Top
Ünal Bolat

Ünal Bolat

unal.bolat@tg.com.tr

20/10/2019

“Arkadaşın nasıl biri?”

 “Kusura bakmayın efendim, o öküzün biridir. Pek bir şeyden anlamaz...”
 
 
Yıllar önce rahmetli babamdan dinlemiştim. Şubat ayında yola çıkan iki arkadaş mecburen  “o akşam bir köye misafir oluyorlar. Bu iki yolcuyu, köyün en zengini Beşir Ağa'ya götürüyorlar. Beşir Ağa, misafirlerini gayet güler yüzle karşılıyor...
Ne var ki Beşir Ağa tanıştığı insanları kendi usulüne göre test eder. Misafirlerden bir tanesi, tuvalet ihtiyacı için dışarı çıktığında Beşir Ağa soruyor içeridekine:
-Arkadaşın nasıl birisi?
Bu sorudan sanki “Hareketleri biraz kaba geldi de” der gibi bir mesaj alan misafir Ağa'ya yaranmak için cevap veriyor:
-Kusura bakmayın efendim, o öküzün biridir. Pek bir şeyden anlamaz...
Ağa, başka bir şey söylemiyor... Dışarıdaki yolcu az sonra içeri geliyor tabii... Söz sohbet devam edip giderken vakit akşam oluyor... Karınları iyice acıkan iki yolcu için yemek hazırlığı çoktan yapılmıştır bile. Beşir Ağa, misafire hizmet etmek şereftir gereği, sofrayı bizzat kendisi hazırlıyor...
Bu arada, ikinci şahıs da ihtiyaç için dışarı çıkıyor. Beşir Ağa, aynı şekilde, aynı soruyu içeri yeni gelene sorunca, o da ağanın gözüne girmek için cevap veriyor:
“Kusura bakmayın efendim, o eşeğin tekidir...”
Ağa ona da teşekkür ediyor... Tabii bu arada akşam yemeği için sofra kuruluyor. Ağa misafirlerini davet ediyor sofraya.
Sofra kuruluyor ama bir gariplik var. Ağanın önünde nefis tavuk kızartması ve dolma olduğu hâlde misafirlerin önündeki üstü kapalı tabaklar duruyor. Tabakların üzeri örtülü olduğu için bir şey görünmüyor... Ağa;
“Haydi buyurun” diyerek önündeki tavuğun budundan ayırıp yemeye başlıyor. Adamlar da iştahla önlerindeki tabakları açıyorlar. Ama ne görsünler birinin önünde “ot” diğerinin önünde "saman"… Misafirler şaşırıyorlar. Şaşkın şakın önce birbirine bakıyorlar, sonra Ağa'ya bakıyorlar... Ağa ise bir müddet oralı değilmiş gibi davranıyor ama daha sonra başını kaldırıp soruyor:
-Niye yemiyorsunuz?
Ardından gayet normal bir üslupla devam ediyor:
Her birinize bir diğerini sordum biriniz diğerine “öküz” biriniz diğerine “eşek” dedi. Ben de size ne yiyecekseniz ona göre yiyecek hazırlattım. Eğer insan iseniz size göre de yemek getirteyim.
İki misafir de yaptığı hatayı anlamış ve özür dilemişler.
Tabii Ağa da önündeki yemeklerden misafirlerine de getirterek ikram etmiş. Bir daha da arkadaşlarının ardından kötü söz söylemeyeceklerine söz vermişler...
              Sedat Yavuz-İstanbul
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp