Top
19/02/2019

Enver Ağabey geliyor!

Enver Ören Ağabey altı yıldır aramızda değil. Ama sözleri ve hatıraları hiç yanımızdan ayrılmadı. Güler yüzü gözümüzün önünden, tesirli sözleri aklımızdan gitmedi.
Çevremde hemen herkesin Enver Ağabey'le tatlı bir hatırası var.
Şimdiye kadar dinlediğim hatıraları üst üste koyuyorum, yerden göğe yol oluyor. Dışarıdan bakınca yaşanmış tek bir ömür var. Ama derinlemesine bakınca hayat içinden hayat çıkıyor.
Bir ömre bu kadar iyiliği nasıl sığdırmış olabilir diye kendi kendime düşünüyor ama işin içinden çıkamıyorum.
Şimdi ne zaman birisi, “Enver Ağabey'in vefatına bir türlü alışamadım. Sanki hâlâ aramızdaymış gibi hissediyorum” dese aklıma aynı şey geliyor ve altı yıl önceye gidiyorum.
Cenaze namazını kıldıktan sonra, defin için dik yokuşu tırmanan kalabalıkla birlikte yürüyordum. Dudaklardan dualar, gözlerden yaşlar dökülüyor, Haliç ıslak ıslak titriyordu.
Bir ara arka tarafta bir hareketlenme oldu. Dönüp baktım. Birkaç metre ötede tabutu taşımak için birbiriyle yarışan cemaatin yukarı doğru geldiğini gördüm.
Bu arada birisi, “Enver Ağabey geliyor, şu ortayı biraz açalım!” diye seslendi.
Aradan altı yıl geçti. Hâlâ, Enver Ağabey'in yokluğuna alışmaya direnen bir yürekten taşmış bu cümlenin hüznünden kurtulamıyorum.
Ve ölümün bir son değil başlangıç olduğunu iliklerime kadar hissediyorum.
 
Enver Ağabey'den ne öğrendim?
 
1- Bir kalbin, başka bir kalbi kırmamak için nasıl tedirgin atabileceğini öğrendim.
2- Kalp kırmadan kalıpları kırmanın mümkün olabileceğini öğrendim.
3- Başarı için teferruatla uğraşılmaması gerektiğini öğrendim.
4- İnsanın gerçek cömertliğe sadece mal mülk harcayarak değil, sağlığını ve bütün bir ömrünü insanlara hizmet için harcayarak ulaşabileceğini öğrendim.
5- Gerçek tevazuun ancak insanlara mevki, para veya şöhretlerinden bağımsız olarak değer vermekle ele geçebileceğini öğrendim.
6- Şu hayatta bilinmesi gereken en önemli şeyin, hiçbir şeyi kendinden bilmemek olduğunu öğrendim.
7- Cömertliğin bir davranış biçimi değil, yaşam biçimi olduğunu öğrendim.
8- Hayattaki en kıymetli alışverişin, dua almak ve değer vermek olduğunu öğrendim.
9- İnsanın kendisinden bahsetme oranıyla itibar seviyesi arasında ters orantılı bir ilişki olduğunu öğrendim.
10- Bir insanın temas ettiği her kişide tatlı bir hatıra bırakabilmesi için kendinden vazgeçmesi gerektiğini öğrendim.
11- Ağır hastayken veya dört bir yanı dert ve sıkıntılarla doluyken bile, insanın gülümsemeye devam edebileceğini öğrendim.
12- Önceliği Allah rızası olan bir kişinin, en sıkıntılı anlarda bile bir göl kadar sakin olabileceğini öğrendim.
13- Güzel bir bakışın, insanın bütün hayatına etki edebilecek kadar güçlü bir etkisi olduğunu öğrendim.
14- Güzel sözlerin ancak güzel bir hayatla tesiri olabileceğini öğrendim.
15- İnsanın kıymetinin, hocasına verdiği kıymet nispetinde artacağını öğrendim.
16- Anne baba duasının dünyanın bütün mücevherlerini kıskandıracak kadar kıymetli olduğunu öğrendim.
17- Tevazuun bir insanı ne kadar yücelttiğini öğrendim.
18- Sevilmek için sevmek, değer görmek için değer vermek, dua almak için dua etmek gerektiğini öğrendim.
19- Çalışanlarına her hitap ettiğinde, “Birbirinizi sevin” diyen bir patronun, çalışanlar için ne kadar büyük bir nimet olduğunu öğrendim.
20- Son nefesini düşünen bir insanın, ömrü boyunca alıp verdiği bütün nefeslerin muhasebesini iyi yapması gerektiğini öğrendim.
21- Ebedî saadete kavuşmak için Ehl-i sünnet çizgisinden kıl kadar bile ayrılmamak gerektiğini öğrendim.
22- İçinde samimiyet, tevazu, sevgi ve Allah’ın rızasını kazanma niyeti barındırmayan işlerin tamamının boş iş olduğunu öğrendim.
23- İmkânsız gibi görünen hedeflere ulaşmanın ancak İhlasla mümkün olabileceğini öğrendim.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları