Top
Rahim Er

Rahim Er

rahim.er@tg.com.tr

23/01/2019

GİTME, KAL BOMBALARI!

Amerikan askeri, 27 Kasım 2015’ten bu yana Suriye’de olduğu hâlde ne DEAŞ ve ne de bir başka terör örgütü tarafından saldırıya uğramışlığı var.
Hâlbuki aynı Amerika’nın askerleri bir hafta önce Menbiç’te bombalı saldırıya uğradılar. 4 Amerikan askeri öldü. Kanlı saldırıyı DEAŞ üstlendi. Ama orada kalınmadı. İlk saldırının üzerinden sadece 5 gün geçmişti ki bu defa Haseki’nin Şedadi Bölgesinde ikinci bir saldırı daha yaşandı. Pentagon ve PKK’ya ait 13 araçlık bir kafile Deyrizor istikametinde seyrediyordu. Son kontrol noktasına varılmıştı ki karşı taraftan gelen bombalı bir aracın saldırısıyla ortalık karıştı. Patlamalar sonucu 5 araç zarar gördü, 7 PKK’lı terörist öldü, 2 Amerikalı asker yaralandı. DEAŞ bu saldırıyı da sahiplendi.
Soru şudur:
-2015 sonbaharından beri ABD güçleri neden hiç taciz edilmediği hâlde şimdi bir hafta içinde ikinci bombalı saldırıya uğramıştır?
Donald Trump, Amerikan karar vericilerine rağmen çekilme kararı almıştır. Nitekim ikinci saldırıya eş zamanlı olarak Trump’ın Suriye eski temsilcisi Brett McGurk, CNN INT’e verdiği mülakatta Washington’daki bütün güvenlik birimlerinin çekilmeye karşı olduğunu ileri sürmüştür. Bu şahsa göre, Türkiye Cumhurbaşkanı, Amerikan Başkanı’na bir telefon etmiş ve Başkan’ın bütün Suriye politikasını tersine çevirmiştir.
Eğer Washington’da böyle bir görüş yaygınsa bunu kolay hazmedemezler herhâlde. Nitekim bu saldırılarla eş zamanlı olarak iki gelişme daha yaşandı. HTŞ/Hey’eti Tahrir’üş Şam İdlib’de ÖSO’ya saldırdı. Ölümler oldu. Mehmetçiğin devreye girmesiyle terör örgütü, ÖSO’ya silahlarını iade ederek geri çekildi. Çok sarihtir ki bu saldırının maksadı “Amerika çekilirse Türkiye, asayişi temin edemez!” intibaını uyandırmak içindi. Diğer eş zamanlı faaliyetse İsrail’in İran ve Suriye mevzilerini bombalayıp ölümlere sebebiyet vermesidir. Burada da aynı maksat güdülmekte ve Amerika çekildiğinde bölgenin kaosa sürükleneceği gösterilmek istenmektedir.
O hâlde ABD’nin Suriye’den çekilmesini istemeyenler bellidir:
Derin Amerika, İsrail ve PKK/PYD. Bunlar, Amerika’nın gitmesini değil kalmasını istemektedir.
Eylemleri üstlenen örgüt kukladır. “DEAŞ bitti” denirken bu kanlı olayları icra etmesi gariptir. Hem kendinden isteneni ifa etmek ve hem de bitmediğini göstermek için saldırmış ve kan dökmüştür.
DEAŞ tek başına mıdır?
O, kendisinin yaptığını iddia etse bile ABD’nin gitmesini istemeyenler de eylemlerin bir yerinde bir şekilde olabilirler.
Bir kere daha anlaşılıyor ki DEAŞ maşadır, alettir, terör çalışması yaptırılan bir örgüttür.
Yarın daha kanlı, daha vahşi saldırılar da olabilir. Çekilmeyse olmayabilir. Hatta bu herkese rağmen çekilme kararı, Donald Trump’ı yerinden bile edebilir.
Ankara, her türlü senaryoya göre her an hazırlıklı olmalı, büyük planlar yapmalıdır.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp