Top
Hasan Sarıçiçek

Hasan Sarıçiçek

hasan.saricicek@tg.com.tr

13/12/2019

Zülfüyâre dokunacak

Hedefler yerle bir. Prestij kurtulsa ne olur kurtulmasa ne olur?

Vah benim futboluma!        
Sözüm ona Avrupa’nın 6. büyük futbol ülkesiyiz. Peki kriz ve kaos dışında ne üretiyoruz? Kocaman bir hiç değil mi? Şu trajediye bakın daha aralık ayı tamamlanmadan Şampiyonlar Ligi’ne havlu attık, yakıştı mı bize? Bu mu büyüklük?
UEFA Avrupa Ligi mi? Futbolumuzun hâli pür melali; dün gece Başakşehir dışındakilerin tek arzusu grubu iyi bir sonuçla tamamlayıp prestiji kurtarmaktı.
Söyleyin bu mu hedefe oynamak? Yarıştan elendikten sonra prestij kurtulsa ne olur kurtulmasa ne olur? Bin bir türlü hatayı yapanlar için sonuçta her yol bir.
Ne Abdullah Avcı’ya ne Ünal Karaman’a sözüm… Onlar bu hikâyenin en masumları.
Aculluk tepede…  
Kulüpler borç batağında S.O.S. verirken “İmdat” çağrısına Bankalar Birliği’nin sağladığı devlet desteğini hortumculara yeni musluk bağlanması gibi algılayanlar bir gecede karar değiştirdiler.
UEFA, “Finansal Fair Play” diye bütçe kıstığı bir dönemde, bizimkiler batağı görmezden gelip çuvalın ağzını açıp, “Dilediğiniz gibi harcayın!” diye bir çırpıda kural değiştirdiler.
Söyleyin oyun başlamışken kural değişir mi, hiç?
Neresinde yönetim sanatı bunun?
Bu adaletsizlik haksız rekabetten başka nedir?
Şimdi herkes, “Sen yaptın, ben yapmadım” diye topu birbirine atıyor. Bu mu yöneticilik?
Paranoya mı, üstümüze yok; üç kişi bir araya gelse mutlaka altında bir bit yeniği arıyoruz. “Acaba ne konuştular?” diye.
Sahi “Ali Koç, Nihat Özdemir ve Zekeriya Alp özel ofiste niçin buluştular ve ne konuştular?”
Heyhat!
Ne oldu o yüksek öz güven duygumuza ve birbirine itimatta sınır tanımayan bu güzel ülkenin güzel insanlarına?

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp