* Güvenilir, dürüst, samimi, esprili ve saygılı olun.
* Kendiniz olun.
* Harekete geçin. Pozitif olun, bakın bardağın yarısı dolu.
* Kibir yok.
* Kamu çıkarlarını kişisel çıkarlarınızın önüne koyun.
Bunlara ‘temel değerlerimiz' diyorlar!
* Dürüst gıda, sağlıklı toprakla başlar. Çiftçiler toprağın kahyalarıdır. Çiftçilerin geliri tüketicilerin güvenli ve sağlıklı beslenmesini sağlar.
* Gübre sayesinde ürünler büyüyebilir. Ancak bitki koruma ürünleri yanlış kullanıldığında ‘tarım zehiri' haline gelir. Bu, çiftçilerin yurttaşları zehirlediğini, toprağı öldürdüğünü ve böcekleri yok ettiğini gösterir.
* Dürüst yiyecekler sağlıklı hayvanlardan gelir.
* Ülkemizin çiftçileri dünyanın en iyileri arasındadır. Bununla birlikte medya, hayvancılığı ve çiftçiliği ülkemizin dışına taşımak için ürünleri yurt dışından getirmek isteyen kuruluşların etkisiyle yanıltıcı haberler yayıyor. Çiftçilerimiz de iş yapmaktan, yatırım yapmaktan vazgeçiyor.
* Yeterli gıda büyük bir sorun haline geldi. Yurttaşlarımız genellikle yiyeceklerinin nereden geldiğini ve ülkemiz tarımının nasıl çalıştığını bilmiyor.
* Tarım ürünlerinde her yıl milyarlarca euroluk ihracat gerçekleşiyor. Ancak çiftçilerin ve bostancıların küçük bir bölümü yeterli gelir elde ediyor. Rehberlik ve mali destekler artırılacak. Tüketiciler, yerli ürünleri satın almaları konusunda teşvik edilecek.
* Çocuklara tarımla ilgili doğru bilgiler verilmiyor. Biz bu durumu değiştireceğiz! Tarım eğitiminin, eğitimin bir parçası olduğunu göstereceğiz. Çocuklar erken yaşlarda yediklerinin nereden geldiğini öğrenecek. Böylece yiyecekleri daha çok takdir edecekler, gıda israfı da önlenecek.
* Adil gıda herkes tarafından erişilebilir olmalıdır. Bu, ancak adil gıda üretimi hakkında bilgi birikiminin teşvik edilmesiyle sağlanabilir. Dürüst gıda çocuk ölümlerini, açlığı, büyük göç hareketlerini, savaşları ve dengesizliği önler.
Dürüst yiyecek için başlangıç noktası gıda üreticilerinin var olma hakkıdır. Çünkü böyle devam edersek gün gelecek son çiftçi de ışıkları söndürecek.
Alternatifimiz var ama…
Ekonomi için, istihdam için, doğa için, toprak için, kırsalda sosyal uyum ve yaşam kalitesi için çiftçilerin çevremizden kaybolmasını önlemek.
Adil gıda sağlıklı toprak, sağlıklı bitkiler, sağlıklı hayvanlar, sağlıklı çiftçiler, sağlıklı yurttaşlar, sağlıklı ekonomi, sağlıklı eğitim ve sağlıklı toplumla sağlanır!
Bunlar da özetlemeye çalıştığım seçim programları!
Kendilerine BBB, Çiftçi Yurttaş Hareketi diyorlardı.
2019'da sivil toplum hareketi olarak ortaya çıkıp Hollanda'da ülkenin geleceğine yön veren siyasi parti haline geldiler.
15 Mart'ta eyalet seçimleri yapıldı Hollanda'da.
Sonuç?
Seçimlere ilk kez katılan Çiftçi Yurttaş Hareketi Partisi kazandı. 139 sandalye çıkardılar… Onlara en yakın parti ise 63 sandalyede kaldı!
Yani, dünyada ilginç ve güzel şeyler de oluyor…
Neredeyse Konya kadar olan, geçen yıl 122.3 milyar euroluk tarım ürünü ihraç eden Hollanda'da “Çiftçiler toprağın kahyalarıdır. Üreten çiftçi ülkenin bel kemiğidir. Çiftçi ve yurttaşlar dayanışırsa ülke kazanır” diyenler ezici bir çoğunlukla seçimden zaferle çıktı.
Atatürk'ün 1 Mart 1922'de “Türkiye'nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici köylüsüdür” dediği, 2022 yılında 34.3 milyar dolarlık tarım ürünü ihraç edilen bizde peki?
Toprak desen gani…
Çiftçi desen küstürülseler de hala var…
Yurttaş desen bunca yıldır yapılan haksızlığa, har vurup harman savurmaya rağmen ayakta kalmaya çabalayan 85 milyon…
Parti desen YSK açıkladı her cinsten 36 parti…
Seçim desen şunun şurasında kaldı 56 gün…
Çiftçisi yurttaşı ile efendi mi olacağız, yıllardır olduğu gibi efendilerin milleti mi 14 Mayıs'ta göreceğiz!
