Top
Yekta Güngör Özden

Yekta Güngör Özden

yektagozden@sozcum.com

21/03/2019

Değerlendirme

Arapça kökenli “İnsaf” sözcüğüyle önerilen, istenen ve beklenen tutum, gerçeğe uygun, doğru ve adaletli yaklaşımdır. Terbiyeyi yansıtan davranışlardan biri de kanıları bu anlayışla açıklamaktır. Dayatmaya, güç kullanarak sonuç almaya karşı olan “insaf” sözcüğü, acımadan çok, adaletli ve anlayışlı davranmaya çağrıdır. Yurttaşlar olarak birbirimize iyi davranmak, ulusal dayanışmayı, toplumsal barışı güçlendirerek sakıncaları ve yanılgıları önleyip iyiliklere kapı açacak tutumlar yerine ayrıştırıcı, karşıtlıklara açık olumsuz durumlara tanık oluyoruz. Siyasal düşkünlükler bu tür olumsuzlukların başlıca nedenlerinden biridir. Özellikle seçim ortamında ilgililerin birbirlerine, daha çok karşı partililere bakışları sakıncalı yaklaşımlarla değerlendirmeleri, olmaması gereken eleştiri oklarını gündeme getiriyor.

Bunlardan biri de CHP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç SOYER'e babası üzerinden saldırıdır. Çok yanlış, acımasız ve ilkel olan bu tutum, siyasal yaşamda özlenen demokratik ortamla bağdaşmayan yanlış bir yöneliştir. Babalarla çocukların kişiliklerini ve yerlerini ayrı tutmak uygarlığına ters düştüğü gibi gerçekleri gözardı ederek uluorta değerlendirmelere kalkışmak da o ölçüde sakattır.

Tunç Soyer'in kendisiyle ilgili söylenecek olumsuz bir şey bulamadıklarını gösteren tutum, haksızlığın örneklerinden biridir. Görevi sırasında askeri savcı olarak gerekli gördüklerini yapmaya çalışan Nurettin Soyer benim fakülte arkadaşımdı. Ocak 1979'da başladığım Anayasa Mahkemesi üyeliğimden sonraki 12 Eylûl 1980 olaylarında tutuklanan hukukçuları ziyarete gittiğimde beni karşılayıp kolaylık gösteren askerî savcı Nurettin Soyer'di. Kimi şüphelilere, sanıklara yasal işlemleri uygulaması onu kusurlu gösteremez. Mamak ziyaretimde dinlediğim yakınmalar arasında Nurettin Soyer'le ilgili bir konu yoktu.

Kendilerini “sütten çıkmış ak kaşık” gösteren kimi siyasetçilerin oy için adam karalama yöntemleri, uluorta eleştirileri insafsız değerlendirmelerdir. O günlerde katılıp etkiledikleri olaylar anımsanırsa SOYER'lere yönelik eleştirilerin haksızlığı belirgin biçimde ortaya çıkar. Görevini yapan kimseleri duygusallık ya da partizanlıkla eleştirmek basitlik yansıtan dedikodudan öteye geçemez. Bunun yanında “Her koyun kendi bacağından asılır” sözü de kişilerin ancak kendi eylemlerinden sorumlu olduğu gerçeğini anımsatır. Suçların ve cezaların kişiselliği herkesin ancak kendi suçundan sorumlu tutulacağı ilkesinin kurallaşmasıdır.

Ankara-Çankaya Belediye Başkanlığı için yeniden aday olan Belediye Başkanı Alper TAŞDELEN'in geçmiş başarıları gelecek dönemin güvencesidir. Aile boyu başkanlık sayılacak görev süreleri Çankaya'nın elaltı sorunlarına getirilen çözümlerle beğeni toplamıştır. Seçimin olumlu sonuç vereceği beklentisi yürekleri ısıtmaktadır. Aynı görüşü ve dilekleri İstanbul Ekrem İMAMOĞLU, Ankara Mansur YAVAŞ için de yineliyorum.

Adaylar kendi kişilikleri, nitelikleri, özellikleri ve değerleriyle ölçülmelidir. Dedikoduyla, partizanlıkla, kıskançlıkla kötülemek bir tür küçülme ve perişanlıktır. Seçmeni yalan-dolanla aldatarak değil, inanılıp güven verecek görüşler, eleştiriler, sunumlarla etkilemek gerekir. Gerisi boş sözdür.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları