Türk Emniyet Teşkilatı'nın açtığı ilk Yüksek Dedektiflik Kursu'nu “pekiyi” derece ile bitiren Sarı Osman lakaplı polis şefi babam, çocukluğumuzda masal yerine bize azılı suçluları nasıl yakaladığını anlatır, şaşkınlıktan ağızlarımız bir karış açık dinlediğimizi görünce de “Her suçlu ardında mutlaka bir iz bırakır…Yeter ki olayı soruşturan polis, o izi bulabilsin!..” derdi.
★★★
Televizyon habercisi olarak kamu bankalarını hortumlayanların, tüyü bitmemiş yetim hakkını çalıp kaçanların izlerini, çoğu kimsenin hayatları boyunca adlarını duyamayacakları vergi cenneti adalarda sürdüğümüzde gördüm ki; hırsızlar da arkalarında ya bir iz, ya da bir işbirlikçi bırakıyorlar!..
★★★
Hemen bir örnek vereyim:
31 Aralık 2004 gecesi…
10 dakika sonra yeni yıl başlayacak.…
Bulgaristan'daki Burgaz Limanı yetkilileri eğlenirlerken, yabancı bir teknenin yanaştığını fark ederek ona doğru yöneliyorlar.
‘Rıza Terzioğlu' adlı lüks tekneye atlayan deniz polisleri, kaptan ve 3 mürettebatın davranışlarından kuşkulanıp yatı aramaya başlıyorlar. Özel bir bölümde yığılı durumdaki battaniyeleri kaldırınca da, top sakallı bir adamla, bir kadının gizlendiklerini görüyorlar.
Top sakallı, Belize pasaportlu adamın Yahya Murat Demirel, ABD pasaportlu kadının da eşi Ayşenur Esenler Demirel olduğu anlaşılıyor.
★★★
Murat Demirel'in valizinde kendi fotoğrafı ve “Ali Ahmet Hasan” adına düzenlenmiş sahte Bulgaristan pasaportu ile tanınmamak için kullanacağı 55 çift lens ele geçiriliyor.
Bunun üzerine teknedeki herkesi sorgulamak üzere polis merkezine götürüyorlar.
Bu arada teknenin sahibi iş insanı Z.A., serbest bırakılmaları karşılığında polislere 100 bin Euro rüşvet teklif ediyor.
Ancak polisler bunu reddediyor.
Demirel çifti ve Z.A., çıkarıldıkları mahkemede yılbaşı eğlencesi yapmak için denize açıldıklarını, tekne arızalanınca da Burgaz Limanı'na sığınmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar.
Bu ifadeler üzerine Bulgaristan adli makamları kaçakları Türkiye'ye iade ediyor.
★★★
Egebank'ı yaklaşık 1 milyar dolar hortumladığı suçlamasıyla bir süre cezaevinde kalan, sonra da yargılanmasına tutuksuz olarak devam edilen Yahya Murat Demirel ve eşi, burada da aynı ifadeyi verince, serbest kalıyorlar.
★★★
Murat Demirel Bulgaristan'a kaçmadan önce, orada iş yaptığı bir kişiye kocaman bir sarı zarfı emanet ediyor.
O kişinin zarfı kendisine Burgaz'da teslim etmesi karşılığında yüklü bir para vadediyor.
Ancak yakalanıp iade edilince, bu plan suya düşüyor.
Adam da zarfı Edirne'de bir avukata veriyor.
Avukat da Arena'dan mangal yürekli muhabir kardeşim Hatice Demircan'ı arıyor.
★★★
Bu köşenin takipçileri sonrasını iyi bilirler.
Özetle hatırlatırsak; sarı zarfın içinden kara para cenneti Cayman Adaları'ndaki bir bankada açılmış gizli hesabın, balmumu mühürlü orijinal cüzdanı ile hortumculuk amacıyla kurulmuş onlarca off shore şirkete ait çeşitli belgeler çıkıyor.
★★★
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu-TMSF yetkililerine kameralar önünde teslim ettiğimiz hesap cüzdanının peşine düşen TMSF avukatları, uzun bir hukuki mücadele sonucunda ulaştıkları 22 milyon doları Türkiye'ye getirip, Hazine'ye gelir kaydediyorlar.
★★★
Ancak bir süre sonra Murat ve Ayşenur Demirel yine kaçıyorlar.
Mahkeme Murat Demirel için kaçak ilanı çıkarıyor.
O, demir parmaklıkların ardında olması gerekirken, sırra kadem basıyor.
Duyumlarımıza göre, Belize vatandaşı Demirel, ABD'li eşiyle birlikte, Türkiye'den götürdüğü paralarla bu ülkede finans işleri yapıyor ve keyif çatıyor.
Türk resmi makamlarınca arandığına dair bir haber de göze çarpmıyor.
★★★
Bu yazıyı okuyan görgü tanığı Türkler, bulunduğu yeri bize haber verirlerse gider, tıpkı Halil Bezmen'e yaptığımız gibi kapısını çalar ve yurda getirilmesinin yolunu açarız!
★★★
Dün belirtmiştim;
Millet İttifakı'nın seçimi kazanması halinde milletimizden çalınan paralar ve mal varlıklarının peşine düşülüp, yurda getirilecek.
Bu sözü yerine getirmek sanıldığı kadar zor değil.
Çünkü her suçlu geride ya bir iz, ya da suç ortağı bırakır.
Tıpkı Murat Demirel'in bıraktığı gibi.
Tıpkı Emlak Bankası'nı hortumlayan Engin Civan'ın gizli rüşvet hesabını, İsviçre'deki işbirlikçisinin ihbarıyla ortaya çıkardığımız haberde olduğu gibi.
Yeter ki istenilsin!..
