“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Canan Kaftancıoğlu'nun il başkanlığı döneminde kazanılmıştır” cümlesi, CHP tarihine girdi. Kaftancıoğlu'nun ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun attığı her adım, söyledikleri, yazdıkları hep yakın takibe alındı. Nitekim bunun sonucu olarak Kaftancıoğlu'na üç ayrı suçtan toplamda 4 yıl 11 ay 20 gün, İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun önderliğinde oluşturulan “Millet İttifakı” Anayasa taslağı hazırladı, 2 bin 300 maddelik “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni kamuoyuna açıklanmıştı. Bazı CHP'liler, “Projeleri yok” dedi ama anlaşılan, bu önemli metinden de habersizler.
TEHLİKE ALTINDA
2018 yılında yapılan seçimi de hatırlayalım. CHP'den Muharrem İnce, İYİ Parti'den Meral Akşener, HDP'den Selahattin Demirtaş, Saadet Partisinden Temel Karamollaoğlu, Vatan Partisinden Doğu Perinçek aday olmuştu. Yaklaşık 59 milyon seçmenden 26 milyonunun oyunu Erdoğan alırken, diğer adayların oy toplamı ise 19.5 milyonda kalmıştı.
Kılıçdaroğlu'nun bu seçimde aldığı 25 milyon oyu küçümseyenlere hatırlatmak gerekiyor. Aday gösterilmemiş, seçilecek yere konulmamış olanlar Kılıçdaroğlu'nu istifaya çağırıyor. Kılıçdaroğlu, partisine gelebilecek saldırıları biliyor. O'nun rahat bırakılması gerekiyor. Eminim ki partisinin geleceğini sizden çok düşünüyordur. Yaklaşan yerel seçimler öncesi partinin karıştırılması sadece iktidarın işine yarar. İstanbul'un, Ankara'nın, Antalya'nın, Adana'nın, Mersin'in ve diğer illerin elden çıkması sizi sevindirir mi?
İMAMOĞLU KARARI
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu, iktidar çok yönlü kıskaca alıyor. Cumhurbaşkanı adayı olsaydı, hakkında yerel mahkeme tarafından verilen 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezasının jet hızıyla istinaf ve Yargıtay tarafından onanması mümkün olabilirdi. Böyle bir durumda Cumhurbaşkanı adayı da olamayacak, İstanbul'da meclis çoğunluğu olduğu başkanlık da AKP'ye geçecekti.
Şimdi, Ekrem İmamoğlu'nun CHP Genel Başkanı olması için bazı çevrelerin gayreti var. Ancak, hakkındaki mahkumiyet kararı unutuluyor. Yalnız bu olsa neyse. İmamoğlu'nun, her an İçişleri Bakanı tarafından açığa alınması da gündemde. Bunun için İçişleri Bakanı'nın beklediği, Cumhurbaşkanının bu konuda talimat vermesidir.
Bakanın beklediği bir göz, Cumhurbaşkanı “Alın” derse, verilen iki göz olacak. Bakan görevden alırsa da, elini göğsüne koyup, çocuklar gibi “Oohhh” çekecektir.
TERÖRİSTE DOKUNAMIYOR!
İçişleri Bakanı, İBB tarafından işe alınanlardan 557 kişinin terör bağlantısı bulunduğunu hem TBMM'de, hem basın toplantısında açıklamıştı. Bu nedenle açtırdığı soruşturma sonucu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, personel alımıyla ilgili birimlerin 100'e yakın yetkilisi hakkında C. Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmuştu.
Ancak ortaya çıkan tablo şu: Terör bağlantılı olduğu öne sürülen kişilerin neredeyse tamamına yakını AKP'li belediye başkanları döneminde işe alınmış. Haklarında arşiv araştırması ya da güvenlik soruşturması yapılmamış. AKP'li Mevlüt Uysal İBB Başkanıyken 2017-2018'de 30 bin 798 kişi işe alınıyor. Bunlardan 5 bin 608'i hakkında sabıka kaydı bile istenmemiş. Bunların arasında bombalı eylemlere katılanlar da var.
ÜÇÜNCÜ KEZ SORDU
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 15 Aralık 2021 ve 8 Aralık 2022 tarihlerinde İçişleri Bakanlığı'na iki kez yazı gönderip, “Terörist, terör bağlantılı olduğunu söylediğiniz kişiler kimse, bunların listesini gönderin, gereğini yapalım” dedi. İsim isim bilmelerine rağmen, bakan sözünü ettiği 557 kişinin ismini bildirmediği gibi yetkisi olmasına rağmen açığa da almadı.
Daha önce de bu köşenin okurlarına duyurmuştum, “Terörist” dediği kişilerin, belediyede bir eyleme kalkışması mı bekleniyor? Ya da bu kişilerin terörle bir bağı olmamasına rağmen, belediyeyi kamuoyu gözünden düşürmek için mi bu tür açıklamalar yapıyor? Bu arada, “Kim bunlar?” sorusunu, İBB üçüncü kez sordu.
YARIN ŞÖYLE DERLER
Mülkiye Başmüfettiş Arif Yıldırım'ın başkanlığındaki heyet çalışmalarını 6 Aralık 2022 tarihinde tamamladı. Raporla ilgili bakanın açıklamasına göre PKK'lı, DHKP-C'li, MLKP'li MKP'li terör bağlantılı kişiler olduğunu belirttiğine göre, bu kişiler hakkında Mülkiye Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin 36. Maddesine göre “İvedi” işlem yapılması gerekiyor. Bunu da yapmıyorlar.
Belediyede 86 bin kişi çalışıyor. İçişleri Bakanı “Terörist” dediği kişilerin isimlerini belediyeye bildirmemekle bütün çalışanları zan altında bırakmaya devam ediyor. Eminim yarın çıkıp, “Şu kadar terör bağlantılı kişi olduğunu söylememize rağmen, belediye bunları çalıştırmaya devam ediyor” derse buna da şaşırmam.
İŞTE OLACAĞI BU
Üsküdar sahilindeki kaçak kafeleri mahkeme kararına dayalı olarak yıkmak isteyen İBB ekibine saldırdılar. İmar Müdürü Ramazan Gülten'i yaraladılar. “PKK'lılar işyerimizi yıkıyor” diye bağırdılar. Oysa, müdür sadece mahkeme kararını uyguluyordu. Peki, polis nerede? Bırakın polisi göndermeyi yıkımı bizzat Üsküdar Kaymakamlığı, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü engelliyor.
İmamoğlu, talimat verildiği gün İçişleri Bakanı tarafından hakkında yürütülen soruşturma kapsamında açığa alınabilir. Sonuçta, İmamoğlu yalnız mahkeme kararıyla değil, İçişleri bakanının onayıyla da ne zaman uygun bulunursa o zaman açığa alınabilir.
