Seçim döneminde CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu “Vatanını seven sandığa gidip oyunu kullansın” çağrısı yaptı. Ancak 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy kullanma oranı yüzde 87 olurken, 28 Mayıs'ta bu oran yüzde 84.29'a indi. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da katılım ülke geneline göre daha düşük çıktı.
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, kampanya döneminde hep sevgi, hoşgörü, barış ve kardeşlik duygularını öne çıkardı. Ancak kendisinin “Teröristle işbirliği yapanın Allah bin türlü belasını versin” demesi de yetmedi. Millet ittifakı içinden aralıklı olarak yükselen çatlak sesler de “Bunlar iktidarda kavga eder” anlayışını yerleştirdi. Seçim kaybedildi.
SİLAH SESLERİ ARASINDA
Kılıçdaroğlu, kazanacağı seçimi kendi içlerinde yaşanan sorunlar ve yalnız bırakılması sonucu kaybetti. Olsun, ülkeye barış, hoşgörü, sevgi dilini yerleştirenler kaybeden değil, kazanandır. Seçim sonucu ülkemiz için hayırlı olsun…
Kazanan siyasi parti mensupları karşı tarafı tahrik etmeden kutlama yapması gerekir. Ordu'da bir vatandaşımız öldürüldü. Uzun namlulu silahlarla, tabancalarla gelip havaya ateş etmek olur mu? Ne yazık ki bunlar Güneydoğu illerimizin çoğunda oldu. AKP'ye destek veren ve bu yolla TBMM'ne üç milletvekili sokan Hizbullah'ın siyasi kanadı HÜDA PAR'lılar da kutlamalara Hizbullah sloganlarıyla katıldı.
Polis araçlarının önünde gidenler de silah atıyor, arkasından gelenler de kurşun yağdırıyor. Saat 19.00 civarında başlayan silahlı kutlamalar saat 01.00 civarına kadar sürüyor. Silah sesleri arasında konuştuğum bir iş insanı “Seçimi kazanan tarafın eğlenmesi, kutlamaları son derece doğal. Ama iş tahrik boyutunda” diyor.
Hizbullahçılar da kendi sloganlarını atıyor. AKP ve Hizbullah sloganları birbirine karışıyor. Düşünün bir seçim kutlamasında bile binlerce kişi kurşun sıktığına göre, ülkedeki silahlanmanın boyutunu da varın siz hesaplayın. İçişleri Bakanı, kutlamalarda bol mermi sıksınlar diye mi ruhsatlı silahlar için yıllık mermi sayısını yüz adetten, bin adede çıkardı? Ruhsatlı silahı için mermi alanlar, bu mermileri kime satıyor acaba?
HATAY'DA NE OLDU?
En dikkat çeken gelişmelerden birisi, Kılıçdaroğlu'nun Hatay'da oy oranının bir önceki seçime göre az da olsa azalmasıydı. Deprem sonrası Hatay'ın seçmen sayısı yaklaşık 200 bin azaldı ve 1 milyon 62 bine indi. 28 Mayıs'ta 858 bin 909 seçmen oy kullandı. Erdoğan, bu ilimizde Kılıçdaroğlu'na 2 bin 393 oy fark attı. CHP Milletvekili Mehmet Güzelmansur, CHP seçmeninin ağırlıklı olduğu Defne, Samandağ, Antakya ve Kırıkhan'ın çok göç verdiğini belirtti, “Depremde bile adaletsiz uygulama yapıyorlar. Seçmenimize konteyner verilmezken, AKP seçmeninin tuvaleti, duşu da verildi. Tabii ki verilmeli. Ama bunun için ayrım yapılmamalı. CHP'nin seçimi kazanması halinde, bunların alınacağı bile söylendi” dedi. Tabii ki verilsin, ama bu hizmetlerin de adil yapılması gerekiyor.
Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş'ı üzen ise kutlamaların amacı dışına çıkmasıydı. 6 Şubat depreminde hayatını kaybeden ve cesetlerine ulaşılabilenler ne çabuk unutuldu da, kutlamalar sırasında mezarlık yanından geçenler onlara bir Fatiha okumadan sloganlarını sürdürdüler?
HATAY AY-YILDIZ KALACAK
Hatay denilince Suriyeli sığınmacılar ve diğer ülkelerden gelenler, vatandaşlığa alınanlar akla geliyor. Başkan Lütfü Savaş, seçimleri, seçim sonrası yaşananları SÖZCÜ'ye şöyle anlattı:
“25 bini Suriyeli, 9 bini başka ülke vatandaşı olmak üzere 34 bin vatandaşlığa alınan yabancı uyruklu kişiler, Suriye'de görevli asker, polis, sağlıkçı, öğretmen diğer görevliler oy kullandı. KKTC'de bulunan vatandaşlarımız, limanı kapattıkları için gelip oy kullanamadı. İki ülke bizi adeta çapraz ateşe aldı. Havaalanında 4 aydır sadece kendi istedikleri uçakların inişine izin veriliyor.
‘Hatay turuncuya döndü' diye tweet atıyorlar. Burası turuncuya dönmedi, hep ay yıldızlı kalacak. 2 bin 393 oyla Kemal Kılıçdaroğlu geçildi. Bunun için sevinen, kutlamalara çıkanlar 23 bin deprem şehidimizi unutup, mezarlığın orada korna çalarak, zafer çığlıkları atarak, bir Fatiha bile okumadan geçtiler. AFAD binlerce kişi getirdi. Bu kadar orantısız güce baktığımızda çığlık atmalarını gerektirecek bir zafer de yok.”
KENDİ İNSANIMIZIN OYUYLA DEĞİL
Orantısız bir güçle mücadele edildi. Dilimizi, kültürümüzü, partilerimizi, tarihimizi bilmeyen insanların oyuyla öne geçti. Parayla vatandaşlığa alınanlar da nara atarak kutlamalara katıldı. Seçim sonuçları değil, seçimden sonra şehitlerimizin yanından, mezarlarından geçerek zafer çığlıkları atmak gerçekten de bizim insanımıza yakışmaz.
Başkan Savaş, “Şehri terk edenlerin büyük kısmı oy için gelmedi. Ama şu da bir gerçek: Çok oy kullanıldı, bu oylar nereden kullanıldı bakmak lazım. En son belediye seçimlerindeki sonuçlarda kullanılan oylara yakın oy kullanıldı. Hepsi enteresan yani. Hayli seçmenimiz artmış. Bu kadar hayatını kaybeden insanımız, bir çok şehre giden insanımız olmasına ve bunların çoğunun gelememesine rağmen bu kadar oy kullanılması da enteresan” diyor.
Bu seçime dışarıdan gelen, kültürümüzü, dilimizi, tarihimizi bilmeyip de çok rahat Türk pasaportu, Türk kimliği verilen Suriyeliler ve Afganlılar damga vurdu.
