Ali Naili Erdem, ülkemizin yetiştirdiği saygın politikacılardan ve çoğu siyasetçinin Ali Naili ağabeyidir. 95 yaşında ama ülke gündemiyle çok yakından ilgili. Gelişmelere üzülüyor, kahroluyor ama hiç umudunu yitirmiyor. Ankara Hukuk Fakültesini 1951 yılında bitirdi. 1961-1980 yılları arasında 5 dönem milletvekilliği yaptı. Bunun yanı sıra Çalışma, Sanayi, Milli Eğitim Bakanlıkları görevlerinde bulundu. Atatürk ve onun silah arkadaşlarına her daim minnetini ifade ediyor. Tarihçi Halil İnancık'ın, “Bu topraklar üzerinde bir devlet kurmak mucizedir. Bu mucizeyi de Atatürk gerçekleştirdi. Gazi, vatanı toprakla bütünleştirdi” sözlerini anımsatıyor.

ANDIMIZIN ÖNEMİ

1933 yılından bu yana ilkokullarda okutulan andımızın,  İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nden çıkarılması, Devlet Nişanlarından ve Liyakat Madalyalarından Atatürk kabartmasının kaldırılması AKP döneminde oldu. Danıştay'ın önce reddettiği bu başvuruları daha sonra uygun bulması, işin içinde siyasi baskı olduğunu ortaya koyuyor. İYİ Parti Milletvekili İsmail Koncuk, Andımızla ilgili kararı Anayasa Mahkemesi'ne, Devlet Nişanları ile ilgili kararı ise Danıştay Dava Daireli Kurulu'na taşıdı.  Bu konuyu hem hukukçu, hem eski Milli Eğitim Bakanı, siyasetçi kimliğiyle Ali Naili Erdem'e sorduğumda şunları anlattı:

“Andımız, milli birliğin, milli benliğin tanımıdır. Milletler bağımsızlıklarını, milli benliklerine sahip olmakla sağlarlar. Alman, ‘Almanım', Fransız ‘Fransızım', İngiliz ‘İngilizim' der. Bu söyleyişin içinde kan tahlili yoktur. Bizim, andımızda da kan tahlili, şovenist arzular, başka görüşler yoktur. Kendi kültürünün içerisinde varlığını saygın Devletler arasında kabul ettirme inancı vardır. Bizim andımızın bir önemli yönü de bağımsız ve uygar ülkelere ‘Ben de sizler gibi çağdaş bir Devlet olmanın kararlılığı içerisindeyim' ifadesi vardır.

KALDIRILMASI FACİADIR

Madalyalardan Atatürk'ün kabartmasının kaldırılması ise tamamıyla bir büyük faciadır. Atatürk, bu toprakları vatan kılmayı ve bağımsızlığı gök kubbeye ‘Ne mutlu Türk'üm' ifadesiyle perçinlemiş bir büyük önderdir. Değil dağlardan taşlardan, değil okul kitaplarından, madalyalardan, rozetlerden silinmesi Atatürk'ü unutturmaya yetmez. Atatürk bütün bunların üzerinde özgürlüğü, uygarlığı, hür düşünceyi, insan sevgisini, hukuku yaşamayı, adil bir dünyada var olmayı yaşam tarzı kıldığı içindir ki sonsuza dek varlığını sürdürecektir. Hiçbir güç Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü sevenlerin, düşünenlerin ve sorumluluk duygusuna sahip olanların ne gönlünden, ne de kafasından silemeyecektir.”

ALATURKA DEMOKRASİ

Ali Naili Erdem'le siyasetteki gelişmeleri konuştuk. İlk sözü “Alaturka demokrasi devam ediyor. Alaturka demokrasisinin içerisinde hukuk ve ahlak elinin tersiyle itilmiştir ve geriye ip cambazları kalıyor.  Oysa politika entrika değildir. Politika bir ahlaki düzenin içerisinde hukuki bir dünyayı barındırma gayretidir. Politika entrika haline gelirse kimin nerede hangi pisliği yapacağını kestirmeniz mümkün değil” oldu.

“Milletvekili aday adaylığı için binlerce başvuru yapıldı. Aslında bu tür görevler şan-şöhret için yapılır. Ama günümüzde siyaset kazanç kapısı olarak görülüyor. Politikanın içerisinde çok önemli olan şeylerden birisi liyakat. Ehliyetli insanlar Cumhuriyetimizin menfaatlerini koruyarak yürür. Eğer o vasfa sahip değillerse yalnızca ve sadece kendi hesapları içerisinde bulunurlarsa büyük hedefi kaybedilir, kişisel hudutların dışarısına çıkılmaz. Benim şu an tek bir hedefim var cumhuriyetimizin yaşaması” diyor ve Erdem şunları ekliyor:

“Benim gördüğüm bildiğim politika fevkalade dürüst fevkalade ahlaklı fevkalade seviyeli olan bir tarzdır. Bunları şu anda göremiyorum. Demokratik laik cumhuriyeti yaşatırken 1-Demokrasiye sahip olacaksın, 2- Laikliğe sahip olacaksın. Bunlar için de yaşayan hukuku ülkeden vazgeçirmeyeceksin.”

Anayasamızın 101. maddesine göre, bir kişi en fazla iki dönem cumhurbaşkanı seçilebiliyor.  Cumhurbaşkanı adaylarından çok, vatandaşlarımız Erdoğan'ın üçüncü kez aday olup olamayacağını merak ediyor. YSK'ya da Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde soru yöneltiyorlar. Gazi Tarkan Yılgün de sordu. YSK Başkanvekili Ekrem Özübek, şu cevabı verdi:

“14 Mayıs 2023'te yapılacak olan Cumhurbaşkanı seçiminde Recep Tayyip Erdoğan'ın aday olup olamayacağı hususunda bilgi talep edilmiştir. YSK'nın danışma niteliğindeki isteklere görüş verilmesine ilişkin görev ve yetkisi bulunmamaktadır. Ayrıca, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun 27. maddesine göre tavsiye ve mütalaa talepleri bilgi edinme hakkı kapsamı dışında kabul edilmektedir.”

YSK, Erdoğan'ın aday olup olamayacağı konusunda renk vermedi. Ama, görüşünün nasıl olacağı da tahmin ediliyor.