Millet İttifakı “Ortak İttifak Metni”ni açıkladı. Büyük emekler verilerek hazırlanan bu metin Cumhuriyet'in 100'üncü yılına ışık tutacak nitelikte. Bu metni hazırlayan tüm Altılı Masa kadrosunu kutluyorum.

Bu metnin en önemli özelliği 21 yıllık iktidarın ülkeye verdiği zararların, yapılacak reformlarla nasıl onarılacağını ortaya koymasıdır.

Ancak çok arı bir dille kalem alınıp anlaşılır bir şekilde anlatılmasına karşın iktidar kesimi tarafından pek anlaşılmamış gibi geldi bana.

Zaten bunu da doğal karşılamak lazım. Zira açıklanan metin tek kişinin aklından çıkan değil, aylarca büyük bir emekle oluşturulan ortak aklın ürünüdür. Bu metin, ülkenin konularında uzman kadrolarının bir araya gelerek hazırlamasıyla oluşmuştur.

Metnin yayınlanmasından sonra Sayın Erdoğan, ”Bizim  adaylığımız bir yıldır belli. Anayasa seçim kanunu ortada. Neden böyle düşünmüyorsunuz, neden bizimle yarışacak aday belirlemek için toplantı üstüne toplantı yapıyorsunuz? Neresinden tutsanız elinizde kalıyor. Hayatın her alanında tüm gücümüzle desteklediğimiz kadınlarımızla, geleceğimizi emanet edeceğimiz gençlerimizle doyumsuz sohbetler yaptık” diyor.

Bu açıklamadan ne anladınız?

Kadınlarımızdan söz ediyorsunuz, İstanbul Sözleşmesi'ni iptal ediyorsunuz. Gençlerle doyumsuz sohbetler diyorsunuz, bu muhabbetleri hep oturduğunuz mekanlarda ve hep kendi mahallenizdeki gençleri toplayıp yapıyorsunuz.

Boğaziçili öğrencilerle sohbeti istemezsiniz. O zaman Ankara'daki üniversiteleri ziyaret edip gençlerle sohbet etseniz, o da olmadı halk pazarlarını ziyaret edip oradaki yurttaşlarla konuşsanız keşke.

Bir konuşmanızda da “Erdoğan aday olamaz diyorlar. Size rağmen milletim hem aday yapacak hem de Cumhurbaşkanı yapacak” diyorsunuz.

Sayın Cumhurbaşkanı, siz yapılacak seçim için YSK tarafından belirlenmiş Cumhurbaşkanı adayı değilsiniz. Cumhurbaşkanı adaylığı Anayasa'da açıkça belirlenmiştir. Anayasa'nın belirlediği koşulları taşıyan adaylar YSK'ya başvurur, orası karar verir. Ancak koşullar belirlendikten sonra millet oyları ile sandıkta belirler.

Sayın Millet İttifakı Liderleri, sunulan metinde bu iktidarın verdiği hasarların reçetesini vermişsiniz.

Ancak, Cumhuriyet'in temel ilkesi “Laiklik” ve kuruluş ilkelerinden hiç söz edilmiyor!!!!

Değerli Başkanlar, bir yurttaş olarak öğrenmek istiyorum. Parlamentoda 600 milletvekilinin sayısının çok olduğunu düşünüyor musunuz?

Güçlü parlamenter sistem, batı standartlarında bir ülke idealinde “SENATO” ile daha da güçlendirilmiş olmaz mı?

Asgari ücretin 8500 TL olduğu ülkede onun vekili ve onun adına haklarını korumak ve kollamak için kararlar alan vekil aylıkları arasındaki açılan bu makas için ne diyorsunuz?

Hem emekli maaşı hem güncel maaşı birlikte alan vekillerin aldığı aylıkla, asgari ücret arasındaki uçuk makas için neler söyleyebilirsiniz?

Milletvekilliği bir meslek midir?

Şimdi tüm ağırlık, seçimde TBMM'de nasıl 400 milletvekili oluşturulacak ona odaklanmalı. Artık meydanlara çıkıp halkla kucaklaşın.

Yazmaktan yoruldum. Bu seçimde hem Cumhurbaşkanlığı hem de 400 milletvekilliğinin kazanılması, Kürt kökenli yurttaşların oyları olmadan imkansız olduğunun farkındasınız…

Hem demokrasi deyip parlamentoda temsilcileri bulunan Anayasal partilerle bir araya gelmezseniz, demokrasiden söz edemezsiniz.

Ne olur artık, acaba şunu söylersek, şununla bir araya gelirsek mağduriyet yaratırız kuşkusundan da kurtulun artık.

SON SÖZ: Cami'ye siyaset girerse ibadet kalmaz, mahkemeye siyaset girerse adalet kalmaz.   SÜLEYMAN DEMİREL