Top
01/06/2023

‘Ben Kemal, gitmiyorum’

Kılıçdaroğlu'nun CHP liderliğinden ayrılmayacağı artık anlaşılmış oldu.

Ancak CHP lideri, seçmeni yatıştırmak için kimi kelleleri alacak, kimi atamalar yapacak.

Bugün Merkez Yürütme Kurulu üyeleri Kılıçdaroğlu'nun elini rahatlatmak için istifalarını sunacak. Pazartesi günü Parti Meclisi'nde yeni MYK üyeleri seçilecek.

Sular durulur mu?

Sanmam.

Bir MYK üyesi mağlubiyeti şu dört nedenle açıklıyor:

-Kazanacak aday söylemi

-İyi Parti'nin Altılı Masa'dan kalkması

-Milletvekili listeleri ve ittifaka fazla kontenjan verilmesi

-PKK ile işbirliği suçlaması

MYK üyesi, “PKK algısını görmemize ve partiyi uyarmamıza rağmen
birinci turda cevap verilmedi” diyor.

Bir başka ağır top yedi cumhurbaşkanı yardımcısından oluşan modeli sorumlu tutuyor.

‘KEMAL BEY BAŞARILI'

Buna karşın Tuncay Özkan gibi, liderlerini başarılı görenler de var.

Özkan, şöyle diyor:

“CHP müthiş birşey yaptı. Demokrasi bloğu tuttu. Bloğun 2.5 milyon seçmene daha ulaşıp Türkiye'yi kurtarması gerek. Kemal bey büyük başarı elde etti.”

CHP'nin seçimi kaybettiğini hatırlattım.

Özkan şu karşılığı verdi:

“Her şeyi kusursuz yapsanız bile kaybedebilirsiniz. Mücadele esastır. Öyle baksaydık cumhuriyet tarihinde siyasetçi kalmazdı. Amerikada bile böyle değil. Mücadelemizi ideolojik temele dayandırdığımız için olayları biz öyle değerlendirmiyoruz.”

CHP'liler Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanmak için insanüstü bir çaba gösterdiğini ve kılpayı kaybettiğini belirterek, hakkını teslim ediyor.

Hiçbiri ‘Bay Kemal'e kıyamıyor.

KILIÇDAROĞLU, ADAY

Sonuç?

CHP'liler temmuzda olağan kurultay takviminin başlayacağını ve olağanüstü kurultaya gerek olmadığını kaydediyor. Hepsi Kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağını düşünüyor.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Genel başkan aday olur. Ayrılma gibi bir düşüncesini görmüyorum” diyor.

CHP'deki genel kabul, partinin Mart 2024'teki yerel seçimlere Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde girmesi gerektiği yönünde.

Bu görüşü savunanlar Kılıçdaroğlu'nun Millet
İttifakı'nı bir arada tutabilecek tek lider olduğunu dillendiriyor.

Çünkü AK Parti ve MHP'den alınan İstanbul, Ankara, Adana ve Mersin'i elde tutmak için hem ittifakın hem HDP'nin desteğine ihtiyaç var.

İMAMOĞLU'NUN AYAK SESLERİ

CHP'deki bu dengeyi tek bir isim değiştirebilir: Ekrem İmamoğlu.

İBB Başkanı'nın değişim mesajı CHP koridorlarında “İmamoğlu'nun ayak sesleri” diye yorumlandı.

Ne var ki İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığında adının geçtiği günlerdeki gibi yine açık oynamıyor. İmge ve metaforlarla mesaj veriyor.

Mesela:

“Yolda olmak bir tercihtir.”

“Mutluluk yolda olmak ve yol almakla ilgiliyse o menzile yetişmek için daha hızlı koşacağım.”

“Bu yürüyüşe elbise biçmeye, çerçeve çizmeye, isim koymaya çalışanlar olabilir.”

“Ben geçmişi temsil etmiyorum.”

“Ben geçmişin anlamsız alışkanlıklarını rehber
edinmiyorum.”

Bu sözlerden ne anlaşılıyor?

Hiç!

Ancak ekibinin betimlemesine göre İmamoğlu, bulunduğu tepeden vadiye doğru sesleniyor.

Vadiden bir karşılık gelmesini bekliyor.

“Vadi” metaforu ile
CHP'yi anlayın.

SAKIZ MANİSİYLE YOL ALINMAZ

İmamoğlu, mesajın açıkça ilan edileceği bildirilere ihtiyaç duyulan şu kritik süreçte, sakız manisi kıvamındaki göndermelerle ‘yol' alamaz.

Liderliği arzuluyorsa cüret etmeli.

Aksi takdirde “menzile yetişeyim” derken, yolda kalabilir.

CHP, 37 yaşındaki Bülent Ecevit'in İstiklal Savaşı kahramanı İsmet Paşa'nın karşısına çıkıp ‘Karaoğlan' olduğu bir parti…

İmamoğlu, CHP'ye erken doğum yaptırmakla doğum saatini kaçırmak arasında bocalıyor.

Oysaki CHP'nin ağır toplarından biri İmamoğlu realitesi için şöyle diyor:

“Meclis'teki odamda da bizim evde de karşılığı var adamın ve bunu görmeyen, siyaseti okuyamaz.”

SEÇİM AYARLI DAVA

Şu var ki, hakaretten verilen ceza İmamoğlu'nun elini kolunu bağlıyor.

Seçim ayarlı açılan ve karara bağlanan bu dava İmamoğlu'nun hamlelerine göre hızlanacak ya da yavaşlayacak.

Bir başka açmaz da İBB'nin akıbeti…

Çünkü İmamoğlu CHP liderliğine girişirse İBB başkanlığından ayrılmak zorunda kalır. Bu durumda CHP, çeyrek asır sonra kazandığı belediyeyi kendi elleriyle seçim öncesi AK Parti'ye armağan eder.

Aynı anda Yargıtay cezayı onayarak, siyasi yasak getirebilir ve İmamoğlu'nu CHP liderliğinden de edebilir.

Bir de böyle bir risk var.

İmamoğlu'nun yanı sıra Grup Başkan Vekili Özgür Özel ve Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın adaylar arasında adı geçiyor.

Özel'in Salıcı'ya göre İmamoğlu'na daha yakın bir çizgide olduğunu eklemeliyim.

2028 SENARYOSU

Diyelim Kılıçdaroğlu, kurultayda aday oldu ve Mart 2024'ü lider olarak gördü.

Sonra?

Yerel seçimde başarılı bir sonuç alıp 2028'de yine aday olmak isteyecektir.

Ancak şu an en “Kemal Bey'ci” CHP'liler bile “Kılıçdaroğlu yeniden cumhurbaşkanı adayı olmalı mı?” sorusuna “Evet!” diyemiyor.

Geriye iki olasılık kalıyor:

Ya olağan kurultay süreci başlar ve İmamoğlu da dahil, adaylar yarışır.

Ya da Kılıçdaroğlu, yerel seçim sonrasında partisini evlatlarına teslim edip izzetü ikbal ile sahneden çekilir.

CHP, Hatay'ı neden kaybetti?

Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs'ta birinci olduğu Hatay'ı 28 Mayıs'taki ikinci turda Erdoğan'a kaptırdı.

Hatay, Suriye sınırında olduğu için yarım milyon sığınmacıya bakıyor.

6 Şubat'ta en ağır yarayı bu şehrimiz aldı.

CHP, Hatay'da, büyükşehir ile Defne, Samandağ, Arsuz ve Erzin belediyelerini yönetiyor. Hatay, son seçimde CHP'ye dört, TİP'e bir vekil verdi.

14 Mayıs'tan 28 Mayıs'a oy arttırması gereken CHP, üstünlüğü neden kaptırdı?

Eski CHP Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, şu yanıtı veriyor:

“CHP göç edenleri sandıklara getiremedi. Milletvekili listelerine öfke vardı. Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve  Defne Belediye Başkanı İbrahim Güzel'e tepki oluştu. Büyükşehir su ve ekmek tedarik edilebilirdi, o da olmadı. Önümüzdeki dönem Defne'yi kaybedebiliriz.”

İyi Parti, Millet İttifakı'ndan ayrılabilir

İyi Parti önceki gün Başkanlık Divanı'nı topladı. Toplantı dört buçuk saat sürdü.

Akşener dinledi ve tek tek not aldı.

Şu eleştiriler dile getirildi:

“Aday yanlıştı, yanlışta ısrar edildi.”

“Halk CHP'yi HDP'den ayrıştırmadı. CHP ile birlikte olmamız bizi de vurdu.

İyi Partililer “Millet İttifakı'nın seçimle birlikte son bulduğunu ve mecliste gerekli görüldüğünde yan yana gelinmesi gerektiğini” söylüyor. Bu ortak bir kanaat.

Akşener'in yerel seçimde kimsenin kapısına gitmeyeceği ifade ediliyor. “Birlikte çalışmak isteyen varsa bizim yanımıza gelebilir” deniyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp