Top
17/03/2023

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir

SEVGİLİ okurlarım, deprem bölgesinde şiddetli bir yağmur yağınca bi­lançonun yeni bir bölümü daha ortaya çıktı.

15 ölü…

Çöken, dağılan oto­yollar, köprüler…

Deprem çadırları ve kon­teynerler sular altında…

Ve Şanlıurfa'nın merke­zinde sel sularının altında harabeye dönen, insanların boğulduğu bir alt geçit. Kentin önemli bir kavşak noktası…

Bu kavşağın açılış töreni ger­çekten görkemli olmuştu!

Geçtiğimiz aralık ayında töreni Recep Bey düzenlemiş, televizyonlardan canlı olarak yayınlanmıştı.

Müteahhitten övgüyle söz ediyordu.

Yandaş medyada boy boy resimleri çıkmıştı.

★★★

Demek ki bunların yarattı­ğı ‘eserler' sadece deprem sonrasında değil, hızlı bir yağ­mur yağınca bile eriyip gidiyor ve milletin milyarlarca lirasıyla birlikte adeta çöpe atılmış oluyor.

Müteahhit kim?

Elbette bir yandaş müteahhit.

Peki hesap sorulur mu?

Sorulmaz.

Recep Bey bu konuya değinir mi?

Geçmiş olsun, değinemez.

Anlayışları yıllardan beri belli.

Ölen ölür kalan sağlar bizimdir.

Bu memlekette insan canının hiçbir değeri olmadığı biliniyor. Hele işin ucu siyasete deği­niyorsa hesap hiçbir zaman sorulmaz.

O bizim adamımızdır… Partili arkadaşımızdır. Paralar başkası­na gitmesin diye onu seçip bu işi yaptırmıştık.

Bırakın maddi zararı bir yana, ihmal yüzünden can veren insanlarımızın hesabı bile asla sorulmaz.

Depremde 50 bin canımızı yitirdik, hesap soran oldu mu?

Daha da önemlisi var.

Bir kişi bile olsun bir Allah kulu sorumluluğun birazını üstlenip istifa etti mi?

Bakanlar, yüksek bürok­ratlar, kimsenin kılı bile kıpırdamadı.

Bundan önce olduğu gibi bundan sonra gelecek afet­lerde, felaketlerde de aynı utanç tablosu karşımıza çıkacak.

SEVGİLİ okurlarım, yaklaşan aday trafiğine biz gazeteciler de ister istemez sokulmak isteniyoruz.

Vatandaş CHP'den aday olmak istiyor…

Bize AKP'den, MHP'den aday olmak isteyenler doğal olarak gelmiyor.

O partilerde onların kendi adamları var.

Bize gerek yok, biz oralarda işe yaramayız.

Hatta kazara bir girişimde bulunacak olsak vallahi o aday adayına değil torpil olmak, ipe çekilmesini ve ismini parti üyeliğinden bile silmelerini sağlamış oluruz!

★★★

“Abi bu seçimde CHP'den adaylık koymak istiyorum. Kemal Bey seni tanır, hem de sever. Benim için bir ricada bulunsan!..”

“Emin Bey bana bir kıyak yapın, aday adayı olduğumu CHP'ye bir miktar duyurun.”

“Ben bu partiye yıllarca emek verdim. Şimdi bütün amacım milletvekili seçilmek. Kimse merak etmesin sizi mahcup etmem. Eğer olursa Meclis'te iyi iş çıkarırım.”

★★★

Böyle nice talepler geliyor…

Karşımıza çıkan manzara şu:

Partili partisiz herkes milletvekili olmak istiyor. Siyasete yeni girip en alt kademeden başlayanların hayali bile günün birinde mutlaka milletvekili olabilmek.

Niçin?..

Çünkü milletvekilliği fevkalade kârlı ve avantalı bir iş.

Maaşı çok iyi, parası bol emekliliği kıyak.

Forsu yüksek ve seçilenin her ortamda ağırlığı olur.

★★★

Partili partisiz, uzak yakın her yerden gelip patrondan iş ister gibi milletvekilliği istiyorlar…

Vallahi hepsine onay verip işlem yapsam ve ricalarım CHP'de kabul görse, Meclis'in yarısını kendi adamlarımla doldurmuş olurum!

Birkaç gün önce bir arkadaş espri yaptı ve aramızda şöyle bir konuşma geçti:

“Bu torpil isteyenlerden para alıp cebe atalım…”

“Atalım da iş olmazsa ne diyeceğiz?”

“Diyeceğin şu, ben rica ettim ama Kılıçdaroğlu seni listeye koymamış. Paranı iade edemem çünkü bu konuda masraflarım oldu! Bazı parti yetkililerine bazı ödemeler yapmak zorunda kaldım ama ne yazık ki boşa gitti!”

Bazen öyle durumlar olur ki, en ciddi konularda bile işi gırgıra vurmaktan başka çareniz kalmaz.

Böylelerine tavsiyem, bizim gibileri bu saçma sapan işlere bulaştırmaktan uzak dursunlar.

Bunlar bizim işimiz değil.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp