Sevgili okurlarım iktidara, özellikle de AKP ve MHP'ye yansıyan korkuları genel başkanlarının yüzlerinden okuyoruz.

Yüzlerde beliren ifadeler anlayana da anlamayana da aslında çok şey anlatıyor.

İktidar ortakları adeta günah çıkarıyor.

“Evet, depremin ilk günlerinde hata yaptık, yanlışlarımız oldu” demek zorunda kalıyorlar.

Aslında bu kadarını itiraf etmek zorunda kalmış olmaları bile kendileri için erdemdir.

Ama gerçek hiçbir zaman değişmeyecek…

50 bin insanımız can verdi de, hadisenin sorumluları ortaya çıkmadı…

Ve hiçbir zaman da çıkmayacak.

★★★

Bu işi öyle kolay ve beleşten geçiştirmek mümkün değil.

“Ne yapalım kardeşim Allah'ın takdiri imiş, böyle bir afet konusunda biz daha önceden ne yapabilirdik” deyip sıyrılmaya kalkışmak hiç söz konusu değil.

Kentlerimiz köylerimiz yıkıldı, ortalık mahvoldu…

Ama bir tek devlet sorumlusu bile sorumluluğun küçük bir bölümünü üstlenip istifa etmedi.

Pardon, dün itibariyle iki adet vali bey gitti.

Adıyaman Valisi sağlığını gerekçe göstererek…

Hatay Valisi ise seçimde AKP'den aday olacağını açıklayarak!

Başka?

Dün bu yazıyı yazdığım saatlerde üçüncü bir kişi yoktu.

★★★

Peki siyasilerden giden oldu mu?

Olmadı…Olmaz da.

Ama onların ağzındaki ‘laf kalabalığı' hiçbir zaman bitmez.

İşleri epeyce kolaydır…

Topla önceden kameraları karşına, bol kepçe verip veriştirmeye başla. Muhalefeti suçla, biraz da artık herkesi usandıran Bay Kemal edebiyatı yapıp işini güzelce bitir.

★★★

Kızılay ve AFAD'ın üst düzey yöneticileri…

Bunlar kendi kurumları dışında nerelerden, hangi kurumlardan ayda kaç lira maaş, prim, huzur hakkı veya ikramiye alıyor?

Çok yazılıp söylenmesine karşın bu soruların yanıtını, başka bir deyişle itirafları bu arkadaşların ağzından duyamıyoruz.

Acaba utanıyorlar mı, bu yüzden mi suskun kalmayı yeğliyorlar?

Bilemiyoruz ki!

Her şey saklı, her şey gizli.

★★★

Depremden hemen birkaç gün sonra televizyon kanallarında bağış kampanyası düzenlenmişti.

Bir takım tipler bunu bile hiç utanıp sıkılmadan kendi şovlarına, reklamlarına, siyasetlerine alet ettiler…

Ve toplanan bağış miktarı ertesi gün açıklandı.

115 milyar lira.

Çok büyük para.

Bu parayla çok şey yapılır, yeter ki birilerinin ceplerine ve kişisel çıkar hesaplarına hortumlanmasın.

Peki ne oldu bu 115 milyar lira?

Nereye gitti?

Bırakın nereye gittiğini de bir yana, şimdi acaba hangi amaçla kullanılıyor?

Kullanılmasına henüz başlanmadıysa acaba ne zaman (ve hangi amaçla) kullanılacak?..

★★★

Bu iktidarın ‘kötü bir huyu' var.

Devletin ve milletin parasının nerelere harcandığını bile milletten çoğu zaman gizliyor. Oysa böyle bir şey gizlenir mi?

Yapılanlar kuşku uyandırıyor.

Hele de seçimi kaybettikleri takdirde bunların da hesabı sorulmaz mı?

Aynı durum Kızılay ve AFAD için geçerli.

Oralara getir kendi adamlarını, yılların Kızılay'ını bile siyasete bulaştır, AKP'nin arka bahçesi olarak tepe tepe kullan.

Vatandaş bunların yaptığına, para hesaplarına nasıl güvenecek.