Top
Deniz Zeyrek

Deniz Zeyrek

deniz.zeyrek@radikal.com.tr

08/03/2023

Artık patron sizsiniz!

Millet İttifakı üç uykusuz gece geçirdi. Yaşanan kriz çok büyüktü, yönetilmesi çok zordu ama sonunda çözüldü.

İYİ Parti lideri Meral Akşener son virajda çok sorumlu davrandı. O kadar eleştiriye, hatta saldırıya maruz kaldığı halde ipleri tam koparmadı. Bu tavrıyla, ülkesiyle ilgili kaygılarının kendisi ve partisiyle ilgili kaygılarından büyük olduğunu gösterdi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise krizin en çok yükseldiği zamanlarda dahi sağduyuyu elden bırakmadı. Ortamı yumuşatacak konuşmalar yaptı, krizin çözümü için ortaya konula önerileri hep sıcak karşıladı.

O üç günde yaşananları yazmaya kalksak bir yazı dizisi, hatta kitap çıkar. O yüzden “şöyle oldu, böyle oldu” gibi detayları o yazı dizisine ya da kitaba bırakıp, artık sadece o büyük seçime odaklanmalıyız.

★★★

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın seçim kampanya ekibinden önemli bir isim, Kılıçdaroğlu'nun adaylığı açıklanınca bana şu mesajı gönderdi:

“Kampanya sürecinin en mutlu gününü yaşıyoruz. Bugün çok rahatladık. Derin bir oh çektik.”

“AK Parti'nin en çok istediği rakip Kemal Kılıçdaroğlu” teorisini destekleyen bu mesajın altında büyük ihtimalle “10 kez yendik, bir kez daha yeneriz” gibi bir düşünce yatıyor ya da benim bu mesajdan yola çıkarak “İşte bakın Akşener haklı çıktı. Bu karara en çok AK Parti sevindi” gibi bir analiz yapmam ve bu analizi yaymam bekleniyor.

Zira böyle bir analizin kamuoyunca kabul edilmesi demek, psikolojik üstünlüğün baştan Erdoğan'a geçmesi demek.

Ancak benim analizim, bunun tam tersi.

Erdoğan'ın da AK Parti'nin de bu gelişmelerden sonra “en kötü senaryo”yla karşılaştıkları, çok da iyimser olamadıkları kanaatindeyim.

Erdoğan'ın seçim stratejisini yapanların dün alelacele toplanmasının, Kılıçdaroğlu'na karşı “yıpratıcı” ve “saldırgan” bir kampanyanın unsurlarının konuşulmasının altında belki de bu gerçek yatıyordur.

Ayrıca MHP lideri Devlet Bahçeli'nin masaya yeniden döndüğü için Akşener'e gösterdiği büyük tepkiyi de rahat olmadıklarının göstergesi olarak görüyorum.

★★★

Kılıçdaroğlu, bundan altı ay önce kavgasız gürültüsüz aday olsaydı, bana gönderilen mesajların haklı zemini olabilirdi.

Erdoğan'ın muhtemel etnik köken, mezhep, “HDP'yle ve terörle ilişki” gibi unsurlarla kurgulayacağı klasik bir “belden aşağı vurma” taktiği işe de yarayabilirdi.

Ancak Kılıçdaroğlu artık bizzat parti tabanlarının baskısıyla çözülen bir krizin ardından aday oldu.

Seçmenler, Kılıçdaroğlu'na karşı çıkan Akşener ve İYİ Parti'ye çok güçlü bir şekilde “bizim önceliğimiz iktidarın değişmesi, etnik köken, mezhep gibi detayları bir kenara bırakın” mesajı verdi.

Kılıçdaroğlu ayrıca Saadet Partisi, Deva Partisi ve Gelecek Parti gibi ana omurgasını muhafazakarların oluşturduğu partilerin (Akşener'le kriz yaşamayı göze alacak kadar) ısrarlı desteğiyle aday oldu.

Erdoğan, bu saatten sonra Kılıçdaroğlu'nun Alevi olduğunu seçim meydanlarında kullanırsa, sırf HDP'yle görüştü diye Kılıçdaroğlu'nu terörü desteklemekle suçlarsa ayıplanır ve büyük tepki çeker.

En azından muhalefet partilerinin milliyetçi ve muhafazakar tabanında umduğunu bulamaz.

★★★

Erdoğan ve Kılıçdaroğlu artık kantarda.

Erdoğan;

– 21 yılın yüküyle yorgun.

– Yanlış politikaları yüzünden yaşanan ekonomik enkaz karşısında çaresiz.

– Kendi sorumluluklarını azaltmak için “asrın felaketi” diye isim taktığı deprem felaketinin yarattığı enkazla baş edecek güce artık sahip değil.

– (Karşı çıkarak iktidara geldikleri) yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklar (3 Y) konusunda kadrolarıyla birlikte sınıfta kalmış.

– Liyakatsiz ve yandaş kadrolar yüzünden devlet yönetimi konusunda da başarısız.

– Demokrasi, insan hakları ve adalet konusunda izlediği politikalarla dünya standartlarının çok gerisinde.

Kılıçdaroğlu;

– Altılı Masa'da büyük emeklerle hazırlanmış yol haritalarıyla yola çıktı.

– Yanında toplumun her kesimini temsil eden 5 partinin genel başkanları ile halkın büyük sevgisini kazanmış belediye başkanları Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş var.

– Devleti yönetmeye, altı partinin çatısı altındaki deneyimli ve donanımlı kadrolarla talip oluyor.

– Devlet deneyimi, üniversite diploması var.

– Hoşgörüsü, dürüstlüğü, yolsuzluk konusundaki net tutumu, yurtseverliği, demokratlığı konusunda kimsenin şüphesi yok.

Erdoğan, aleyhindeki bu tabloyu, servet transferi yoluyla zenginleştirdiği yandaş müteahhitlerinin kampanyasına sağlayacağı büyük maddi destek ve propaganda gücüyle değiştirmeye çalışacak.

Yeter mi?

Size sormak istiyorum. Zira artık PATRON SİZSİNİZ!

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları