Top
Serdar Karagöz

Serdar Karagöz

emre.akoz@sabah.com.tr

31/07/2013

ABD bir taşla üç kuş vurur

ABD'nin "Mısır'ın demokratikleşmesine destek" gibi temel bir politikası hiç bir zaman olmadı. Zaten ABD'yi yakından tanıyanlar "İsrail'e mesafeli duran seçilmiş İhvan Hükümetine" darbe yapılırken ABD'nin "tarafsızlık" ilan etmesine de hiç şaşırmadılar. Amerika, İsrail ile Mısır'ı barıştıran Camp David antlaşmasının diri tutulmasını ve statükonun korunmasını hep birinci öncelik olarak gördü. ABD, Mısır'ın bu statükoya sadık kalması için 1979'den bu yana hem siyasi hem de ekonomik pek çok enstrüman üretti. İşin ekonomik boyutunda akıllara ilk gelen Amerika'nın Mısır'a yaptığı yıllık 1.5 milyar dolarlık yardım. Fakat ABD'nin Mısır'a ilişkin "stratejik" ekonomik desteği bununla sınırlı değil.
1996 yılında Amerikan Kongresinde "Ortadoğu'da barışın korunması çerçevesi"nde bölgeye dair "ekonomik destek politikaları" geliştirilmesi kararı alnıyor. O tarihten itibaren irili ufaklı pekçok yardım ve destek formülü geliştiriliyor. Bunlar arasında en önemlisi "Qualifed Industry Zones(QIZ) " yani "Nitelikli Sanayi Bölgeleri" adı verilen bir program.
2004'te ABD ve Mısır arasında imzalanan özel bir anlaşma ile yürürlüğe giren bu program Mısır'da QIZ bölgelerinde üretilen ürünlere ABD'ye girişlerinde gümrük vergisinden muafiyet öngörüyor. Fakat bu avantajdan yararlanmak için sadece üretimi bu bölgelerde yapmak yeterli değil. Bu bölgelerde üretim yapan firmaların Amerikan pazarına gümrük vergisi ödemeden girebilmeleri için ürünün ihraç bedelinin %10.5'lik kısmına denk gelen girdiyi İsrail'den tedarik etmeleri gerekiyor. İşte işin püf noktası bu. Amerika bu stratejik anlaşma ile Mısır-İsrail ilişkilerini geliştirmeyi ve Mısır'ın İsrail'e ekonomik açıdan angaje olmasını hedefliyor. İşsizliğin 2012'de %20 civarında olduğu Mısır'da en büyük ekonomik hareketliliğin QIZ denilen bu Nitelikli Sanayi Bölgelerinde yaşandığı düşünülürse yavaş yavaş bu angajman da sağlanıyor. Mısır, Amerika ve İsrail üçlüsü arasında sıkı bir ekonomik döngü oluşmuş durumda.
Mısır'daki Firma sahipleri Amerika'ya avantajlı bir pozisyonda mal satabilmek için üretim girdilerinin en az %10.5'ini İsrail'den tedarik ediyorlar. İsrailli firmalar Mısır'daki firmaların kendilerine mecbur olduğunu bilerek bu bölgelere mal satarken yüksek fiyat politikası izliyorlar.( Hatta mal satmadan sadece fatura satan İsrailli uyanık firmalar da var) Kısaca İsrailliler Mısır'dan gelen bu "kolay paradan" çok memnunlar. Bir de işin Amerika ayağı var. Vergi muafiyeti asıl Amerikalı firmaların işine geliyor. İthalatı vergi ödemeden yapıyorlar ve uzakdoğuya kendi güdümlerinde bir alternatif oluşturuyorlar.
Dolayısıyla Mısır'da fabrikası olanlar, İsrail'den Mısır'a mal satanlar ve Amerikalı ithalatçılar Mübarek döneminde kurulmuş bu yapının "güven içerisinde" büyüyerek devamını istiyorlar.
Amerika bir taşla üç kuş vurmayı becerebilen bir ülke. Mısır'a verdiği ekonomik destek programları ile;
1) Mısır'ı siyaseten Amerika'ya bağımlı kılıyor
2) Mısır'ın İsrail ile zorunlu yakınlaşmasını sağlıyor
3) Amerikalı firmaları ve lobi gruplarını Mısır üzerinden ihya ediyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp