Hatırlayın, bir ara "Bankalar batacak", "Devlet paralarınıza el koyacak" diye ortalığı ayağa kaldırıyorlardı.
Korkuyu yayan yalnızca 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yurtdışına firar eden FETÖ'cüler değildi.
Yeniden gündem olan ve muhalefetin rasyonelleşmesine dair tüm umutlarımızı suya düşüren "diploma" meselesinde olduğu gibi, CHP'liler başta olmak üzere tüm muhalefet yine FETÖ'nün peşine takılmıştı.
FOX'un, Sözcü'nün, Cumhuriyet'in ekonomistleri, "Bankalardaki paralarınızı kaptırmak istemiyorsanız çekin" diyerek açıkça manipülasyon yapıyordu. İlginçtir, kimi bankaların şube müdürleri bile müşterilerine bu yönde üstü kapalı tavsiyelerde bulunuyordu.
Millet banka kasalarına bile güvenmiyordu.
İşte zengin semtlerinde yol üstü şık kasa mağazalarının açılması bu yüzdendir. Soydukları evlerde bankada olması gereken milyonlarla karşılaşan hırsızlar da bayram ediyorlardı elbette. Aşağıdaki gazete haberi o günlerden:
"İstanbul'da Mahsun Kırmızıgül'ün annesi Faike Arık'ın evinde çalışan Türkmenistan uyruklu temizlikçi kadın, evden çaldığı yaklaşık bir buçuk milyon lirayla kayıplara karıştı."
Doların 2018'de 5 TL olduğunu hatırlarım.
***
Uluslararası Ödemeler Bankası'nın (BIS) verilerine göre Türkiye'den ABD, İngiltere ve İsviçre vs. bankalarına 600 milyar dolar kaçırılmış.
Gelin görün ki çoğunluğu İstanbul sermayesi mensubu bu para babalarının Nuh'un gemisi gibi gördükleri Batı'nın bankacılık sistemi, 2008 benzeri bir krizle alabora olmak üzere...
ABD'de bankalar batıyor. Panik büyük. ABD Başkanı çıkıp "Panik yapmayın, paralarınızı vereceğiz" demek zorunda kalıyor.
Kriz tabii ki Avrupa'yı da sallıyor.
Avrupa'nın en büyük bankası Deutsche Bank, karaya oturmak üzereyken bir kez daha Alman devleti tarafından kurtarıldı. Başbakan Scholz "Mecburduk" diyor. Ama bankanın borsada bir günlük kaybı yüzde 15'ler seviyesine kadar çıktı.
Ne var ki su alan geminin bu dev dalgalara ne kadar dayanacağı meçhul.
***
Hadi yurtdışına gönderdikleri milyarları çıkarsınlar bakalım panik halindeki Batı bankalarından.
Üçü beşi belki ellerine alabilirler ama önce şüpheli işlem kategorisinden çıkmak için kırk dereden su getirmeleri lazım güvendikleri bankalara. Öyle ya, üstelik para Türkiye'ye gidecek... "Çok şüpheli."
Kaldı ki Körfez'den başlayan uzun para çekme kuyruğunda bir tek kendileri yok.
E tabii akıllarına Ukrayna Savaşı bahanesiyle bir anda "karanlık yabancıya" dönüşen Avrupa'daki, ABD'deki anlı şanlı Rus milyarderlerin akıbeti geliyor. Düne kadar yasalara uygun şekilde ülkelerinden para getiren bu kişilere kesilen usulüne uygun harçları, zorunlu yatırımları düşünüyorlar.
Beter olsunlar.
"Yağma zamanı el oğlu önce yabancıya çöker. Kapitalizmin ilk kuralı kendi koyduğu kanunları çiğnemektir" dedik dinlemediler.
Türkiye bankacılık sisteminin, Batı'nınkine göre çok daha sağlam ve kontrollü olduğunu da sizden benden çok daha iyi biliyorlar. Tek işleri paralarını korumak.
Ama özkaynak kredi oranımızın, paralarını kaçırdıkları bankalara göre katbekat güven verici olduğunu bile bile gidip tefeciye sığınıyorlar.
Çünkü bedenleri burada, ruhları orada.
Olmaz öyle.
