Halkı neden sevmiyorlar?
İnançlı sıradan insanlara neden içleri bir türlü ısınamıyor?
Neden?
Hatta neden nefret ediyorlar?
Neden her fırsatta sade insana laf çakmaya çalışıyor, onları kendilerinden uzak tutuyorlar?
Neden yürüyüş parkurlarına bayılıyor ama kıpır kıpır sokaklarda tedirgin oluyorlar?
Neden sadece kendilerini ve kendilerine benzemeye çalışan "muhafazakâr"ları seviyorlar?
***
Sıradan diye bildikleri o insanların "sıradışı" özellikleri vardır.
Karda saatlerce yolda kalan insanlara hakaret eden kendini bilmezin o sırada İsviçre'de tatil yapmakta olduğunu hem sözünden, hem gözünden şıp diye anlayıverir...
Çünkü bilirler ki...
O halk neyin "olağanüstü" kar yağışı, neyin beceriksizlik olduğunu hiç duraksamadan tespit eder; kültürü, görgüsü bu ayrımları yapmaya yeter de artar; bu hasletlerini "okumuşluk"la bozmaya izin vermemiştir.
***
Yeter ki...
Ambalajı şık olsun...
Yeter ki...
Ajans ambalaja biraz emek versin...
Yeter ki...
Yalan rüzgârı hızlı essin!
Ama işte o sade insan bu rüzgâra gülüp geçiyor...
Sesini çıkarmasa bile aklının bir köşesine yazıyor...
Yalanı her halinden, tavrından tanıyor.
Doğrunun ne olduğu bilgisi hâlâ yerli yerinde...
Bunun için gıcıklar onlara...
Onları New York'ta, Washington'da kar hikâyeleriyle kandıramazsınız...
Var mı, senenin altı ayı buz tutan Erzurum'da ulaşımdan söz etmeye?
***
CHP ve onun yanı başına dizilen bütün politika testileri bu imtihandan her seferinden çakacaklar...
Bunu biliyorlar.
Halkın onları tanıma konusundaki feraseti karşısında...
Suskun fakat kül yutmayan gözünde hep derme çatma ve "yabancı" kalacaklar.
Kazara seçim kazandıklarında bile bu tedirginlikleri geçmeyecek...
Öfkeleri, azgınlıkları, nefretleri bundan...
***
NOT DEFTERİ
Neoliberalizmin en kayda değer yanı hâlâ burada olmasıdır. Aşikâr ve yıkıcı başarısızlıkları onu yerinden oynatamamıştır. İnşa ettiği sistem çökerken, ideoloji ayakta kalmıştır. Dahası, aşırı uç bir hâl almıştır. (GEORGE MONBIOT / Bu Enkazı Kaldırmak)
