Top
04/03/2023

Avrupa Birliği ve Birleşik Krallık Arasında Yeni Anlaşma: Windsor Çerçevesi

Avrupa Birliği (AB) ve Birleşik Krallık, daha önce imzaladıkları Kuzey İrlanda Protokolü kapsamındaki sorunların çözümü için geçen hafta "Windsor Çerçevesi" (The Windsor Framework) adı verilen metin üzerinde anlaşmaya vardı. Kuzey İrlanda ile ilgili yeni dönemin parametrelerini ortaya koyan anlaşmanın detaylarını incelemeden evvel bu sürece nasıl gelindiğini kısaca hatırlamak gerekiyor.

Konuyla ilgili evvela belirtmek gerekir ki Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılığı olarak bilinen Brexit sürecinde taraflar arasındaki en önemli konu başlıklarından birisi Kuzey İrlanda meselesiyle ilgiliydi. Çünkü bilindiği üzere İrlanda Adası siyasi ve toplumsal olarak ikiye ayrılmış durumda. Güneyde AB üyesi olan müstakil devlet İrlanda Cumhuriyeti, kuzeyde ise Birleşik Krallık'ın parçası olan özerk statüdeki Kuzey İrlanda bulunuyor. Birleşik Krallık'ın AB üyesi olduğu dönemde İrlanda Adası'nda herhangi bir sınır ve gümrük kontrolü yoktu. Zaten Kuzey İrlanda'daki Birleşik Krallık yanlısı Protestanlar ile bütünleşik İrlanda'yı savunan Katolikler arasındaki çatışmaya son veren 1998 tarihli Belfast/Hayırlı Cuma Anlaşması, Ada'daki iki bölgenin arasına fiziksel bir sınır çekilmesine izin vermiyordu. Brexit'le birlikteyse İrlanda Adası'nda iki bölge arasında ticaretin nasıl yapılacağına dair tam manasıyla bir muamma oluştu. Bundan dolayı AB ile Birleşik Krallık arasındaki "boşanma süreci", her iki taraf için de ağır sancılı geçti.

Bu şartlar altında AB ve Birleşik Krallık, Brexit Anlaşmasına ek olarak Kuzey İrlanda meselesiyle ilgili geçici bir protokol imzaladı ve Brexit'in olası sert etkilerini hafifletmeye çalıştı. 2019'da imzalanan ve 2020'de yürürlüğe giren protokole göre Kuzey İrlanda, Brexit'e rağmen AB'nin tek pazar kurallarına dâhil olmaya devam edecekti. Yani AB'nin tüm ticari tasarrufları doğal olarak Kuzey İrlanda'yı da etkileyecekti. Ayrıca protokole göre Britanya Adası'ndan (yani İngiltere, İskoçya ve Galler) İrlanda Cumhuriyeti'ne giden malların kontrolleri Kuzey İrlanda limanlarında yapılacaktı. Böylece Kuzey İrlanda ile siyasi olarak parçası olduğu Birleşik Krallık arasında de facto bir sınır oluşuyordu. Bu iki kritik husus, Kuzey İrlanda'yı siyasi ve ticari olarak Birleşik Krallık'tan uzaklaştırdığı ve İrlanda Cumhuriyeti'ne yakınlaştırdığı için İngiltere'yi ve Kuzey İrlanda'daki Birleşik Krallık yanlılarını rahatsız ediyordu. Ayrıca hem Birleşik Krallık'tan AB'ye hem de AB'den Birleşik Krallık'a giren gümrüksüz mallar, her iki taraf için ticari kayba neden oluyordu.

İşte bu sorunları çözmek için Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, 27 Şubat'ta İngiltere'nin Windsor kentinde bir araya geldi. Görüşmenin ardından imzalanan 27 sayfalık yeni anlaşmayla öncelikle Belfast Anlaşması'na uygun olarak Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında herhangi bir sınırın ve denetimin olmaması kararlaştırıldı. Ancak Kuzey İrlanda'ya girip çıkan mallarla ilgili kırmızı ve yeşil renklerden oluşan bir şerit sistemi uygulanacak. Buna göre Britanya Adası'ndan Kuzey İrlanda'ya geçen ve burada kalacak mallar herhangi bir kontrole tabi olmayan yeşil şeridi kullanacak. Bu sayede Britanya Adası'nda üretilen malların Kuzey İrlanda'da daha erişilebilir olmasının önü açıldı. Yine de olası usulsüzleri engellemek için yeşil şerit üzerinde zaman zaman küçük çaplı kontroller yapılacak. Kuzey İrlanda'dan çıkıp İrlanda'ya (ve dolayısıyla AB'ye) sevk edilecek ya da sevk edilme ihtimali bulunan mallarsa gümrük kontrollerine tabi olan kırmızı şeridi kullanacak. Bu sayede gümrüksüz mallar nedeniyle hem İrlanda ve AB'nin hem de Kuzey İrlanda ve Birleşik Krallık'ın yaşadığı ticari kayıplar en aza inecek.