Top
Ferhat Ünlü

Ferhat Ünlü

tulu.gumustekin@sabah.com.tr

16/06/2019

S-400’lerin konuşlanma üsleri

'Mesele S-400 değil, Türkiye'nin Suriye başta olmak üzere bölgesindeki gelişmeler konusunda kendi iradesiyle hareket ediyor olmasıdır. Türkiye'nin bu hava savunma sistemini niye aldığı, ne şekilde kullanacağı açıktır. Bu konunun, ne NATO ne F35 projesi ne ABD'nin güvenliğiyle uzaktan yakından ilgisi bulunmadığını işin erbabı olan herkes biliyor. İnşallah geçmişteki pek çok hadise gibi bu meseleyi de aklıselimin, mantığın, ortak çıkarların gerektirdiği şekilde halledeceğiz.' Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, mart ayında yaptığı bu açıklama, ABD'nin derinleştirmek istediği S-400 füzeleri krizinin politik ve stratejik sebebini özetleyen bir açıklamaydı. Erdoğan, AK Parti'nin geçen haftaki grup toplantısında da 'Türkiye S-400 hava savunma sistemini alacaktır demiyorum, aldı o iş bitti' dedi ve teslimatın önümüzdeki ay (Temmuz) yapılacağını duyurdu. Gündemde olan S-400'lere dair özellikle bu hava savunma sistemlerinin nerelere konuşlandırılacağı konusunda araştırmalar yaptım. S-400'lerin nereye yerleştirileceği konusunda kesin bilgi verilmiyor. Fakat füzelerin İstanbul ve Ankara yakınlarına yerleştirilmesi bekleniyor. Hatta Ankara için 15 Temmuz darbe girişiminden sonra adı Mürted olarak değiştirilen hava üssü düşünülüyor. (1995'ten önce de Mürted ismi kullanılıyordu.) İstanbul yakınlarına yerleştirilen bataryalar 600 kilometre radar menzili ile Ege sahillerini, Ankara yakınlarına yerleştirilenler ise güney sahillerini koruyor olacak. Rusya'dan ilk etapta iki sistem alınacak. Bu da dört batarya demek. Her bataryada sekiz fırlatma rampası ve dört füze var. Dolayısıyla Türkiye'nin alacağı füze sayısı 128'e tekabül ediyor. Türkiye, 2013'te Batılı müttefiklerinden aldığı Patriotları Adana'da, SAMP-T hava savunma sistemlerini ise Kahramanmaraş'ta konuşlandırmıştı. Ancak bu, Türkiye'nin hava savunma ihtiyacını karşılamayan geçici bir çözümdü ve deyim yerindeyse yalnızca 'füze ithalatı' idi. 'EGEMEN DEVLET'TEN RAHATSIZLAR S-400 projesi ise sadece bir 'füze ithalatı' değil. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, 'Biz bir şeyi alırken, teknoloji transferi, ihracat, üretim yapacağız. Ortak işbirliği arıyoruz. S-400 bitmiş bir anlaşma. Biz egemen bir devlet olarak ihtiyaçlarımızı karşılamaya çalışıyoruz' demişti. ABD'yi asıl rahatsız eden de bu 'egemen devlet' tavrı. Bu yüzden projeyi rafa kaldırtmak için daha iyi bir teklif sunmaksızın defalarca Türkiye'nin kapısını aşındırdılar. ABD Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, 'Genelkurmay Başkanı olduğumdan beri Türkiye'yi 12 kez ziyaret ettim. Başka bir ülkeye buna yakın kadar sayıda seyahat ettiğimden emin değilim. Bu S-400 konusu oldukça zor bir konu' diyerek Türkiye'yi kararından vazgeçirmenin zorluğuna değinmişti. Türkiye, hava savunma sistemi ihtiyacını gidermek için ayrıca kendi çalışmalarını da yürütüyor. 'Yerli, milli' alçak ve orta irtifa savunma sistemlerinde epey ilerleme sağladı. Yüksek irtifa alanında da çalışmalar var, ancak bunların devreye girmesi 2023'ü bulacak. Sonuç olarak S-400 hava savunma sistemlerinin önümüzdeki ay Türkiye'ye teslim edilmesine kesin gözüyle bakılıyor. (Malzemeler peyderpey gelecek ve sistem ekim ayında kurulacak.) Ve SABAH Dış Politika yazarı Bercan Tutar'ın önerisiyle teslimat için de Batı destekli darbe girişiminin üçüncü yıldönümü olan 15 Temmuz 2019 tarihi seçilebilir.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp