Top
20/04/2024

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Irak Ziyareti ve Stratejik Anlamı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çok kritik bir dönemde Irak'ı ziyaret etmeye hazırlanıyor. 22 Nisan'da önce Bağdat, ardından ise Erbil'e geçerek muhataplarıyla görüşmeler gerçekleştirecek. Geniş bir heyetle yapılacak bu ziyaretlerde önemli anlaşmaların imzalanması bekleniyor. Özellikle son dönemde Türkiye-Irak arasında büyük ölçekte Dışişleri Hakan Fidan'ın dizayn ettiği stratejik bir yakınlaşma söz konusu. Bölgesel meydan okumalara paralel olarak tezahür eden ortak çıkarlar iki ülkeyi birlikte hareket etmeye teşvik ediyor. Ortadoğu jeopolitiğinde yaşanan çatışma ve eskalasyonlar ile bölgesel savaş ihtimali iki ülke açısından da engellenmesi gereken ciddi tehditler barındırıyor. Dolayısıyla birlikte hareket edebilmek eskiye nazaran çok daha önemli.

Ortak Çıkarlar ve Terörle Mücadele

İkili ticaret hacminin artırılması, Irak'ın su sorunun yönetilmesi ve Türkiye'nin olası katkıları gibi önemli başlıkların yanı sıra özellikle Türkiye tarafından çerçevesi oluşturulup sunulan Kalkınma Yolu Projesi iki ülkenin işbirliği açısından önem arz ediyor. Bölgede gerek Rusya-Ukrayna gerekse İsrail-İran ve vekil unsurları arasında yaşanan çatışmalar mevcut küresel ticaret ve lojistik hatları tehdit ederken, Basra'dan Türkiye sınır hattına ulaşacak şekilde inşa edilecek tren ve kara yolu ağı büyük bir potansiyele sahip görünüyor. Yine Irak'taki petrolün Türkiye üzerinden dünyaya ihraç edilebilmesinin önündeki engellerin kalkmasında da Irak açısından ihtiyaç duyulan ciddi bir ekonomik kazanç söz konusu olacak.

Son dönemde Türkiye ve Irak açısından birçok hususta ortak çıkarlar tezahür ederken Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ana gündemlerinden birisini elbette terörle mücadele teşkil ediyor. Burada bir süredir Irak nezdinde yürütülen ve saha gerçekliği ile birlikte inşa edilmiş diplomatik aktivizm sonuçlarını vermeye başlamış görünüyor. Irak'ın PKK'yi yasaklı bir örgüt olarak tanıması ve Türkiye ile ortak önlemler konusunda uzlaşması Ankara tarafından olumlu gelişmeler olarak değerlendirilmişti. Ardından gerçekleştirilen güvenlik zirveleri de bu bağlamda tamamlayıcı bir süreç oldu. Şimdi iki ülkenin PKK terör örgütüne karşı daha somut adımlar atma noktasında stratejik bir anlaşmaya imza atmaları bekleniyor. Nihayetinde Türkiye mevsimsel şartların olgunlaşmasıyla birlikte Irak'ın içerisinde PKK'ya karşı yeni kara harekâtları başlatarak ve güvenli alanları daha genişleterek Türkiye sınır hattına paralel, 30 km derinlikte bir alan hâkimiyeti oluşturma niyetinde.

Yine Irak-Suriye hattındaki güvenliğin sağlanarak PKK unsurlarının iki ülke arasındaki geçişlerinin engelleneceği, Mahmur, Asos, Gara ve Kandil'e yönelik yeni adımların atılabileceği bir süreç bizi bekliyor olacak. Burada İran'ın ve ona nüfuzu altında olan Haşdi Şaabi unsurlarının pozisyonu da önemli. Ancak Türkiye yakın geçmişe nazaran bu gruplarla da daha iyi bir angajmana sahip durumda. PKK'nın hali hazırda konuşlandığı bazı noktaların Kalkınma Yolu projesinin ana güzergahı üzerinde olduğunu değerlendirdiğimizde, Irak'ın da Türkiye ile oluşturulacak yeni stratejik ortaklık ve kendi çıkarları bağlamında PKK'ya karşı harekete geçmesinin anlamı daha iyi anlaşılacaktır.

Erbil Durağının Anlamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bağdat ziyaretinin yanı sıra dönüşte Erbil'e de uğrayacak. Erdoğan'ın Erbil'de Neçirvan Barzani ve KDP'nin ileri gelen aktörleriyle ile görüşecek olmasının, Türkiye'nin PKK terör örgütüne karşı atacağı adımlar bağlanımında sonuçları olacaktır. Ankara-Erbil ilişkileri iyi bir zeminde devam ederken, Erbil'in PKK ile mücadelede Ankara'ya verdiği desteğin daha da artırılması arzu edilmekte.