Top
17/12/2022

İnsansız Jet Uçağı KIZILELMA: Hızlı Uçuyoruz

Cumhuriyetimizin 100. yılına girerken Türk savunma sanayiinin oldukça hareketli ve çoşkulu zamanlardan geçiyor. Sektör Bayraktar TB2'den ANKA'ya, AKINCI'dan AKSUNGUR'a yüksek teknoloji çözümleriyle dünyada adından söz ettirirken jet motorlu platformlar büyük yankı uyandırdı. Otuzdan fazla ülkeye yapılan milyonlarca dolarlık ihracat ile dünya SİHA pazarını domine etme yolunda ilerleyen Türk firmalar yeni çözümler geliştiriyor. T.C. Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir yakın zaman önce Baykar'ın yanı sıra TUSAŞ'ın da jet motorlu platform üzerinde çalıştığını açıklamıştı. TUSAŞ'ın jet motorlu insansız uçak projesinin adının ANKA-3 MİUS olduğu yakın zaman önce açıklandı.

Henüz Bir Yıl Bile Dolmamıştı
Baykar Teknoloji'nin öz kaynakları ile üzerinde çalıştığı insansız jet uçağında geçtiğimiz günlerde önemli bir eşik aşıldı. Öncesinde KIZILELMA'nın yüksek hızlı taksi testlerini, sonrasında kısa bir uçuşla pistten teker kestiğini gördük. Bu hafta ise KIZILELMA'nın kısa mesafeden kalkış yaparak ilk uçuşunu gerçekleştirdiğine şahitlik ettik. Bu noktada ilk uçuş testine göre hem uzun süre havada kalması hem de yüksek irtifada uçuşunu gerçekleştirmesi dikkat çekiciydi. Bayraktar KIZILELMA'nın ilk prototipinin üretim geliştirme modeli entegrasyon hattına Mart 2022'de girdi, Haziran 2022'de ise uçuş yapacak prototip üretim hattındaydı. Nihayetinde ise ilk uçuş gerçekleştirildi. Uçarcasına oldukça hızlı ilerleyen projede 2023 yılı sonuna doğru ise seri üretime geçilmesi planlanıyor. Tabi bu aşamaya kadar çok sayıda platform ve sistem testlerinin icra edilmesi gerekiyor. Kısa bir süreçte tüm bu testlerin tamamlanması benzer yüksek teknoloji projelerde daha uzun sürüyor ama söz konusu Baykar olunca imkansız değil. KIZILELMA ilk motor testini Eylül 2022'de gerçekleştirirken üç ay bile dolmadan ilk uçuşunu Aralık ayının ilk yarısında yaptı. Baykar'ın önceki projelerden edindiği üretim ve test süreci tecrübesi elbette bu durumda etkili oldu. Ancak bilinen ve genel kabul gören bir şey var ki o da Baykar'da bir irade ortaya konduğu zaman o iş oluncaya kadar durmak yok.

MİUS'larımız: KIZILELMA ve ANKA-3
Baykar'ın KIZILELMA'da A-B-C modelleri ile çok rollü ve modüler bir jet uçağını nihayetinde hedeflediğini görüyoruz. KIZILELMA'nın "A" modeli Ukrayna'dan tedarik edilmesi planlanan motorla ses hızına yakın seyir süratiyle görev yapacak. KIZILELMA'nın "B" modelinin ses hızının üstüne çıkarak süpersonik kabiliyette olması hedefleniyor. Ayrıca iki motorlu "C" modeli üzerine çalışıldığı biliniyor. KIZILELMA jet uçağı bir buçuk ton faydalı yük kapasitesi ile hava-hava, hava-yer görevlerini icra edebileceği yerli akıllı mühimmatları taşıyabilecek. Radar görünürlüğünün az olması için mühimmatlarını gövde içinde taşıyabilecek olan KIZILELMA düşük radar izinin ön planda olmadığı görevlerde mühimmatlarını kanat altında taşıyabilecek. KIZILELMA dünyadaki diğer insansız jet uçaklarından farklılaşarak dikey kuyrukların yanı sıra ön kısımda bulunan kanard yani yatay kontrol yüzeylerine sahip olacak. Böylelikle KIZILELMA önleme ve kaçınma gibi rollerde de agresif manevralar gerçekleştirebilecek. Yüksek manevra kabiliyeti mevcut koşullarla hızlı bir etkileşime ve reaksiyona sahip olunmasını gerektiriyor. Bu sayede insanlı jet uçakları gibi hava-hava muharebesi gerçekleştirebilecek olan KIZILELMA yine ASELSAN'ın AESA radarıyla TÜBİTAK SAGE'nin hava-hava mühimmatlarını kullanabilecek.
TUSAŞ'ın yürüttüğü bir diğer insansız jet uçağı projemizde ilk kayda değer açıklamada ANKA-3 MİUS olarak proje adı duyurulurken 2023 yılında önemli gelişmelerin yaşanması bekleniyor. Yeni tip insansız jet uçağı olarak tarif edilen ANKA-3 bazı yönleriyle KIZILELMA ile benzerlik gösterecektir. Düşük radar izi karakteristiğinin korunması için KIZILELMA'da olduğu gibi gövde içi silah istasyonlarına sahip olacaktır. Hız, yüksek faydalı yük taşıma kapasitesi ve düşük radar kesit alanıyla KIZIELMA'yla benzerlik gösterse dahi yapısal olarak farklı olacak. ANKA-3'ün kuyruksuz bir tasarımda uçan kanat formunda olması planlanıyor. Bu tasarım ile hava-yer odaklı derin ve stratejik taarruz platformunun hedeflendiği düşünülebilir. Askeri havacılıkta jet motorlu kuyruksuz uçakların (bkz. B-2 ve B-21); düşük radar izine sahip, stratejik taarruz, yüksek irtifa uzun havada kalışlı olduklarını görüyoruz. Bu özellikler de ANKA-3 hakkında bir takım öngörü sağlayabilir. Şu an için hakkında çok fazla bilgi olmasa dahi ANKA-3'ün uzun menzilli ve yüksek irtifa seyir kabiliyetlerinde olması bekleniyor. Hem ANKA-3 hem de KIZILELMA'nın Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde çeşitli rollerde hizmet etmeleri bekleniyor. Hava Kuvvetleri'nde insanlı jet uçaklarıyla birlikte hava-yer ve hava-hava görevleri icra edebilecekler. Pilotlarımızın hava-hava muharebe eğitimlerinde ya da hava savunma birimlerimizin eğitimlerinde "düşman" uçağını da taklit edebilecekler. Konseptleri zamanla bekleyip göreceğiz ancak bilinen şu ki en azından KIZILELMA'nın Türk Donanması'nın kısa pistli platformlarına konuşlandırılması da planlanıyor.

Sonuç Yerine
ANKA-3 ve KIZILELMA projelerinde ilk etapta imkân ve kabiliyetler ile öncü prototiplerin gökyüzüyle buluşturulması amaçlanıyor. Daha sonra her aşamada daha kabiliyetli olarak sistemler geliştirilecektir. Dolayısıyla mevcut iddialı hedeflerin ilk prototiplerde yer almasının beklenmemesi ve sabırlı bir biçimde projelerin takip edilmesi gerekmektedir. Bu süreçte jet motorlu sistemlerde hem tedarik hem de işletim maliyetlerinin gözetilmesi için "ortak alt sistem" yaklaşımı doğru tercih olacaktır. Üretilen ilk platformlarda yurt dışında hazır alım ile motor gibi bazı kritik ihtiyaçlar karşılanabilir. Ancak süreç içerisinde özellikle motor gibi TEI'nin de üzerinde çalıştığı kritik bileşenlerde yerlilik sağlanmalıdır. Kısaca ANKA-3 ve KIZILELMA ile Türkiye jet motorlu muharip insansız uçak tasarlayıp, üretebilen sayılı ülkelerden biri olarak çeşitli kabiliyetlere ve altyapılara sahip olacak. Günümüzde dünya genelinde geliştirilen jet motorlu benzeri sistemler ile bu platformların asıl potansiyelinin tespiti yapılmaya çalışılıyor. Hem TUSAŞ'ın hem de Baykar'ın ortaya koyacağı vizyonla ve TSK'nın geliştireceği (insanlı-insansız ekip) konseptlerle Türkiye yine öncü işlere imza atabilir.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp