Türkiye, dün sadece önemli bir sanayicisini değil, tevazu ve erdem sahibi büyük bir değerini, cumhuriyet tarihimiz kadar eski, kurduğu sanayi tesisleri ve şirketlerde on binlerce kişiye istihdam sağlayan, ürettiği katma değerlerle ülkemizin inşasında ve yarınlara taşınmasında önemli görevler üstlenen Koç Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç’u kaybetti.

O, örnek bir baba, örnek bir evlat, ülkemizin en itibarlı markasının yani Koç Holding'in sevilen ve çalışkan patronu, vizyoner ve rol model bir iş adamı, kültür, sanat ve spora olan katkıları hafızalarımızda derin izler bırakan, ülkemizin en varlıklı kişilerinden biri olmasına rağmen yüce gönlü ile kalpleri fetheden bir liderdi. 

“Kadınsız toplum, yarınsız toplum” diyerek cinsiyet eşitliğinin dünyadaki en cesur savunucusuydu o…

Sadece ülkemiz için değil, aldığı görevlerle Dünya için yeri doldurulamayacak büyük bir değerdi.

Tarifsiz bir kayıp ve acı...

Ne üzücü ki; artık onu saygı ve rahmetle anacağız...

Mekanı cennet, Türkiye'nin başı sağ olsun.

“Artık veda zamanı”

Evet!

Yazımın başında da ifade ettiğim gibi bugün benim Radikal okurlarına veda günüm.

Radikal’in benim hayatımda önemli bir yeri vardır. 20 yıl önce İstanbul’a genç bir gazeteci adayı olarak geldiğimde, ilk iş yerimdi Radikal. 1999 yılında, ayrılana dek muhabir olarak çalıştım Radikal’de.

Ardından 6 yıl kadar editör olarak görev aldığım diğer yayınlar ve son 13 yıldır süren iletişim danışmanlığı serüvenim geldi.

Bu arada 2 yıl kadar Hürriyet.com.tr’de yazdıktan sonra “Hadi biraz da Radikal’de devam et yazılarına!” dediklerinde çok heyecanlanmış ve mutlu olmuştum. Yaklaşık 14 yıl sonra bu kez bir yazar olarak döndüm Radikal’e. Bugüne kadar iletişim, inovasyon, algı ve itibar yönetimi ekseninde kaleme aldığım tam 155 yazı okudunuz.

Ama her şeyi tadında bırakmak gerek.

Başkanlığını yürüttüğüm İtibar Atölyesi’nde, 5 yıldır üzerinde çalıştığımız Türkiye İtibar Endeksi ve Türkiye Katma Değer Endeksi projelerimize artık eskisinden daha fazla zaman ayırmam gerekiyor. Elbette, veli nimetimiz olan, iletişim danışmanlığını yürüttüğümüz marka ve kurumlar ile basılması için vakit ayırıp redaksiyonunu tamamlamamı bekleyen ve yine “İtibar Yönetimi” üzerine olan ikinci kitabıma…

Görüldüğü üzere bir müddet işlerimize yoğunlaşacağız bu aralar. Belki eskisi kadar sıklıkla olmayacak ama yazmaya yine de devam edeceğiz tabii ki. Yeni makalelerime www.ertanacar.info adresindeki blogumdan ulaşabilirsiniz.  

Artık veda zamanı…

Sürçülisan ettikse af ola!

Eyvallah!