Top
10/11/2015

Beşiktaş'ın şampiyonluk 'şans'ı

Liderle başlayalım. Beşiktaş, Bursa’da son dakika golüyle kazanırken çok zorlandı hatta kaybedebilirdi de maçı. Bu karşılaşma onlar açısından sezonun kırılma anlarından biri olacak mı?

Kesinlikle olacak. Daha önce Fenerbahçe derbisinden sonra vurgulamıştım, Beşiktaş kazanma alışkanlığı konusunda eksiklikler yaşayan ve “winner” özelliği oturmamış bir takımdı. Son yıllarda yaşananların oyuncuların kafasından gitmesi o kadar kolay iş değildi. Şenol hocanın maç analizinde kullandığı bir kelimeye dikkat çekmek isterim: Şans. Bu aralar Chelsea’de sıkıntılı günler geçiren Jose Mourinho’nun futbol kelime dağarcığına kattığı “şampiyonluk şansı” diye bir şey var. Sezon içinde bazı maçlarda ve final düzlüğünde bu şansın size gülmesi en az pas yapmak, pozisyona girmek kadar önem taşıyacak. Hatta bizim ülkemizdeki gibi kırılgan, dış etkenlerden fazlasıyla etkilenen takım organizasyonlarında bu şans daha da belirleyici olmakta. Rakiplerinin içinde bulunduğu konuma bakarsak Beşiktaş bu galibiyetle birlikte şampiyonluğun en büyük adayıdır.

Şenol Güneş’in basın toplantısında bir muhabirle yaşadığı tartışmayı nasıl yorumluyorsunuz?

Şenol Güneş, ülke futbolunun içinde bulunduğu ortamdan rahatsız olan, gerektiği zaman cesurca konuşan, sisteme çomak sokan, görev yaptığı ekiplere değer katan bir o kadar da o değerin karşılığını bulamayan bir futbol adamı. Muhabire “Senin kaptanın gelmek için bana yalvardı. Ben başkanı aradım hemen” demesi beni biraz rahatsız etti açıkçası. Güneş, böyle bir durumdan Bursaspor’u haber ettiğinin altını çizmek istedi ama bu sözleri Bursaspor’da yönetici konumundaki biriyle yaşadığı bir tartışmada kullansa daha iyi olurdu. Büyük ihtimalle Volkan Şen’i kastetti ve bu sporcuyu zor durumda bıraktı Şenol hoca. Basın toplantısı ortamını her iki cepheden de gören biri olarak haklı-haksız tartışmasını yapamam. Gazeteci kötü bir soru soruyorsa art niyetlidir, teknik adam sert cevap veriyorsa medya düşmanıdır gibi genellemelerin önüne geçmeliyiz.

Fenerbahçe, Konyaspor’u yenerken sergilenen oyun maç sırasında ve sonrasında büyük tepki gördü. Pereira ve Fenerbahçe ilişkisi lig sonuna kadar devam edebilir mi?

Filmi başa saralım. Fenerbahçe, finansal açıdan iddialı rakamlarla bir kadro kurdu ve bu kadronun da başına Vitor Pereira getirildi. Pereira, bu kadroyla oyunu domine eden, oyunu rakip sahaya yıkan ve gol pozisyonlarına giren bir takım vaat etti. Normal taraftarlar ve medyadaki taraftarlar! her geçen hafta bu oyunu görmeyi bekledi ama ortada karmakarışık bir performans var. Hal böyleyken “Siz taktikten anlamıyorsunuz” demek doğru değil. Fenerbahçe’yi ve Pereira’yı 1-0 öne geçtikten sonra oyunu tuttu, rakibe pozisyon vermedi diye iki bilemedin üç kez takdir edebilirsiniz. Bütün bir sezonu Fenerbahçe bu şekilde geçiremez. Şunu da söylemek isterim, Pereira kendi açısından riskli bir hamle daha yaptı ve lig sonunda kazananın kim olduğunu herkese göstereceklerini, tüm Türkiye’yi susturacaklarını söyledi. Bu tarzın Türkiye’de hatta dünyada olumlu bir karşılığı yok, olamaz da!

Galatasaray, Rize deplasmanında 4-3 kaybederken mağlubiyette hakem payına vurgu yapanlar var. Siz bu görüşe katılıyor musunuz?

Hakem ne karar verirse versin serbest vuruştan yenen golün mazereti olamaz. Bu golü ancak lige havlu atmış, iç işleri karışık, motivasyonunu kaybetmiş oyunculardan kurulu bir takım yiyebilir. 10 kişi kalan bir takımın, biri yarım diğeri tam kontradan gol yemesi de açıklanabilir bir durum değil. Hamza hoca yapı olarak çoğu zaman kaderci bir görünüm çiziyor. Bazen oyun ve oyuncu analizlerinde kamuoyu önünde daha farklı şeyler anlatmalı. 12 hafta geride kalmışken liderden 5 puan geride kalmak dünyanın sonu değil ama çok çok kritik bir durum. Galatasaray, milli maç arası sonrası çıkış yakalamazsa işler daha da kötüye gidebilir.

Trabzonspor saha içi ve saha dışında tamamen karışmış görünüyor. Karadeniz ekibinin düzlüğe çıkma şansı nedir?

Öncelikle başkan İbrahim Hacıosmanoğlu’nun artık noktayı koyması gerekiyor. Kulüp bu dönemde çok yıprandı ve yeni bir soluk gerekiyor. Trabzonspor’un camia olarak düzlüğe çıkması için tek seçenek yarışmacı kimliğin yeniden yakalanması ancak devre arasından önce olumlu bir gelişme mucize olur. 

Lig değiştirelim, Karşıyaka-Göztepe derbisinde tribünler yarı yarıyaydı. Bu organizasyonun etkileri neler olur?

Öncelikle bu girişimde emeği olanları tebrik etmeliyiz. Şurası kesin ki özellikle futbol yöneticilerinde sporu sevenlerin sporun ruhuna değer verenlerin sayısı çok az. Medyaya, sporun kanaat önderlerine bu konuda eyleme geçenleri cesaretlendirmek konusunda görev düşüyor. Sporda şiddet bir günde değişebilecek bir durum değil öyle olsa zaten maç öncesinde yine kavga çıkmazdı! Yarıya yarıya maç izlenmesi konusunu ben fazla realist bulmuyorum ve o konuya çok takılmıyorum. Her fırsatta seyirci sayılarına imrendiğimiz Almanya’da her hafta tribün olayları yaşanıyor. Avrupa’da en çok meşale yakılan ülkelerin başında onlar geliyor. Burada önemli olan cezaların etkin uygulanması, stada gelen taraftarın güvenliğinin sağlanması ve uygun bir ortamda maç izlenmesi diye düşünüyorum.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp