- Alo Ekrem, acele buraya gel, Karadeniz gezisine çıkacağız.

- Başüstüne Başkanım.

- Alo Mansur, her işi bırak hemen hazırlan, Orta Anadolu’yu bir turlayacağız.

- Başüstüne Başkanım.

......

Dünya hali işte. Bu iki arkadaş, daha bir hafta öncesine kadar hep emir verirlerdi. Şimdi emir alıyorlar.

*

Nasıl? Şaka gibi değil mi? Peki, öyleyse devam edelim. Diyorum ki... Eğer seçimi kazanırlarsa...

Ayasofya’nın derhal ibadete kapatıldığını, Temel Karamollaoğlu vasıtasıyla ilan etsinler. Bu bir.

......

İkincisi... Sınır ötesi operasyonların derhal durduğunu ve TSK’nın kışlaya döndüğünü Merak Akşener vasıtasıyla ilan etsinler.

......

Evet, aynen böyle yapsınlar ki hem Temel Bey hem Meral Hanım nereye gelmiş olduklarını iyice bir anlasınlar. Yani diyorum ki:

- Şeytan azapta gerek.

*

- “Bir masa var, bir de sofra.” Var. HDP, akıllı olduğu için masaya oturmuyor ama sofrayı silip süpürüyor. Kandil, İmralı ve Edirne’deki Demirtaş olmak üzere sürekli politika üreten 3 ayrı kaynağa sahiptir.

Bizim masa ise kuru kalabalık.

*

Fakat şunu hepimiz kabul etmeliyiz ki Kılıçdaroğlu, iyi bir siyasetçi olmadığı halde mükemmel bir uygulayıcı...

Önündeki kitapçığı kusursuz uyguluyor... Disiplinini ve konsantrasyonunu hiç bozmuyor... Sinirlerine de çok hakim, bravo...

Yerli ve milli kurumları çileden çıkardığına bakarak “şimdilik” çok başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Nasıl bir kitapçıksa o...