Büyük kulüplerin başkanı, futbolcusu, teknik direktörü ne ceza alırlarsa alsınlar hiçbir zaman o camialar yıkılmazlar. Evet, Galatasaray’ın derbinin ardından yaşadıkları hiç hoş değil. Hakikaten can yakıyor...

Bu kulüp Türkiye için, Çanakkale’de şehitler verdi, çok zorluk çektiler. Zamanında üç paraya oynayan futbolcular sayesinde birçok kupa kaldırdılar. Ay-yıldızlı formaya hizmet ettiler, çok da fedakarlık yaptılar. Şimdi bakıyorum da başkanı, teknik direktörü, futbolcusu, ceza aldı diye yerden yere vuruluyorlar. Biraz daha ileriye gideyim, yaylım ateşine tutuluyorlar. Bu hiç hoş değil.Türkiye’nin üçte biri Galatasaray’ı tutuyor. Çok büyük taraftarı var. Kulübü için, rengi için maddi-manevi her türlü fedakarlığı yapıyorlar. Teknik direktörü 10 maç ceza aldı diye hiçbir zaman bu kulüp yıkılmaz. Hatta sarsılmaz bile. Sıkıntı tabii ki çekiliyor ve bu bir süre daha devam edecek. Ama şunu hiç kimse unutmasın, Galatasaray markasıyla, taraftarıyla her zaman ayakta durmasını bilmiş bir kulüptür. Bunun da altından tabii ki kalkacak.Kayseri maçında herkes gördü. Teknik direktör tribünde, doğru dürüst forma şansı bulamayan futbolculardan Selçuk İnan, Feghouli, Belhanda ve Onyekuru... Hayatlarının futbolunu oynadılar. Bu tür sarsıntılar oyuncuları kulübe daha çok bağlar. Sorumluluk alırlar... Bunu Galatasaray’da çok net gördük. Artık uzatmamak lazım. Yaşanan, yaşandı ve geride kaldı. Hukuki yolu varsa ona sözüm yok. Ama bundan sonra yaşanacak olanlar, kulübe daha çok zarar verir. Galatasaray’ı yerden yere vuranlar, eleştirinin dozunu kaçıranlar, şunu bilsin ki böyle büyük camialar sıkıntı çekse de hiçbir zaman hedeflerinden sapmazlar.Bir golcü yeterGalatasaray kadrosunun kesinlikle yetersiz olduğunu düşünmüyorum. İki tane sağ bek, Mariano ve Linnes... Sol bekler Nagatomo ve Ömer Bayram... Türkiye’de alternatifleri yok. Orta saha Belhanda dışında Feghouli ile Selçuk’un iyi dönüş yapmasıyla çok güçlendi.Fernando, Donk, Ndiaye... Bir de bunların takıma tekrar katıldığını düşünün. Ayrıca Mariano ve Ömer Bayram’ın Nagatomo ile Linnes’in önde çizgi oyuncusu olarak oynama yetenekleri var. Sol kanatta Rodrigues, sağda ise Sinan Gümüş, Feghouli, Muğdat hatta Onyekuru oynayabilir.Buraya kadar baktığımız zaman Türkiye’nin en iyi kadrosu... Fatih Terim, golcü sıkıntısı çektiğinden Onyekuru, Sinan, Donk, Maicon gibi oyuncuları da mecburiyetten forvet oynatabiliyor. Defansta Serdar Aziz, Ozan Kabak, Maicon, Ahmet Çalık, Donk gibi alternatifler forma giyebiliyor. Üstüne basa basa söylüyorum, bir tek santrfor alınırsa UEFA Avrupa Ligi kupasını Türkiye’ye getirebilirler.Tek suçlu Burak ve Onur mu?Her zaman bir tek şey söylerim, ‘Yöneticiler tecrübeli olurlarsa, hata yapmazlarsa o kulüp hem sportif, hem de maddi açıdan yıkılmaz.’Burak Yılmaz, yerli olarak Türkiye’nin en iyi golcüsü. Ne Fenerbahçe’de, ne Galatasaray’da, ne Beşiktaş’ta böyle bir golcü yok. Bu gerçek... Trabzonspor’un elinde böyle bir yetenek var. Neden o futbolcu sorun yaşıyor? Neden kullanılamıyor? Bana çok saçma geliyor. Duyuyorum Trabzonspor kanadından, çok para alıyormuş. Peki Burak ile mukaveleyi hangi yönetici yaptı? Her kulübün bir bütçesi var. Çok para alıyorsa transferi gerçekleşmeseydi. Daha ucuz bir futbolcu alınsaydı ya da eldeki Rodallega kullanılsaydı. Burak’ı suçlamaya hiç kimsenin hakkı yok.Aynı sorunları kaptan Onur Kıvrak da yaşıyor. Bu sorunlar, hiç kimse kusura bakmasın yöneticilerin iyi program yapamamasından kaynaklanıyor. Ne Burak’ın, ne de Onur’un hiçbir suçu yok.