Tatile çıkma sürecinde en zor olan, nereye gidileceğine karar vermektir. Gidilecek yere karar verdikten sonra, diğerleri daha kolay gerçekleşebiliyor.

Tatile gitmek için belki birkaç neden sıralayabiliriz ama neresi olsun konusunda onlarca gerekçe sıralanabilir.

Örneğin, kolay ulaşım, aktivitenin çeşitliliği, yerel tatlar, daha önce görülmeyen yerler, fiyatların uygunluğu, sıra dışı yerler, kültür sanat, deniz, kum, güneş, doğal güzellikler, macera, kolay ulaşılabilirlik, festivaller, keşif, bütçe, deniz turları, motor sporları, sokak gezileri, dağlar, otantik turlar, yürüyüş ve bisiklet rotaları, mimari zenginlik ve daha neler, neler...

Peki, sizin tercihlerinizi ne belirliyor?

Evin reisi kim?

Diğer konular bir yana, tatil rotası çizilirken son söz hakkı kimde?

Ya da başka bir deyişle, tatil rotası belirlenirken öncelik kimde?

Eğer evde çocuk varsa, hiç tartışmasız, her şey ona göre şekilleniyor.

Deniz istiyorsa deniz, eğlence istiyorsa ona göre bir rota çiziliyor.

Evde çocuk yoksa, ikinci öncelik kadınlarda!

Erkeklere gelince, her şeye onlar karar veriyor gibi görünse de genelde, alınan kararları, hayata geçirmekle yükümlüler.

Bu noktada alınacak en doğru karar, herkesi mutlu edecek ortak seçeneklerin belirlenmesidir.

Yoksa, birinin mutsuz olacağı tatil, herkesin tatilini zehir edebilir!..

Yarıyıl tatili ve erken rezervasyon!

Yarıyıl tatilinde, görünen o ki kış turizmine yönelik birkaç merkez dışında, doluluk oranları çok da yüksek değil. Bunda kuşkusuz, bir önceki ara tatilin masrafı ve rehaveti etkili oldu. Birkaç ay sonra, bir ara tatil daha var ki ondan da fazla umutlu olmamak gerekir, çünkü henüz alışkanlık yaratmadı, henüz ona göre bütçe ayırılmadı.

Peki, yaz tatili için erken rezervasyon avantajları devam ediyor mu? Evet ediyor ama uçak biletleri tam bir felaket. Örneğin Bodrum biletleri şu an bile 400 liradan başlıyor! Buna karşılık, yurt dışı için çok daha avantajlı fiyatlar söz konusu.

Bu yaz, turizmin önündeki en büyük engeli uçak bilet fiyatları oluşturursa hiç şaşırmamak gerekir!..

Turizmin kalbi İstanbul’da atacak

“Siyasetin turizmin üzerinde ne etkisi var, gidilecek yere devletler değil, vatandaş karar verir” denilse de ülkeler arası ilişkiler çok önemli.

Rusya ve Almanya krizlerini hatırlayın! Bu ülkelerden gelen turist sayısı dibe vurmuştu.

Şu an hem Rusya hem de Almanya ile bahar havası yaşıyoruz.

Zaten en çok gelen onlardı, sanki bu yaz daha da artacak gibi görünüyor.

Son gelişmelerden sonra Çinli turist sayısında iyimser bir tablo zor!

Gelseler de diğer gözler onlara nasıl bakacak?..

Bu arada, 30. yılını geride bırakan Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin 28-29 Ocak’ta İstanbul’da düzenleyeceği zirve, Türkiye’nin ve dünyanın birçok önemli turizm yatırımcısını bir araya getirecek.

Uluslararası yatırımcılar, finansal kuruluşlar, bankalar, fonlar, uluslararası otel markaları, turizme şekil veren uluslararası fikir liderleri, inovatif ve teknolojik oyun kurucuları, gayrimenkul geliştirme şirketlerinin yanı sıra havayolu şirketlerinin temsilcileri, seyahat acenteleri, hastaneler, müzeler ve gastronomi dünyasından isimler ve tabii yerli yabancı basın...

Ele alınacak konu başlıkları da bir hayli ilginç! Gelecek turizmde diyen girişimcilere duyurulur.