Top
21/01/2023

Prostat kanseri tanı ve tedavisinde son gelişmeler

Erken teşhisin önemli olduğu bu kanser türünde tanı ve tedavideki son gelişmeleri Tıbbi Onkoloji Uzmanı ve Kanserde Güncel Tedavilere Erişim ve Geliştirme Derneği Başkanı Prof. Dr. Uğur Coşkun anlattı:YAĞSIZ BESLENME ÖNEMLİ“İlerleyen yaş prostat kanseri riski açısından en önemli risk faktörüdür. Elli yaş üzerinde sıklığı belirgin şekilde artan prostat kanserinde, 70’li yaşlarda olan bireylerin yüzde 50’sinde, 90 yaş üzerinde olanların ise neredeyse tamamında prostat kanserinin görüldüğünü söyleyebiliriz. Yağlı gıdalar ile beslenme, sigara kullanımı ve obezite en önemli risk faktörleridir. Doymuş yağlar, kızartmalar ve şekerli gıdalarla beslenme sonucu ortaya çıkan obezite, riski arttırmaktadır. Prostat kanseri riskini azaltmak için düşük yağlı gıdalar, taze meyve ve sebze içeren Akdeniz mutfağı tarzı beslenme önemlidir.YILLIK KONTROLLER OLMALIEllili yaşlardan sonra prostat kanseri riski belirgin olarak arttığından, bu yaştan itibaren yıllık PSA ölçümleri ile erken teşhis mümkün olmaktadır. Birinci derece akrabalarında prostat kanseri öyküsü olanlarda ise taramaya 45 yaşından sonra başlanmalıdır. Ayrıca parmak ile prostat muayenesi ve ultrasonografi tetkiki yine erken teşhis açısından önemlidir. Yıllık dönemlerde PSA’nın beklenen üzerinde artışı, sebet/total PSA oranları da yine risk saptanması açısından önemlidir. Prostat kanserinde şüpheli görülen bireylerde ultrason eşliğinde biyopsi yapılarak teşhis konulmaktadır. Erken teşhis konulan bireylerde ameliyat veya radyoterapi gibi yöntemlerle tam şifa oranı oldukça yüksektir.KEMOTERAPİ İHTİYACI AZALDIProstat kanseri androjen hormonuna bağımlı bir kanser türüdür. İlerlemiş hastalarda androjen baskılayıcı tedavi uygulamaları ile ortalama 2 yıl civarında hastalık kontrolü sağlanmaktadır. Son dönemde hastalığın gelişim mekanizmaları üzerine etkili olan ve geliştirilen yeni akıllı ilaçlarla hastalık kontrol süreleri uzamış ve yaşam süreleri belirgin olarak artmıştır. Bu yeni ilaçların devreye girmesi ile kemoterapi ihtiyacı azalmıştır. Bu tedaviler kemoterapiye nazaran daha etkili olmanın yanında yan etki açısından da oldukça avantajlıdır. Ayrıca nükleer tıp alanında geliştirilmiş olan ve tümör hücrelerindeki PSA’yı hedefleyen tedavi yöntemleri de yine aşı tedavileri yayılmış hastalıkta umut vadetmektedir.”
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp