1) Willow House / Teksas
Teksas’ta, ıssızlığın gerçekten de tam orta yerinde, şık ama doğayla dost bir otelde kalmak ister misiniz?
Big Bend Ulusal Parkı’na çok yakın mesafede konuşlanmış Willow House.
Geçen yılın son demlerinde açılan otel, son dönemin gözde kavramlarını dibine kadar uyguluyor: Doğayla tamamen uyumlu, sade ama aynı zamanda gerektiği kadar konforlu...
2) Six Senses Shaharut / İsrail
SPA marifetleriyle meşhur Six Senses grubunun son harikası, İsrail’in güneyindeki Negev Çölü’nde açılan Shaharut. Otelin en büyük artısı, tabii ki grubun ustalaştığı masaj dünyası.
3) andBeyond Sossusvlei Desert Lodge / Namibya
Dünyanın en eski çölü Namib’te yer alan otel sadece 10 odadan oluşuyor. Tüm odalar taş ve camdan yapılma. Çölde yapılan yürüyüşler ve geceleri gökyüzünde yıldızları incelemek için kurulmuş dev teleskop; otelin diğer seksi yanları...
4) Anantara Tozeur Resort / Tunus
Sahra Çölü’nün kıyısındaki otel geleneksel Tunus mimarisiyle güncel olanı birleştirmiş. Özellikle gün batarken çölde yemek yemek gibi bir fanteziniz varsa bu otelde mutlaka kalmanız gerekiyor.
5) Amangiri / Utah
Aman grubunun en gözde ıssız otellerinden biridir Amangiri. Hatta bu ıssız otel manyaklığının başlangıcıdır adeta. Amangiri filmlerde gördüğümüz o şahane kanyonların tam da dibinde... Bu yüzden tırmanış, yürüyüş yapmak için en ideal ıssız otellerden biri burası.
Sen bir fidan olsan, her yere seni diksem…
Murda ve Ezhel yeni bir şarkı daha yayınladı. Tam da plaj sıcaklığını anımsatan bir şarkı olmuş “Bi Sonraki Hayatımda”.
Şarkının bazı sözleri çok eğlenceli.
Mesela 1:
“Sen bi fidan olsan, her yere seni diksem”.
Mesela 2:
“Tüm ruhumu söktün dün
Tam 21 gram eksik ölçtürdün”.
Şehirde en son ne oldu
TASARIM...Elle Decoration dergisinin düzenlediği EDIDA yarışmasının geçen yıllarda ödül almış tasarımları HOM Design Center’da sergilenmeye başlandı ve bu sergi şerefine bir gala yemeği düzenlendi. Derin Sarıyer’den Murat Tamgüç’e şehrin tüm tasarım sevdalıları yemekteydi...
LOKANTA... Time Out’un Love İstanbul töreninde en çok Ataşehir’deki Fauna’nın ödül almasına sevindim. Çünkü ödülü en çok hak edenlerden biriydi.
Sahibi İbrahim Tuna’nın en başından beri “zamanı ve sabrı olanlara” yemek yapmayı sürdürdüğü ve lokantasının çizgisini hiç bozmadığı için...
YEDİ YENİ MEKAN... Karaköy yeniden hareketlenmeye başladı. En güncel ve iddialı misal: Semtin en yeni oteli JW Marriott Bosphorus’ta tam yedi mekan açılmak üzere gün sayıyor.
İlk mekan Octo. Bu ay sonu açılıyor. Mekanın Portekizli bir şefi var, Jorge Lavos Costa. Dolayısıyla bol bol deniz ürünü olacak menüde.
İkinci mekan Brasserie Turque. Etnik ve Türk detayı bol bir brasserrie.
Nasıl olacak ben de merak ediyorum şimdiden...
Üçüncüsü Skull&Bones adlı kokteyl bar.
Tapas atıştırmalık sunacakmış menüsünde. Aynı Portekizli şef buraya da el atmış.
Dördüncü mekan ise bir kahveci, İstanbul Baking Company.
Otelin diğer mekanlarını da şöyle özetleyelim:
Dom Perignon Room, yaz başı açılacak yüzme havuzlu Sky Karaköy ve adı henüz zikredilmeyen bir sürpriz mekan daha...
