Top
Fatih Çekirge

Fatih Çekirge

fcekirge@hurriyet.com.tr

18/08/2019

‘Fırtına öncesi sessizlik’

Şu anda İstanbul fırtına öncesi sessizliği yaşıyor...”

Yani..

Deprem öncesi sessizlik...”

Arkadaşlar, bu uyarıyı kim yapıyor derseniz eğer.

Şöyle anlatabilirim...

Naci kardeşimiz, Erzurum Lisesi’nde okurken, yaz aylarında tren istasyonunda “keskin nane şekeri” satardı.

Sonra...

Okulu bitirdi.

Sonra...

İTÜ Maden Fakültesi’ne girdi...

Sonra...

Jeoloji mühendisliği bölümünden Y. mühendis olarak mezun oldu. 

Sonra...

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bursu ile doktora yapmak üzere İngiltere’ye gitti. 

Sonra..

London University, Imperial College...

Royal School of Mines’da D.I.C. (Diploma of Imperial College), M. Phil. (Master of Philosophy) ve PhD (Doctor of Philosphy) derecelerini aldı.

Sonra...

Türkiye’ye dönerek İTÜ’de çalışmaya başladı. 

Sonra...

Profesör oldu... Maden fakültesinin dekanı oldu...

Sonra...

Sedimantoloji ve deniz jeolojisi konularında uzman oldu... Ve Türkiye’nin sedimenter havzaları, tektoniği ve Marmara Denizi hakkında çok sayıda uluslararası proje yürüttü.

Sonra...

TÜBİTAK Teşvik Ödülü’nü aldı. 

Sonra...

Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) asli üyeliğine seçildi.

Sonra...

NATO bilim ödülünü aldı...

Yani Naci Bey bu milletin bursuyla okumuş bir evladı olarak böyle bir eğitim geçmişinden sonra...

Böyle bir uyarıda bulundu...

Evet arkadaşlar...

“İstanbul fırtına öncesi sessizliği yaşıyor” diye açıklama yapan hocamız Naci Görür’ün hayatı işte budur...

İşte şimdi bu hocamız “İstanbul için deprem vakti” diye uyarıyor ya...

Ben de merak ediyorum...

Yani, her önüne gelenin deprem uyarısı yaptığı bir ülkede.

Ben yalnızca bu uyarıyı dün yapan Naci Hocamızın kim olduğunu hatırlatmak istedim...

7 şiddetinde hatırlatmak istedim...

ALTIN PORTAKAL GERİ GELDİ

Antalya’da belediye başkanı değişti.

Bir önceki başkan Menderes Türel bir değişiklik yapmıştı da...

Bir türlü anlatamamıştı...

Türel “Altın Portakal”ı uluslararası bir film festival haline getirmek istediğini söylemişti..

Tartışmalar oldu...

Neyse...

Şimdi yeni başkan Muhittin Böcek, “Tekrar Altın Portakal” diye başlıyor...

Umarım “Altın Portakal” bir siyasi inatlaşmanın kurbanı olmaz...

Bu uyarıdan maksadım şu sorudur:

“Acaba Antalya Belediye Başkanı Muhittin Bey, bu kararı alırken Turizm Bakanlığı ile bir koordinasyon sağladı mı?”

Sağladıysa ne kadar mutlu olurum...

Ya da en azından Menderes Türel’i ziyaret edip...

Yahu arkadaş sen dünyanın en büyük film yapımcılarıyla toplantılar yaptın... Antalya’yı uluslararası bir film platosu haline getirme hayalin vardı. Bak şimdi ben de bu kararı alıyorum. Bir diyeceğin var mı?” diye sordu mu?

Sorduysa daha da mutlu olurum.

Çünkü...

Gelenler, gidenlere saygı duyup muhabbeti arttırdıkça...

Demokrasi bir kültür ve olgunluk oluyor.

Gerisinde “Enkaz devraldım” ucuzlukları kalıyor...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp