Top
23/01/2019

Davos kulislerinde konuşulan zafer maçı

Büyük kuruluşların gece yemekten sonraki davetlerine “night cap” deniliyor.

Aynı anda birden fazla davet olduğu için, bir otelden ötekine koşarken bitap düşersiniz...

Önceki akşam böyle üç kapı yaptım...

İnanır mısınız Türk olduğumu duydukları andan itibaren en çok konuşulan konulardan biri, bir futbol maçıydı.

Ama Türkiye’deki bir maç değil, geçen hafta Şam’da oynanan bir futbol maçıydı konu...

Davos kulislerinde konuşulan zafer maçı

Pazartesi günü herkes Davos’a gelirken, Financial Times’ı okumuş ve oradaki büyük fotoğrafı görmüştüm.

Biz Türkiye’de pek takip etmedik ama geçen hafta Şam’da Esad rejimi açısından çok önemli bir olay oldu.

Financial Times gazetesi gibi burada konuştuğum çok sayıda insan da bu maçı ve maç sonrası yapılan gösterileri Beşar Esad’ın Suriye iç savaşında kesin zaferini ilan ettiği olay olarak görüyordu.

Financial Times’ta yayınlanan fotoğrafta genç Suriyelilerin ellerinde Beşar Esad posterleri ile ‘Suriye... Suriye” diye gösteri yapmaları herkesin dikkatini çekmiş.

Şurası kesin ki herkesin beklentisinin aksine Esad bu savaştan “Suriye tarihini yeniden yazan bir milli kahraman” olarak çıkıyor.

Askeri alandaki başarı diplomatik alanda da sonuçlar vermeye başladı. Birleşik Arap Emirlikleri ve Bahreyn’in Şam büyükelçiliklerini açması, Arap Birliği’nin Suriye’yi yeniden üyeliğe kabul sürecini başlatması ve Sudan Devlet Başkanı’nın Şam’ı ziyaretiyle birlikte, bir dönemin sonunu ilan ediyor gibi değerlendiriyordu.

Peki Şam’daki maçın sonucu ne oldu?

Avustralya milli takımı Suriye’yi 1-0 yendi.

Ama Şam sokaklarına bakılırsa bu maçın galibi de Esad...

BURASI DAVOS AMA GÖZLER SURİYE’DEKİ 200 MİLYAR DOLARDA

ESAD askeri alandaki zaferini ilan etti ama Davos kulislerinde asıl savaş şimdi başlıyor.

Ekonomik ve sosyal alandaki savaş kazanılmadan zafer ilan etmek de doğru değil.

Savaş sırasında silah altına alınan 18 yaşından küçük 6 milyon insan evlerine dönecek.

İç savaşta yarım milyona yakın insan öldü.

Ülkedeki binaların üçte biri harabeye dönmüş vaziyette.

Suriye’nin yeniden inşası için 200 milyar dolara yakın paraya ihtiyaç olduğu söyleniyor.

Rusya bu parayı Batı versin diyor.

Ancak Batı da kesin bir siyasi çözüm olmadan bu işe yanaşmayacağını hissettiriyor.

Ama ilk gece burada aldığım hava şu:

İş ve medya dünyası Financial Times’ın sayfasına yansıyan bu maç fotoğrafını satın almış durumda.

Tabii insan şunu düşünmeden edemiyor...

Acaba Türkiye de Esad’ın zaferini satın alıp dibimizdeki bu 200 milyar dolardan pay almayı düşünecek mi...

Davos kulislerinde konuşulan zafer maçı

CEO KULİSİ 1

PATRON BU KADAR ÇABUK SATILIR MI

DAVOS’un devamlı ve çok önemli müdavimlerinden biri de Carlos Ghosn’du...

Ona sadece Renault-Nissan başarılı başkanı değil, aynı zamanda dünya otomotiv sektörünün en etkili ve yaratıcı liderlerinden biri olarak bakılıyordu.

Bu yıl onun yokluğu tabii ki kulislerin önemli konularından biriydi.

Ama herkesin dilindeki şey, onun Japon mali polisinde gözaltına alınmasından çok, Renault’nun hissedarı olan Fransa hükümetinin, daha mahkeme başlamadan onun yerine birini getirme sürecini başlatmasıydı.

“Bu kadar önemli bir yönetici böyle kolayca satılır mı” cümlesini çok kişiden işittim.

CEO KULİSİ 2

GOLDMAN SACHS O 7.5 MİLYARI ÖDEYECEK Mİ

BANKACILIK kulislerine daldığınızda da önünüze çıkan olay Malezya’da patlayan büyük yolsuzluk skandalı... Bazı Malezya hükümet üyelerine kadar tırmanan skandal, devletin açtığı dev bir yerleşim ve alışveriş yeri ihalesiyle ilgili.

Bu ihaleyi alan şirketin, 7.5 milyar dolar parayı rüşvet olarak dağıttığı ortaya çıkarıldı.

En önemlisi, bu rüşvet olayına projenin finansmanında rol alan Goldman Sachs yatırım ve bankacılık şirketi de karışmış. Goldman Sachs bu işten dolayı Malezya’dan resmen özür dilemiş. Ama Malezya Maliye Bakanı “Bu para Malezya halkına geri ödenmezse bu özrün bizim nezdimizde hiçbir kıymeti harbiyesi olamaz” demiş...

Davos’ta aldığım bu kulis bilgilerinin sonucunu çok merak ediyorum. Takip edeceğim.

DAVOS MAGAZİNİ

ORADAKİ ZENGİNİN PARASI BURADAKİ ZENGİNİN DE ÇENESİNİ EPEY YORMUŞ

DAVOS’a gelinceye kadar her Türk gibi benim kafamda da “Zenginin parası züğürdün çenesini yorar” atasözü vardı. Meğer zenginin çenesini de yorarmış.

Tabii ki bu yılın en büyük magazin konusu Amazon’un patronu Jeff Bezos’un boşanmasıydı.

BORSACILAR: Bezos’un Amazon’daki yüzde 16 hissesi ne olacak? İkiye mi bölünecek... Bölünürse Bezos şirket üzerindeki tek başına karar alma yetkisini koruyabilecek mi?

‘ME TOO’CULAR: MacKenzie Bezos şirketin yönetim kuruluna girecek mi?

SOSYAL SORUMLULUKÇULAR: Bezos’lar bugüne kadar pek yardımsever bir çift olarak görülmüyorlardı. Acaba ellerine geçecek parayla Bill Gates gibi yardıma büyük para ayıracaklar mı?

PSİKOLOJİ

SİLİKON VADİSİ PATRONU ORTA YAŞ KRİZİNİ NASIL ATLATACAK

BU yıl Davos’un önemli konularından biri de “psikoloji”... Psikoloji ile ilgili çok sayıda oturum var. Ama oturumlar dışındaki en önemli psikolojik sorun, “Silikon Vadisi patronlarının orta yaş krizi” oldu. Bezos’ların 25 yıllık evlilikten sonra boşanmaları bir tür orta yaş krizi olarak görülüyor. Tabii gözler hemen Silikon Vadisi’ne dönmüş. Dijital devlerin kurucuları artık 40’lı yaşlarına geliyor. Facebook’un kurucularından Mark Zuckerberg 34, öteki kurucusu Eduardo Saverin 36, COO’su (operasyonlardan sorumlu başkanı) Sheryl Sandberg 40, kurucu ortaklarından Sean Parker 39 yaşına geldi. Tesla’nın kurucusu Elon Musk 47, UBER’in kurucularından Travis Kalanick 42, Garret Camp 40 yaşında... Şimdi herkes merak ediyor... Silikon Vadisi orta yaş krizini nasıl atlatacak...

YENİ SALGIN

DAVOS’UN KONUSU: YALNIZLIK BULAŞICI BİR HASTALIK MI OLDU


‘YALNIZLIĞIN’ bulaşıcı bir hastalık haline geldiğini ilk defa iki yıl önce “Psychology Today” dergisinde okumuştum. Bu teşhis giderek yaygınlaşıyor. Nitekim Davos’un da önem verip “Toplink” adlı katılımcılara ait dijital programda tanıttığı tartışma konularından biri bu oldu. Bu konu yarın tartışılacak... Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal paylaşım platformlarının insanları yeni bir cemaatleşmeye, aşiretleşmeye, kabileleşmeye götürdüğü günümüzde, yalnızlık neden bulaşıcı bir hastalık haline geliyor? Tartışmayı merakla bekliyorum. İlginç şeyler çıkacağından eminim.

VATANDAŞ

SİZCE BU REFERANDUM TÜRKİYE’DE YAPILSA SONUÇ NE OLURDU

DÜN ana salonda yapılan açılış oturumunda İsviçre Cumhurbaşkanı Ueli Maurer konuşmasında geçen yıl İsviçre’de yapılan ilginç referandumu anlattı. İsviçre hükümeti, vatandaşlarına fazladan bir hafta daha yıllık tatil verme konusunu referanduma götürmüş. Sonuç?

İsviçre seçmeni bir hafta daha ücretli yıllık tatili reddetmiş. Bizde böyle bir referandum yapılsa sonuç ne çıkardı... Buyurun size yemek masalarında tartışılacak güzel bir münazara konusu.

TREND

YILIN İLGİNÇ KAVRAMI: ‘BEDAVA ŞEYİN FİYATI’

EN ilgimi çeken konularından biri de “bedavanın fiyatı” konusu oldu. Günümüzde özellikle dijital ortamda giderek yayılan ve bulaşıcı hale gelen şeylerden biri de “bedavaya alışmak”...

Bu özellikle benim mesleğimi ilgilendiriyor. Çünkü insanlar haberin, müziğin, eğlencenin bedavaya alınması fikrine çok alıştı. Oysa tüketilen bütün bu içeriğin bir maliyeti var. Ekonominin temel kuralı: Bu maliyeti birileri yüklenecek elbet. Tabii giderek şu soru soruluyor: Bedava haberin, bedava eğlencenin fiyatını acaba bilmeden başka biçimde yine biz, yani tüketiciler mi ödüyor?

Yükselen popülizm ve onun yarattığı otoriter rejimler bedavaya sunulan haber ve eğlence medyalarını çok seviyor. Acaba bu bedavacılığın insanlığın önüne koyduğu ağır fatura, “yeni gerçek” denilen, tek tip ve tek yönlü propaganda mı oluyor.
 

FAYDALI BİLGİ

İSVİÇRE ANAYASASI’NDA EN ÇOK KULLANILAN KELİME

BU arada bir ayrıntı vereyim. İsviçre’de konfederasyon başkanlığı dönemsel oluyor ve başkan bir yıl için bu göreve seçiliyor. Konfederasyon başkanı konuşmasında şöyle bir şey söyledi:

“Bizim anayasamızda en çok geçen kelime özgürlüktür ve biz bununla gurur duyuyoruz...”

Yorumsuz aktarıyorum...

SICAK KONU

FACEBOOK BAŞKAN YARDIMCISI İLE 10 YIL ÖNCE 10 YIL SONRA

Davos’a 48 saat kala, Facebook Politika Çözümlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Richard Allan’dan özel bir mesaj aldım.

Beni Davos’ta iki gün üst üste birer saatlik özel bir workshop’a davet etti.

Konu: “Facebook’ta hangi içeriklere izin verileceği, hangilerine verilmeyeceği ile ilgili kararların nasıl alındığı”...

“Fake news” (sahte haber) tartışmalarının ayyuka çıktığı şu günlerde ilginç bir çalışma olacak.

Öyle sanıyorum, hatta eminim ki, “10 yıl önce 10 yıl sonra fotoğrafları” konusunda Facebook’a yapılan suçlamalar da konuşulacak.

Bu sabah oradayım.

Ayrıca şirketin iki numarası Sheryl Sandberg’in night cap’ine de davetliyim.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp