Top
Erdal Sağlam

Erdal Sağlam

erdal.saglam@radikal.com.tr

11/12/2018

Büyüme hedeflerine ulaşılabilir mi?

Takvim etkisinden arındırılmış GSYH ise bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 2.1 oranında artarken, bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 1.1 oranında geriledi.

GSYH’yi oluşturan faaliyetler incelendiğinde bu yılın üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı dönemine kıyasla, zincirlenmiş hacim endeksi olarak, tarım sektörünün katma değeri yüzde 1, sanayi sektörünün yüzde 0.3 artarken, inşaat sektörünün ise yüzde 5.3 oranında daraldı. Ticaret, ulaştırma, konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri de yüzde 4.5 yükseldi.

Hane halkı nihai tüketim harcamaları 2018’in üçüncü çeyreğinde, geçen yılın aynı çeyreğine göre, yüzde 1.1 artarken devletin nihai tüketim harcamaları yüzde 7.5 yükseldi, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise yüzde 3.8 azaldı. Mal ve hizmet ihracatı, üçüncü çeyrekte 2017’nin aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak yüzde 13.6 artarken, ithalatı ise yüzde 16.7 azaldı.

Hane halkı tüketim harcamaları alt grupları arasında en fazla düşen grup yüzde 23.9’la dayanıklı mallar olurken, dayanıksız mallar yüzde 5.7 arttı. Aynı dönemde inşaat yatırımları yüzde 1.8 ve makine-teçhizat yatırımları yüzde 8.5 daraldı.

Bu veriler üçüncü çeyrekte, düşük de olsa, büyümenin dış talep ve kamu harcamaları ağırlığında gerçekleştiğini gösteriyor. İç talep bu dönemde yüzde 5.2 daralırken, veriler ileriye dönük büyümenin daha olumsuz bir yol izleyeceğini açıkça gösteriyor.

Zaten yapılan analizler büyümede beklenenden daha sert bir düşüş olduğu, dördüncü çeyrekte eksi büyüme rakamlarının gerçekleşeceği yönünde. Büyüme tahminleri konusunda çeşitli yorumlar yapılırken, görünen o ki; Yeni Ekonomik Programda (YEP) yüzde 3.2 olarak hedeflenen 2018 yılındaki büyüme rakamı bu hedefin altında kalacak.

FON GELİR Mİ?

Bazı analistler yılın son çeyreğindeki büyüme oranının yüzde 3-4 arasında gerileyeceğini tahmin ediyor. Buna karşılık daha iyimser olan yüzde 2 daralacağını söyleyen analistler de var ama herkesin üzerinde mutabık kaldığı konu dördüncü çeyrek büyümesinin sıfırın altında çıkma ihtimalinin yüksekliği.

2018 yılının tümüne ilişkin büyüme tahminleri değişirken, buna bağlı olarak 2019 yılı için de farklı büyüme tahminleri yapılıyor. Kimi analistler bu yıl yüzde 3’ün hemen altında kimisi yüzde 2’nin altında büyüme rakamları tahmin ediyor. Gelecek yıla ilişkin olarak ise iyimser sayılabilecek analistler YEP hedefi olan yüzde 2 civarında bir artışın gerçekleşebileceğini belirtirlerken, bazıları 2019 için yüzde 1, hatta sıfırın altında büyüme rakamlarından söz ediyor.

YEP’in iç talepte daralma, dış talebe bağlı büyüme öngördüğü zaten biliniyor ama belli ki tahminlerin üzerinde bir daralma ile karşı karşıyayız. O nedenle önümüzdeki dönem durgunluk gibi kavramlardan daha çok söz edilmesi doğal karşılanmalı.

Unutulmaması gereken başka bir unsur da, önümüzdeki yıl daralacak küresel likiditeden fon çekmenin daha zor olacağı. Büyümenin olmadığı bir ekonominin fon çekebilmesinin daha da zorlaşacak. Şu anda faizler yükseliyor ama fon çekmeye devam ediyoruz. Ancak büyümenin uzun süre yaşanmadığı bir ekonomiye borç verilmesi, faizler artsa da, giderek daha da güçleşecek.

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp