Satürn, 7 Mart’ta Balık burcuna geçti ve 25 Mayıs 2025’e kadar bu burçta seyahatine devam edecek. Sonra 2 Eylül 2025-14 Şubat 2026 arası yine Balık burcunda olacak. Satürn’ün burç değiştirdiği zamanlar çok önemlidir. Çünkü ‘astrolojinin büyük kötücülü’ olarak adlandırılan Satürn’ün bizi hangi alanlarda zorlayacağını, hangi sınavlara tabi tutacağını, nelerden mahrum bırakacağını, neleri büyüteceğini ve ne gibi sorumluluklar aldıracağını anlarız. Üstelik 25 Mayıs 2025’e kadar olan süre az buz bir zaman da değil. Geçen haftaki yazımda Satürn’ün bu geçişinin dünya üzerindeki etkilerinden bahsetmiştim. Bu hafta bireysel olarak bizi hangi alanlarda etkileyecek bunlara göz atalım... Balık burcu astrolojide; hayaller, kendini adamak, yalnız kalmak, bilinçaltı, korkular, yaratıcılık, sanat, aldanma, kandırılma, gerçeklerden uzaklaşma, rüyalar, izole olma, maneviyat, ruhsal konular, fedakârlık ve kurban olmakla ilgilidir. Demek ki sınavlarımızın ve büyüyeceğimiz alanların anahtar kelimeleri bunlar olacak. Satürn sert gerçekler, Balık ise hayaller demek. Bu dönem hayalleriniz bile gerçekçi olmalı, kumdan kalelere benzer hayaller yıkılmaya mahkûm. Boş hayallerin peşinde koşanlar çok üzülebilirler. Bu yüzden adımlar sağlam atılmalı. En iyi haliyle bu süreci hayallerinizi gerçekleştirebileceğiniz değerli bir zamana da dönüştürebilirsiniz. Satürn sınır, Balık’sa sınırsızlık demektir aynı zamanda. Kişisel sınırlarımızı dikkatli bir şekilde belirlemeli, kendimizi bir şeye adarken dikkatli olmalıyız. Aslında en güzeli kendimizi adamamak, kimliğimizi ve benliğimizi kaybetmemek. Bir şey ya da kişi enerjinizi tüketiyorsa ondan uzaklaşmayı öğrenin. Bu zaman diliminde acılar ve korkulardan beslenerek yaşamak yerine, acılarımız ve korkularımızın içinden geçerek büyümeyi öğreneceğiz. Kişisel korkularımızla yüzleşecek ve bu konuda sınavlar vereceğiz. Psikolojimize, bilinçaltımıza yatırım yapacağımız değerli bir süreç bu. Kendini iyileştirebilen, başkalarını da iyileştirebilir ve onlara faydalı olabilir. Üretkenlikte problemHalihazırda yaratıcılık, sanat gibi işlerle ilgilenenler yeni bir şeyler üretme konusunda problem yaşayabilirler. Eskisi kadar üretken olmadıklarını hissedebilirler. Diğer yandan işi bu olmayan ama hamurunda böyle yetenekleri olanlarsa kendini geliştirebilir. Daha fazla empati ve anlayış göstermeyi öğrenecek, hayır ve yardım yapmaya motive olacağız. Bu geçiş daha büyük bir hayat amacı arayışına ve yaşamın manevi yönlerine daha fazla odaklanmamıza yardımcı olabilir. Yüzeyselliğin ötesine geçmemize ve anlamlı bir şeye doğru ilerlememize yol açabilir. İçe dönme eğiliminde olabiliriz. Ayrıca çok sezgisel ve hassasız. Aslında hepimiz duygularımızı sağlıklı bir şekilde ifade etmeyi öğreneceğiz. Bu dönem dikkat edilmesi gereken asıl mesele; sorumluluklardan kaçmamak, gerçekleri işimize geldiği gibi eğip bükmemek, bağımlılık yapabilecek maddelerden uzak durmak ve karamsarlık kuyusuna kendimizi kapatmamak olmalı. Kendimize zarar verebilecek ruhsal, fiziksel konularla da aramıza mesafe koymamız gerekiyor. İç âleminizi keşfedin. İster rüya günlüğü tutup analizler çıkarın, ister psikolojik destek alın, ister tek başına sessiz zamana dalıp meditasyon yapın, ister inzivaya çekilin veya inziva kamplarına katılın. Fark etmez ama içsel anlamda kendinizi geliştirin ve büyütün. Kontrol etmeden ve plan yapmadan, hayatta akışta kalmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimleyeceğiz. Öte yandan spiritüel şaklabanların elinde maymun olmayın, aman dikkat! Çünkü Satürn-Balık süreci her yerde spiritüalizmin daha da güçlenmesine yardım edecek. Bu yüzden kimi ne şekilde takip edeceğinize, kimden hizmet alacağınıza dikkat etmeniz gerek. Bu dönem uykuyla ilgili sorunlar iyice yüzeye çıkabilir. Uykunuza, uyku düzeninize dikkat etmeniz gereken bir süreç. Eğer ki bu konuda bir sorunla karşılaşırsanız profesyonel destek almayı ihmal etmeyin. Yine bu dönemde inanç veya dini anlamda da kendinizi geliştirebilir, inandığınız dinin sorumluluklarını derinden hissedebilirsiniz.