Top
17/12/2022

Güne tatlı tatlı başlayalım...

Bence İtalya’ya gittiğinizde en çok şaşıracağınız konulardan biri kahvaltı tercihimiz olacaktır. Türk kahvaltısının çeşitliliği, sucuklu yumurtası, peynirleri malum. Ama İtalyanlar kahvaltıda güne tatlı bir başlangıç yapma eğilimindedir. Bizim için öğlen veya akşam yemekleri ne kadar uzun sürüyorsa kahvaltı da bir o kadar kısa sürüyor. Benim güne başlamak için en sevdiğim lezzetse İtalyanca adıyla cornetto...Dünyanın dört bir yanında kruvasan olarak tanınan ama bence görüntüsü ve tadıyla ondan ayrılan cornetto’yu ilk kez benden mi duydunuz? O zaman gelin size biraz bahsedeyim...Kruvasan ve cornetto görünüş ve köken olarak benzerlik gösteriyor ama tat ve yapılış aşamaları konusunda birbirlerinden farklılar. İkisi de önce Orta Avrupa’da popülerlik kazanmış yarım ay şeklinde hamur ruloları... 1915 yılında ilk kruvasanın Fransa’dan çıkıp yayıldığı biliniyor. Bu hamurişi Güney ve Orta İtalya’daysa ‘küçük boynuz’ anlamına gelen cornetto olarak tanınıyor.Burada sık sık anlattığım İtalyan mutfak kültürünü sizlere son bir yıldır İstanbul ve İzmir’deki restoranlarım aracılığıyla tanıtmafırsatı da buldum, bundan da çok mutluyum. Beni çok heyecanlandıran yeni bir konu daha var. İzmir şubemizde İtalyan kahvaltısı servisine başladık. Bu kahvaltıda cornetto ve kruvasan gibi bilinen tatları, bazı leziz dokunuşlarla servis ediyoruz. Cornetto ve klasik kruvasandan farklı olarak dışı çıtır çıtır, içi dolgulu, yuvarlak kruvasanı da mutlaka denemelisiniz. Adı, kruvasan royal... Yanında, cappucino’yla birlikte müthiş bir ikili oluyorlar. Tabii ki evde kruvasan yapmak başta zor görünebiliyor ama ben sizlere restoranımda servis ettiğim kruvasan royal’in pratik bir tarifini vereceğim. Evde yaparken zorlanırsanız restoranım Filo D’olio’nun kapısı sizlere her zaman açık.Malzemeleri çok az. Öncelikle 3 yaprak hazır milföyümüzü alalım. Yan yana bu milföyleri koyup ardından birbirine yapıştırarak merdane yardımıyla biraz açalım, daha büyük bir dikdörtgen elde edelim. Dikdörtgenin bir kenarından diğer kenarına doğru bu milföyü katlayarak rulo yapalım. Bu baton görünümlü milföyden bir bıçak yardımıyla boylamasına yaklaşık 8 santimlik halkalar keselim. Elde ettiğimiz yuvarlak parçanın biri yatay şekilde tepsiye yatıralım. Burada ihtiyacımız olan bir mutfak aleti var ki işin asıl püf noktası o...10 santimlik yuvarlak bir kalıp gerekiyor. Pasta malzemesi satan yerlerden kilitli, küçük boy, yuvarlak bir çember bulabilirsiniz. Hazırladığımız bu hamurun birini bu çembere koyup üzerine biraz yumurta sarısı sürüyoruz. Sevenler toz şeker de serpebilir elbette. Bu tarif için ikinci bir fırın tepsinizin olması önemli. Fırına girebilen bir kapak da işinizi görecektir. Fırına atmadan önce kalıbın üzerini kapatacak şekilde ekstra bir fırın tepsisi yerleştiriyoruz. Bu esnada fırınımız 180 derecede ısınmış olmalı. 20-25 dakika pişmesi yeter. Tercihe göre son 2-3 dakikasında tepsiyi kaldırarak üzerinin kızarmasını sağlayabiliriz. Sade yiyebilir veya reçelle tatlandırabiliriz. Ben restoranda özellikle Antep fıstığı kremalı olanını tavsiye ediyorum.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp