Söz konusu Killa Hakan olursa gelir ve kimse de bu durumu yadırgamaz...
Berlin’de büyüyen, suça karışan, hapis yatan ve Türkçe rap’in efsane isimlerinden dolan Killa’yla ilk kez tanıştım ben de...
Pazartesi gecesi TV100’de 1 saat canlı yayın yaptık.
Ceza, Ezhel ve Ben Fero’yla birlikte yaptıkları Fight Kulüp şarkısını ve Türkçe rap’in geldiği noktayı konuştum Killa Hakan’la...
“Biz daha Berlin Duvarı yıkılmadan oralarda yatarken Amerikan askerlerinden öğrendik bu müziği... Amerika’da çıkan hemen oraya gelirdi ve biz de böyle yöneldik bu müziğe” diye anlattı hikayesini...
O zamanlar ne Cartel’ler, ne Ceza’lar, ne Sagopa’lar, ne Ezhel’ler var...
Henüz 30 yaşında hayatını kaybeden “abim, hocam” dediği Boe B.’nin (Bülent İpek) Türk hip hop’ının temellerini attığını söyledi...
O yüzden Ezhel’in koluna Boe B.’nin dövmesini yaptırmasını büyük bir saygı olarak görüyor...
Daha da ötesi İlk Kural Saygı şarkısında:
“Ben gelirim ezelden can kardeşim Ezhel’den, tararım...
Senin haberin yok belki ama ben kardeş için cehenneme girer ararım” diyecek kadar Ezhel’e toz kondurmuyor Killa Hakan...
Bu şarkının Norm Ender’e diss atmak olmadığını, zaman zaman sert sözlerle açıkladı Killa Hakan yayında...
Ben de Norm Ender’in böyle bir iddiası yok zaten diye anlatmaya çalıştım...
Çok ilginç bir yayındı, internetten bulup izleyin mutlaka...
Killa Hakan gibi nevi şahsına münhasır bir rap’çiyle tanışmaktan çok memnun oldum...
Gettodan, sokaktan gelen rap’in ne olduğunu daha iyi anladım..

Kanca kancayı çeker

◊ Kreuzberg’de sokakta büyüdüğü için, gençliği polisle kavga, dazlaklarla çatışmayla geçtiği için sert biri...
◊ Her an kavgaya karışacak, hemen belaya bulaşabilecek gibi duruyor...
◊ Daha geçen hafta gözaltına almış Alman polisi onu... “Neden anlaşamıyorsunuz Alman polisiyle” diye sordum. “Yo çok iyi anlaştığımız için habire beni görmek istiyorlar zaten” dedi...
◊ Ama bir o kadar da babacan... Bir o kadar da iyi kalpli...
◊ Zaten, “Kanca kancayı çeker babacan, iyiysen iyi, kötüysen kötü” diye anlattı mottosunu...
◊ Sagapo Kajmer’le nasıl bozuştuğunu da anlattı yayında...
◊ Gençlere şiddete, kötü alışkanlıklara bulaşmayın dedi ve şu nasihati verdi: Okulunuzu okuyun ve anne babanızın sözünden çıkmayın...
◊ Kreuzberg’de efsane olduğunu bilmeyen yok.
Berlin’e gittiğimde görüşmeye karar verdik...
“Havalimanında taksiye bin ‘Beni Killa Hakan’a götür de’ getirirler dedi... Çok iyiydi...

Bir MR kaç lira

Bir arkadaşım annesine MR çektirmesi gerekti, dün birkaç sağlık merkezini benim yanımda arayınca gayri ihtiyari kulak kabarttım olaya...
Her aradığı yer başka bir fiyat veriyordu, sonra ben de dahil oldum olaya birlikte aramaya başladık...
Hastaneleri, sağlık merkezlerini...
Şimdi Sağlık Bakanlığı’na tek bir soru sormak istiyorum...
Bu ülkede MR fiyatının ne olduğunu bilen var mı?
Sağlık Bakanlığı’nın olur olmaz her şeye MR çektirilmemesi konusunda uyarıları vardı geçen yıl...
Çünkü Türkiye MR çekiminde dünya birincisi...
Yılda 11 milyon civarında tarama yapılıyor, iş de resmen pazarlığa dönmüş durumda...
Dün aradığımız altı ayrı kuruluştan kalça MR’ı için şu fiyatları aldık: 2250, 800, 1050, 990, 400 ve 750 lira...
Neye göre bu fiyat?
Kapalı MR, açık MR farkı dediler...
Hadi onu kabul ettik kapalı makineye giremeyenler için açık MR daha pahalı...
Peki kapalı MR’lar arasındaki bu fiyat farkı neden...
1050 lira ile 750, 400 lira arasındaki bu uçurum niye...
Makinenin markasına göre değişiyor yanıtı aldık iyi mi...
İyi de MR makinesinin hangisinin iyi, hangisinin eski model olduğunu araştırıp mı gideceğiz çekime...
Biz nereden bilelim 1050 lira isteyenin eski model olmadığını...
Sonuçta körlemesine, orta fiyat isteyen birinden randevu aldım arkadaşım.
Ancak gördüm ki bu MR meselesi hâlâ çok ciddi bir sorun olarak duruyor vatandaşın önünde...
Yılda 11 milyon MR’dan düşünün işin ekonomisini...
Sağlık Bakanlığı bu MR çekimlerine ve fiyatlarına acilen el atmalı...