Top
Cengiz Semercioğlu

Cengiz Semercioğlu

csemercioglu@hurriyet.com.tr

08/11/2018

Bu sözü söylediysen yol yakınken bu işi bırak Hande Erçel

“Bu saatten sonra ne deneme çekimi” diye itiraz edince de kriz çıkmış.
Bu saat? Hangi saat!
Hande Erçel sahnelerde fırtınalar estirdi, ekranda dağları devirdi de bizim mi haberimiz yok.
Kaldı ki böyle olsa bile ‘audition’ denen şeyi 40 yılın oyuncuları bile yapar.
Hollywood’un anlı şanlı oyuncuları bile tıpış tıpış gidip audition verir.
Bizde de 40 yıllık oyunculardan deneme çekimi istenir.
Bu onun oyunculuğunu test etmek için yapılmaz, hikayeye, karaktere, rol arkadaşı olacak kişiye uyup uymayacağını görüntülü olarak karşısında görmek ister yönetmen.
Bundan daha doğal bir şey olamaz.
Bunu hâlâ öğrenmeyip de bu lafı söylediysen yol yakınken bu işi bırak Hande Erçel...
Daha 24 yaşında ‘ben oldum’ diyen bir oyuncu, ‘olamaz’ zaten.

El Hilal’de Gomis’i izleyelim

Gönderildiği ilk günden beri aynı şeyi söylüyorum, Galatasaray’ın Gomis’e bu sezon çok ihtiyacı olacak diye...
İşte Şampiyonlar Ligi’nde şu gruptan çıkamadı Galatasaray, mucize lazım artık.
Gomis olsaydı elimizi kolumuzu sallayarak çıkardık, ligde de liderdik.
Galatasaray’ın santraforsuz oynayıp Schalke’ye 2-0 yenildiği gece, Gomis Suudi Arabistan’daki lig maçında iki gol birden attı.
Biri de röveşatayla...
Galatasaray’ı bırakıp El Hilal’i izleyelim bari.

Ekranın en ağır işçileri: Şevval Sam-Talat Bulut

Ekranda şu sıralar en zor işi kim yapıyor derseniz Şevval Sam ve Talat Bulut derim. Birbirleri hakkında demediklerini bırakmadılar.
Şevval kadın dayanışması adına iyi bir duruş sergiledi. Talat Bulut buna karşılık dava açtı.
Ama her gün aynı sette karşılıklı oynuyorlar. Sahne bitince birbirlerinin yüzlerine bakmıyorlar. Sevmediğiniz birini düşünün ve kameralar önünde yakınlaşma sahneleri de olmak üzere karşılıklı oynadığınızı hayal edin. Vallahi zor iş.
İkisini de tebrik etmek lazım.

Düzeltme

Dünkü yazımda Sevan Bıçakçı’yla Sevan Nişanyan’ı karıştırmam kaç puan?
İsim benzerliği dışında hiçbir benzerlikleri yok.
Ama bazen yazı yazarken akıl böyle oyunlar oynuyor insana.
Tasarımdan bahsederken elbette sözünü ettiğim Sevan Bıçakçı olacaktı.

Bunu da gördük! Sütlacın fındığına ayrı ücret yazdılar

Yer, Saray Muhallebicisi...
Arkadaşım, eşiyle birlikte gidip iki sütlaç sipariş ediyor, tanesi 14 lira...
Üzerlerine de birer top dondurma; topu 4 liradan...
Hesap kaç lira gelir, 28+8 = 36 lira değil mi?
39 lira gelmiş.
“Hadi 14 lira sütlaca vermeyi kabul ettik, ekstra 3 lira neyin nesi” diye itiraz etmişler.
Meğer neymiş o 3 lira biliyor musunuz?
Sütlacın üzerine istedikleri fındık parçacıkları... Kase başına 1.5 lira fındık parası almışlar.
Bunu da gördük ya.
Lahmacun satıp üstüne kıyma parası istemek gibi bir şey bu.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp