Top
19/03/2023

Hürriyet’in seçim yarışmasını bakın kim kazandı

1. Demokrat Parti ilk kez iktidardayken, CHP ilk kez muhalefetteyken seçmen karşısına çıkacaktı.O dönem, anketlerin olmadığı yıllar. İşte böyle bir dönemde Hürriyet’in 7 Mart 1954 nüshasının birinci sayfasında devasa bir ilan vardı. İlanda şunlar yazıyordu: “Seçimlerin yaklaşmış olduğu şu günlerde evde,sokakta, her yerde aynı mevzu konuşulmakta ve bütün zihinleri şu sual kurcalamaktadır: Seçimi kim kazanacak?”Bu sorunun ardından ilan şöyle devam ediyordu: “2 Mayıs 1954 seçimlerinin neticesini en doğru ve en evvel tahmin eden bir okuyucumuza 10 bin lira veriyoruz. Ayrıca üç okuyucumuz da 2 bin 500, bin ve 500 liralık üç mükâfat daha alacaklardır.”Okuru teşvik edici son cümle ise şuydu: “En ileri görüşlü okuyucumuz siz olabilirsiniz. İleri gören daima kazanır!” 2. FİKRİNİZİ BEDAVAYA VERMEYİN Ödül 10 bin liraydı. O tarihte gazetenin günlük fiyatının 10 kuruş olduğunu söylemek lazım.Seçimde sandıktan 534 milletvekili çıkacaktı. Bu yarışmaya katılanlar hangi partinin iktidarı kazanacağını ve kaç milletvekili çıkaracağını bilecekti.Hürriyet’te her gün bir kupon yayınlanacak, okurlar da tahminlerini gazeteden kestikleri bu kuponlara yazıp gönderecekti.Kuponlarda Demokrat Parti, Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyetçi Millet Partisi, Türkiye Köylü Partisi ile diğer partiler ve müstakiller seçenekleri vardı. Vekilliklerin partilere dağılımının toplamının 534 olması gerekiyordu.Seçim gününe kadar bu ilanlar birinci sayfadan yayınlanmaya devam etti.Her gün tasarım da slogan da değişiyordu:- Bugüne kadar hiçbir tahmin bu kadar para getirmedi.- İsabetli bir tahmin size 10 bin lira kazandırır.- En ileri görüşlü vatandaş siz olabilirsiniz.- 10 bin lirayıdoğru düşünen kazanacak.- Fikrinizi bedavaya vermeyin. 3. NOTER MÜHÜRÜ KOPARTTI Günler geçti, 2 Mayıs’ta sandıklar kuruldu. Katılım oranı oldukça yüksekti. Seçmenlerin yüzde 88.6’sı, 9 milyondan fazlası oy kullandı.O dönemdeki seçimler liste usulü çoğunluk sistemine göre yapılıyordu. Yani bir şehirde en yüksek oy alan parti, milletvekilliklerinin tamamını elde ediyordu.DP, oyların yüzde 58.4’ünü almasına karşın Meclis’in yüzde 93’ünü kazandı. CHP’nin oy oranı ise yüzde 35.1’di. Parlamento’nun sadece yüzde 5.7’sini alabildi. Eğer nispi temsil sistemi uygulansaydı, DP 281, CHP ise 211 sandalye elde edecekti.Sonuçların kesinleşmesinin ardından seçimi en yakın tahminle bilen Hürriyet okurlarının belirlenmesine geçildi. Yarışmaya 100 bine yakın Hürriyet okuru katıldı. Fişler gazeteye ulaştığı günden itibaren mühürlü bir odada muhafaza ediliyordu.20 Mayıs günü İstanbul 6’ncı Noteri Hamdi Selçuk mührü koparttı ve fişlerin tasnifine başladı.Noter Hamdi Selçuk’un tespitine göre birincilik ödülünü Zonguldak Denizciler Çay Evi’nden Dursun Özkandemir kazandı. Özkandemir’in milletvekili sayısı tahmini doğruya en yakın olanıydı: DP: 494, CHP: 33, CMP: 5 ve bağımsızlar: 9.İkinciliği Kırkağaç’tan çiftçi Süleyman Uluk elde etti. Uluk’un verdiği posta adresinde “Terzi Mehmet İmre eliyle” yazılıydı.Üçüncülük ödülünü Muğla’dan manifaturacı Şevket Tozlu, dördüncülük ödülünü ise Edremit’ten Haşim Yeşilay kazandı.Hürriyet için asıl sürpriz bundan sonra başlıyordu. 4. SEÇİM KANUNUNU BİLE OKUMUŞ Büyük ödülü kazanan Dursun Özkandemir’i bulmak için Hürriyet’ten Kemal Özbayraç Zonguldak’ın yolunu tuttu.Denizciler Çay Evi’ne gidildi. Birkaç muhabbetten sonra ortaya çıktı ki, büyük ödülü kazanan Dursun, çay ocağının işletmecisi İsmail Özkandemir’in 13 yaşındaki oğluydu.Ortaokul 1.sınıf öğrencisi Dursun ile babası İstanbul’a gelip Hürriyet matbaasında ödülünü aldı.Peki küçük Dursun 100 bini kişiyi geçip ödülü nasıl kazanmıştı? Yanıtı şöyle veriyordu:“Evde parti münakaşaları çok olurdu. Gazeteleri de okurdum. Hürriyet’in bölge bölge seçim için yaptığı haritalarını dikkatle okudum. Parti propagandaları ile evdeki konuşmalara kulak verdim. Evde bulunan seçim kanununu da biraz okudum.”Baba İsmail Özkandemir de oğlundan ayrı tahmin fişi göndermiş, DP’ye 453, CHP’ye de 48 vekillik vermişti. Babasının listesini gören Dursun “CHP’ye fazla mebus verdin” diye itiraz etmiş, kendi listesinde daha az yazarak ödüle ulaşmıştı.Peki parayı ne yapacaklardı?Baba Özkandemir, “Zenginleri kıskanmam, okuyanları kıskanırım” deyip, ailesini köyde bırakıp oğlu Dursun’u okutmak için Zonguldak’a gelmişti.Amaç parayı Dursun’un tahsiline harcamaktı. Zaten Dursun da “Büyüyünce mühendis olacağım” diyordu.Dursun ve babası birkaç gün İstanbul’da kaldıktan sonra tekrar Zonguldak’a döndü.Ve sanırım Dursun hayalindeki gibi inşaat mühendisi oldu.
Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp