3 Haziran'dan bu yana Ali Koç'un icraatlarına baktığımda görebildiklerimiz ve mevcut bilgilerimiz ışığında ortaya şu sonuçlar çıkıyor:• Ali Koç çok geç karar alıyor.. Karar alma mekanizması çok uzun..• İronik bir biçimde sinirlendiğinde ya da üzüldüğünde fevri ve sonuçlarını düşünmeden ani kararlar veriyor. • Duygusal davranıyor.. • Fenerbahçe'yi çok ama çok seviyor. Ve hiç bir fedakarlıktan kaçınmıyor. • Güvendiği insanların bir kısmından çok az hatta hiç katkı alamıyor. Katkı alabileceklerini ise fazla dinlemiyor. İstişareye çok açık değil. • Yönetimi net olarak zayıf. • Comolli konusunda ya gurur meselesi yapıyor ya da anlayamadığımız bir sırrı var bu arogan beceriksizin. ☆☆Şimdi gelelim analizimizi destekleyen unsur ve olaylara. Bir kere Aykut Kocaman ile devam edemezdi. Kocaman medyası bal gibi biliyor ama olayı ısrarla taraftarın Kocaman'ı istememesine bağlıyorlar. Aykut Kocaman Aziz Yıldırım'a oy verdi. Siz olsanız Ali Yıldırım'ın kankası; Aziz Yıldırım'a oy veren hoca ile devam eder misiniz? Elbette etmezsiniz. O da etmedi. Hatası çok uzatmaktı. Yardımcıları ile devam etmekti. Taraftarın yanına inmesi ve otobüsle dönüş cezası fevri kararlarına örnekti.. Yönetim kurulunda hiç para vermeyen, sadece akıl veren, iş yapmaya çalışan isimleri de küçümseyen kulübü 1907 lokali zanneden yöneticileri çok dinledi. Yönetimin yüzde 60'ı zaten overrated. Suşici hanımlar ile purocu beylerden oluşan futboldan ve F.Bahçe'den anlamayan tipler. (Aziz Yıldırım bu konuda çok doğru bir tespit yapmış) Semih Özsoy başta futbolu bilen bir kaç ismi ise ya az, ya hiç dinlemedi. Onları dinlese çoktan Comolli kulübe çekilir. Türk bir teknik adam çoktan başa geçmişti.
Comolli meselesi ise anlaşılır gibi değil. Tek mantıklı açıklama eldeki yönetimde Comolli'nin sözleşme yapabilme bilgisinin hiç bir yöneticide olmaması. Ama bu beceriksiz aroganın ne kadar iyi bir sözleşme uzmanı !!!! olduğunu Ahmet Selim Kul kardeşimin haberinde okuduk. Cocu'yla yapılan sözleşme detaylarını gördük. Liderden 8 puan geride bile olsa Cocu'ya şampiyonluk tazminatı ödenecekmiş.. Tüm bu tespitlerimiz bir yana Ersun Yanal mecburiyeti şunu gösteriyor ki hem artık gurur meselesi yapmıyor başkan bazı meseleleri hem de iş bilen isimleri daha fazla dinliyor. Bundan sonra yanında "Ali ne yapıyorsun" diyecek bir yönetici de dahil bulundurmak üzere yönetimini yenilemek mantıklı olabilir. Öte yandan Aziz Yıldırım medyasının avuçlarını ovuşturduğu, eski yöneticilerin bıyık altından güldüğü, Ali Koç'a düşmanlığı saklamaya gerek görmeyen siyasetçilerin ortalara çıktığı ortamda şahsi servetini ortaya döken ve bir anlamda kulübe sürekli cam suyu veren başkana şimdi destek zamanı. Artık Yanal da geldiğine göre başkana yeniden destek vermek zamanı. Başkanın da devre arasında minimum 3 transfere ihtiyaç duyulduğunu tespit etmiş olduğunu, artık para vermeden akıl veren lokalci zihniyetteki yöneticileri daha az dikkate alacağını umalım. Son ikazımızı yapalım. Samandıra, Onur Başar'ın kifayetsizliğine bırakılmayacak kadar önemli bir yerdir.
