Top
Nagehan Alçı

Nagehan Alçı

nagehan.alci@milliyet.com.tr

14/04/2021

Kademeli açıp, kademeli kapamadığınız sürece faili bulamazsınız...

Maalesef tam da ‘böyle olmaması gerekir’ diye yazdığım ne varsa oldu.

1 Mart'ta her yerin aynı anda açılması yanlıştı. Restoranlar, kafeler, spor salonları, okullar…

Böyle olunca kalabalıklar patladı, kurallara riayet eden işletmelerin yanında kapasitesini bırakın yüzde 50 doldurmayı yüzde 100’ün dahi üzerine çıkarmaya çalışanlar oldu, kısıtlamalar bir anda kalkınca toplu taşımada mesafe diye bir şey kalmadı.

Düğündü, nişandı, öğe yemeğiydi… Sanki pandemi tamamen bitmiş gibi davranıldı.

Hadi hafta içi gündüzü geçtim, hafta sonu kısıtlama günlerinde dahi birçok yerde kurallara riayet edilmedi, turistlere serbest denince araya isteyen herkes kaynadı. Eline işyerinden bir kağıt alan sokağa çıktı.

Sonunda vaka sayısı 60 bine dayandı.

Vee…

Nasıl ki her yer bir anda açıldıysa yine her yer bir anda kapandı…

Yazık...

Açılma ve kapanma kademeli olmayınca, bir de mevcut kurallara riayet edilmeyince olan bu ülkenin çocuklarına, ilkeli esnafına, iş arayan gencine oluyor.

Halbuki açılma da kapanma da kademeli olursa rakamı artıran kaynaklar çok daha net tespit edilebilir ona göre hedef odaklı kapanmaya gidilir.

Şimdi 60 binin sorumlusu kim?

Oteller mi? Restoranlar mı? Sokaklar mı? Yoksa okullar mı?

KABİNEDEKİ OYLAMADA...

Bu köşede defalarca yazdığım gibi her yer bir anda açıldığı için fatura hepsine birden çıktı.

Evet vaka sayısı çok yüksek, evet Avrupa birincisiyiz ve dünya birinciliğine doğru gidiyoruz ancak tablo ne kadar korkutucu olursa olsun tam açılmanın handikapları görülüp, bu kez kademeli kapanmaya gidilse çok daha isabetli olurdu diye düşünüyorum.

Dünkü Kabine toplantısında Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ilkokulların açık kalması için ciddi çaba göstermiş ama böylesine bir bilançoda Bakanların büyük çoğunluğu okulların kapanmasından yana oy kullanmışlar.

Bu rakamlarla Sayın Selçuk fazla diretemedi ancak şunu unutmayalım sevgili okurlar, bu ülkede hiç kale alınmasa da dünya sağlık otoriteleri tam kapanma kararı alınana kadar en azından ilk okulları açık tutmayı salık veriyorlar.

DSÖ AVRUPA’NIN SON RAPORU

Bakın Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi geçen Çarşamba günü yeni bir rapor daha yayınladı.

O raporda temel olarak şunları söyledi DSÖ:

1) Daha hızlı bulaşan varyantların varlığında dahi okulların toplumdaki bulaşmaya belirgin etkisi olduğuna dair hiçbir kanıt yoktur.

2) Okulları kapatarak pandemiyi kontrol altına alamazsınız.

3) Toplumda vaka sayıları artıyor olsa dahi fiziksel mesafe, maske, el hijyeni ve havalandırma gibi önlemlerin uygulanması ile okulların açık kalmasını sağlayabilirsiniz.

4) Okulların kapanmasına EN SON çare olarak başvurulmalıdır.

5) Okullar İLK açılan yerler olmalıdır.

6) Çocuklar ve gençler onların hayatını etkileyen bu tür kararların alınmasında ve uygulanmasında, önceliklerin belirlenmesinde söz sahibi olmalıdır.

Gördüğünüz gibi Dünya Sağlık Örgütü okulların açık tutulmasını öneriyor.

İtibarlı tüm uluslararası kurumlar aynı şeyi söylüyor: Tam kapanma kararı alana kadar okulları kapatmayın.

Bizde tam kapanma oldu mu? Hayır.

Tam kapanma olmadığına göre diğer yerler kapanırken en azından ramazanda okullar açık kalmalıydı. Böylece okulların bulaş üzerindeki etkisi de net bir şekilde görülür ve ona göre ‘tamam ya da devam’ kararı alınırdı -ki yapılan hiçbir uluslararası çalışmada okulların salgını artırdığı yönünde bir bulgu yok.

Fakat bizde yine her yer aynı anda kapandı.

RAMAZANDA 450 BİN ÖĞRETMEN DAHA AŞILANACAK

Ancak öğrendiğim kadarıyla Sayın Ziya Selçuk ramazan döneminde 450 bin öğretmenin daha aşılanması için söz almış. Şimdiye kadar 125 bin aşılanmıştı, Bakan Bey bizim geçen hafta yaptığımız yayında 125 bin öğretmenin daha aşılanacağını söylemişti.

Şayet ramazanda bu rakama 450 bin daha eklenirse en azından mayıs ortasında çocuklar kalan 1,5 ay okullarına kavuşabilirler…

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp