Top
Cüneyt Basaran

Cüneyt Basaran

cbasaran@bloomberght.com

26/01/2020

Çin’in dijital parasına kim, neden karşı çıkıyor?

Kısa bir süre önce Çin Devlet Başkanı Xi JinPing bir açıklama yaptı ve 5 yıldır üzerine çalıştıkları “ Digital Para ve Elektronik Ödeme Sisteminin” çok yakında faaliyet gireceğini söyledi.

Aslında birçok ülke benzer çalışmalar yapıyor. Belli ki Çin, hem Digital Yuan’ı hem de ona uygun tasaralanmış elektronik ödeme sistemini ilk deneyen ülke olacak.

Dijital Yuan ile ilgili ne biliyoruz?

Çok fazla bilgimiz yok. Ama olanlar üzerinden ilerleyelim..

Çin’in üzerine çalıştığı “Dijital Yuan” projesi, Bitcoin ya da FaceBook’un Libra örneğinde olduğu  gibi yeni ve bağımsız bir para yaratmak amacında değil. Çin mevcut durumda sistemde Yuan üzerinden yaratılmış para arzının bir kısmını,  Digital platforma çekilmeyi hedefleniyor. Yani, geleneksel M1 para arzının bir kısmının dijitalleştirilmesinden bahsediyoruz.

Çin’in Digital Yuan’I aslında tam bir Kripto Para değil. Yani işlem yapanların kayıtlarının tutulmadığı, merkezi otoriteye bağımlı olmayan bağımsız bir para biriminden bahsetmiyoruz. Bu anlamda Bitcoin ve diğer kripto paralardan ayrılıyor.

Diğer yandan Digital Yuan’ın, Bitcoin, Eterheum gibi kripto paralar ile ortak bir yanı da var “ BlockChain teknolojisi”. Çin’den bu konuda tam bir açıklama gelmemiş olsa da, Xİ Jinping’in BlockChain teknolojisini öven konuşmaları, Digital Yuan’ın blockchain üzerinden kurgulandığı fikrini güçlendiriyor. Ancak Çin’in digital parasında, blockchain teknolojisinin merkezi otoriteden bağımsız, özerk ve kayıt tutulmayan sisteminin, Çin usulü  “İzne tabi ve kapalı/özel” bir model olarak değiştirilmesi bekleniyor.

Çin’den gelen Digital Yuan ile ilgili sınırlı açıklamalar içinde bir ifade daha dikkatimizi çekiyor.

Dijital Yuan ile bankalardadaki mevduatlar ya da diğer tasarruflar (M2- M3 Para Arzı) hedeflenmiyor. Bu paranın sistemde, mevcut haliyle Yuan olarak kalması isteniyor.  Digital Yuan’ın, kendisiyle eş zamanlı olarak geliştirilen elektronik ödeme sistemi sayesinde,  digital ortamda yoğun kullanılan bir ödeme aracı olması planlanıyor.  Çin’de uzun süredir QR kodların ya da ALİPAL gibi ödeme aplikasyonlarının yoğun kullanılması ve insanların uzun süredir nakit para kullanmadan alış veriş yapma alışkanlığı kazanmış olmaları, Digital Yuan fikrinin doğmasına yol açmış.

Dijital Yuan’a eleştiriler gelmeye başladı.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, geçen Kasım ayında Digital Yuan’dan bahsetmesinin ardından ilk çıkış Facebook CEO’su Zuckerberg’dan geldi.

Hatırlancacağı üzere geçen yıl, Facebook yanına çok sayıda şirketi de alarak,  LIBRA ismiyle bir kripto para çıkarmak istemişti. Facebook,  merkezi Genevre’de olacak olan bir konsorsiyum kuracağını ve aralarında Mastercard, Visa,PayPal, Ebay, Vodafone, Spotify gibi şirketlerin de bu konsorsiyuma hisse koyarak dahil olacağını açıkladı. Libra’da arkasında da bu şirketlerin koydukları para olacak ve yönetimde de bu şirketlerin temsilcileri yer alacaktı.

Facebook’un Libra’sı hem çok büyük yankı buldu hem de başta ABD Hazine Bakanlığı olmak üzere Amerikan otoritelerinin tepkisini çekti. Libra’nın ABD Doları’nın rezerv para statüsünü tehdit etme ve yasadığı işlerde kullanılabilme ihtimali sebebiyle aldığı eleşirilerden dolayı, Mastercard, Visa, E Bay başta olmak üzere bazı şirketler Facebook’un Libra projesinden başlamadan ayrıldılar.

Şimdi Zuckerberg, Çin’in Digital Yuan’ını işaret ederek Amerika’da yoğun bir lobi yapıyor.  Zuckerberg  “Facebook’un Libra’sına güvenlik açığı olur, kara para aklanır, illegal işlerde kullanılır  diye izin vermediniz. Buyrun şimdi Çin digital para çıkartıyor. Bakalım Çin’in Digital Yuan’ını nasıl engelleyeceksiniz?” Diyerek Amerikan Hazine Bakanlığını eleştiriyor.

Çin’in DigitaL Yuan’ın spot altına alan tek isim Zuckerberg değil. Davos’da konuşan ABD ‘de MIT’de Digital Paralar Kürsüsü başkanı Neha Narula “ABD çok acil kendi digital parasını çıkartmalıdır. FED digital paralar konusunda bilgisini artırmalı. Aksi takdire Çin, kendi digital Yuan’ı ile küresel ölçekte oyun kurucu olacaktır”.

Narula’ya göre,  eğer Çin’in Dijital Yuan’ı eğer başarılı olursa, Çin’in küresel ticareti domine etme çabası olan Kuşak Yol Projesinde de kullanılabileceği ve bu durumda da, ABD Dolarının küresel ticarette yüzde 60’ları bulan kullanılma oranın tehdit oluşturabileceğini düşünüyor.

Dijital Yuan’ın ABD için tehdit olacağını ifade eden bir başka isim de Kenneth Rogoff. 

Harvard Üniversitesi’nde Ekonomi Profesörü olan Rogoff, Çin’in Digital Yuan’ın K.Kore tarafından Rusya’dan transfer edilecek bir nükleer enerji uzmanın ödemesi için ya da İran’ın yaptırımlar tabii herhangi bir ürünü Çin’den alması gibi bir durumda kullanılabileceğin altına çiziyor ve “ Digital Yuan ABD için büyük bir güvenlik tehditi oluşturmaktıdır” şeklinde yorum yapıyor.

Tehdit ve Fırsat mı?

ABD’nin ekonomik yaptırım uyguladığı ülke sayısı 12’yi buldu. Özellike Başkan Trump’ın ekonomiyi bir nevi şantaj aracı olarak kullanması, birçok ülkeyi ABD Doları ya da ABD kontrolündeki ödeme sistemleri dışında alternatiflere yönlendiriyor.

Ayrıca FED’in para politikalarına ve ABD siyasetine  bağımlı hareket eden ABD Dolarını küresel ticarette mecburen kullanmak zorunda kalan bir çok ülke, bu durumda şikayet ediyor.

Bu açıdan bakıldığında, Çin’in Dijital Yuan’ı dahil alternatif arayışları makul karşılıyorum. Ancak digital paraların daha da önemlisi kripto paraların, özerklik ve izinin takip edilemesi gibi özelliklerinin,  illegal faliyetler için çekim merkezi olmaması da, bu paraların arzını sağlayan otoriterlerin sorumluluğunda olmalı.

Türkiye olarak biz bu işin neresindeyiz?

Ticaret Bakanlığı’nın özellike Afrika ülkeleriyle ihracat yapılırken yaşanan yeteriz ve pahalı bankacılık hizmetleri ve ürün-para takasında yaşanan sorunlardan dolayı, benzer bir digital para üzerine çalıştığını biliyorum.

Ayrıca Çin ile toplam 25 milyar dolarlık ticaretimiz olduğu düşünülürse,  Çin’in Digital Yuan’ı da bizim için iyi bir takas aracı olabilir.

Ancak dünyanın alternatif ödeme sistemleri, digital para, blockchain teknolojisi gibi konularda geldiği nokta ile Türkiye’de bu tür teknolojilerin ürünleri olan Paypal’ın, Booking.com’un , Uber’in yasaklandığı düşünüldüğünde, bu yarışa ne kadar hazırız? Sorusu zihinleri kurcalıyor.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp