Top
Ali Esad Göksel

Ali Esad Göksel

aliesadgoksel@htgazete.com.tr

20/04/2019

Çar'ın yumurtası organik mi?

        Ne tuhaf? Merak işte…        Eskilerin bilemediklerini biliyoruz.        Ve bir kısmı hiç işimize yaramıyor.        Bu malumat sadece kayıtlara…         “Only for records”        Mühim gazetelerde sık sık görürüz.        Bu not ve üzerindeki belagat ne ola?        Öğrenemedim gitti… Soruyorum?         Tepe koltuktaki bankacılara bile.        Arkadaşlarımın cevabı, değişmiyor:        “Boş geç! Lüzumsuz laf salatası…”        Ya beni ciddiye almıyorlar?         Ki haklı olabilirler.        Anlatsalar, dinlemeyeceğim.        Dinlesem, anlamayacağım.        Ya da izahtan usandılar…         Ya da ve yahut da :        O denli aşikar bir kalem ki.        “Malumu ilana ne hacet?”        Zikri ile ketumlar. Ne demeli… Brunei Sultan, Kraliçe'yle birlikte...

 

        Financial Times yayınlamış.        Dorchester nam otel var ya.        Hani hepten “murdar” oldu.        Mendebur Brunei Sultanı’nın…         “Paskalya için hazırmış.”         Bu ne demek ola şimdi?        Şaşaalı rüküş lobby de hazır mı?        Yumurta mı tokuşturacağız…  Dorchester Londra'da paskalya yumurtası.

        Saflığa hacet yok.        Burası havalı bir adrestir.        'Sultan’ımız darda değil.        Tamam. Ama zarar ziyan?         O da akla ziyan.        Dorchester’in namına uymaz.        Mutfaktakiler dersini çalışmış.        Ne de olsa iki yıldızları var…         FT haberi metin ile yetinmemiş.        Bir de fotoğraf var. Nur topu gibi:        Aşçıbaşı tabağı sunuyor…        Tam ortasına “bir yumurta” yerleşmiş.         Şimdi muhalefeti duyar gibiyim.        Kardeşim git işine! Ne biçim Sultan bu?        Eski belediye başkanının yeri olamaya?        Muhallebicisi: Hani zincir olmuş olanı…         Yok valla değil…        El Hak adam uğraşmış.        Yumurta dedi isek…        Taşlarla bezeli. Yemin olsun!         Her hal gözlerine “yine Rusları” kestirdiler!        Bu İngilizlere de aklım ermiyor:        Politika her sabah yeniden çatılmaz ki…        “Abromovich’i şutladılar”. Ne diye?         İşte onu tamı tamına bilemiyoruz.        Sonra şu oldu, bu oldu. Malum…        Avrupa da bunları şutluyor!        Hoop, bindi mi Ruslar tekrar kıymete… Faberge Yumurtası

       İşte bu hazırlık o “canlar” için.       “Ortodoksları” bağra basmak üzere.       Nasıl mı anladık? Daha ne olsun…        Bu bir “Faberge Yumurtası”Adeta !         Ve üzerinize afiyet, “önemli bir anı”.        Sebep? Putin’den önceki Çar’ı hatırlayın.        Romanoff Hanedanını? İşte onları…        Çar ve Çariçe zarif insanlardı… Romanofflar ve Faberge Yumurtası...

 

        Paskalya vakti çattığında…        Birbirlerine hediye verirlerdi.        St.Petersburg’daki Faberge çağrılır.        Baş kuyumcuya sipariş olunurdu.         Sürpriz paskalya yumurtası.        Ve bu hediyenin namı yürürdü.        Kibar mahfelerde de…        Halk arasında da: Çar bir baba idi!         İtiraf edeyim.        Yumurtanın eşkâli rüküş/gibi.        Ama fikir çok güzel. Açıyorsun.        Ve sevdiklerinin cemali! Faberge Yumurtası içinde Çar'ın arabası...

        Ya paragöz Sultan’ın otelindeki?        O ne olacak… Mideye inecek…        Şaka değil. Nadide fikir bu.        Bunun üzerine ne oldu dersiniz?         Aldı mı bu fakiri bir merak:        Bu çakma Faberge Yumurtası…        Bizim köyden olmaya? Merak işte:        Madem iki yıldız, organik olsun…

Londra Rizt mutfağından Paskalya için Faberge Yumurtası...

 

 

***

 

 KADİM ŞEHRİN RENKLERİ             Tülay Güngen yeni bir kitap yollamış.           Baştan söylemeliyim: Nefes kesici…           Tülay Hanımı yayıncı olarak kutluyorum:           Bravo YKY; senenin mutfak kültürü kitabı! 

           Marianna Yerasimos tanıdığım olur.           Rahmetli ağabeyi dostumdu.           Çok erken gitti. Ne yazık.           Marianna’nın yeni kitabı şu:            “İstanbullu Rum Bir Ailenin Mutfak Serüveni”           “Tarifler-Hikayeler-Anılar”, Nisan 2019            Ersu Pekin grafiğini yapmış, MAS basmış.            Çok başarılı, tavsiye ederim. Anne, Stefanos ve Marianna Yerasimos.

            Marianna, Yayası ile başlayan destanı yazmış.            Bir ailenin destanı. İçimizden bir aile.            Her birimiz gibi .Sevinci neşesi ve hüznü ile.            Ve elbette mutfağı ve sofrası ile… Kayda geçirmiş.  Yaya, aile destanının başında Marianna Yerasimos

            Bu kitap bu destan son yüzyılımız.            İleride de döneceğiz. Çeşitli vesilelerle…            Ama şu anda günün anlamına uygun bir tercih:            Paskalya Zamanı bizim Rum komşular ne yapardı?

 

Paskalya Çöreği

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları