Top
20/03/2023

Hüseyin Yayman'ın sakalları

B.

Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman'ın saçı sakalı ağarmış.

Kendisini tanımayan misafirlerine "Ben Hüseyin Yayman, Hataylıyım, depremzedeyim" şeklinde tanıttı Sayın Vekil.

Kırıkhan'da yıkılan aile apartmanından on bir cenaze çıkmış.

Depremin ilk gününden beri terk etmemiş şehrini.

"Ailesiyle alakadar olsa laf olacak; olmasa, onlar da depremzede. Hep içinde yaşadı. En zor durumdaki kimseydi Hüseyin Bey" dedi Kırıkhanlı Yasin.

Sohbet etme imkanımız oldu.

Üç hususun altını çizdi Sayın Yayman.

"Bu bir deprem değil bir küçük kıyametti" diyor Yayman. Elazığ depremiyle de İzmir depremiyle de mukayese edilmeyecek kadar büyük bir depremdi bu. Antakya, İskenderun, Kırıkhan sokakları bu iddiaya delil teşkil ediyor. "Normal bir deprem olsa, Antep yeterdi bize, Adana yeterdi, Kilis yeterdi, Maraş yeterdi. Velakin hepsinin derdi başından aşkındı. Havaalanımız, yollarımız ulaşımı imkansız hale getirdi. Elbette hatalar olmuştur, fakat ilk günden beri herkes canla başla, iyi niyetle çabalıyor Hatay'da. Habib-i Neccar Camii de Ulu Cami de Meclis binası da aslına uygun şekilde imar edilecek. Fakat Asi Nehri'nin civarında yeniden aynı şekilde bir yapılaşmaya müsaade etmek gibi bir lüksümüz yok. En büyük güvencemiz, Cumhurbaşkanımızın bize verdiği söz ve ona olan itimadımızdır.

Hatay hakkında yapılan dezenformasyonun çoğu dedikodudan ibaret. Hatay'ın ve Hataylının asıl sorunlarını ve hakiki tabloyu yansıtmıyor bunlar. Hatay'da su olmadığını iddia edenler, mevcut suyun tevziatıyla ilgili dönemsel bir sorunu susuzluk sorunu olarak yansıtıyor. Hatay'da su var. Burada bulunmak ve sorunları yerinde tespit etmek çok önemli. Hatay her inançtan insanın yaşadığı, medeniyetin yüz akı bir şehirdir. Burada insanların sahip olduğu karşılıklı tahammül kültürünü, sanki bir ayrımcılık varmış gibi davranarak lekeleyenler oldu. Bu iftiralar Hatay'ın gerçekliği ile bağdaşmıyor. Oysa Hatay, Müslüman'ın, Nusayri'nin, Hıristiyan'ın, Yahudi'nin müşterek yaşadığı bir zenginlikler medeniyetidir. Deprem sürecinde kimsenin diğerinden fazla önemsediği, siyasi yahut dini aidiyet sebebiyle enkaz çalışmalarında ayrımcılık yapıldığı yalandır..."

Bu minvalde, kanaatten ziyade dertleşmek suretinde nice söz etti Sayın Yayman.

Bir yandan not alırken diğer yanda düşündüm. Birkaç ay evvel kırçıl saçları ve gür bıyıklarıyla gördüğümüz bu yakışıklı adamın saçını ve sakalını ağartan hüzün müdür yoksa başa çıkmak zorunda olduğu haksızlığa uğramışlık duygusu mudur diye...

Soramadım, çekindim. Zaten derdi bini geçmiş, doyasıya hüsnü yaşayamamış bir adama bu kadar da hususi bir soru sorulamazdı elbette.

Allah nâşâd olan kalbini şâd etsin, müteselli kılsın.

Fazlasını söylemek hiç haddim değil.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları