Top
Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoglu@aksam.com.tr

13/05/2023

FETÖ, ‘Bay Kemal ittifakı'na bahar getirmiş

Kılıçdaroğlu medyası, yazarları, çizerleri, sosyal medya fenomenleri, oyuncusu, şarkıcısı, komedyeni 'FETÖ kasetleri'nin sonuç vermesiyle bayram ediyor.

Dansöz fotoğrafları üzerine 'oh oh' başlıkları atıyorlar.

"Millet İttifakı'na yarayacak, Kılıçdaroğlu ilk turda seçilmesi artık garanti" diye göbek atıyorlar.

FETÖ, CHP-İyi Parti-SP, DP, Deva ve Gelecek+HDP/Yeşil Sol+PKK+The Economist+Le Point+Der Spiegel ittifakına 'bahar' getirmiş...

Kılıçdaroğlu, 'söz'ünü tutmuş oldu.

Bahar geldi, sevindiler...

Kadınların başörtüsünü çekiştirenler, "AKP'nin burada yeri yok" diye AK Partilileri şehirden kovmaya kalkanlar, sevinme haklarını kullandılar. Maç öncesi 'şampiyonluk' naraları attılar.

Ama maç yarın...

FETÖ'nün sevindirdiğini millet sevindirmez.

ÇEKİLMEKLE YARANAMAZSINIZ

Hatırlayanlar vardır.

CHP, Erdoğan'a "Sakın ha cumhurbaşkanı olma" diye bağırıyordu.

Neden?

Arkasından Gezi, 17/25 kumpasları, 15 Temmuz darbe girişimi gelecekti de ondan...

O bağırış, olacakları mı işaret etmişti?

Erdoğan'a her aşamada 'aman arıza çıkmasın, uyumlu birini bulalım, denge sağlansın, anlayışlı görünelim vb politikalar' dayatıldı.

İçeriden de önerildi...

Erdoğan, seçimle hak edilmesi gereken her yetkiyi, 'seçimsiz hak olarak görenlere' karşı boyun eğmeyi, onlara yaranmayı değil mücadeleyi seçti.

'Diktatör, otoriter, tek adam' ilan edilmesi bu olaylarla başladı, her olayda direnişiyle arttı.

***

Size bir başka örnek vereyim.

'Arap Baharı'nı başlatan Tunus'ta Nahda Hareketi Partisi seçimi kazandı, ancak 'tek başına iktidar' olmayı tercih etmedi, üçlü koalisyon kurdu.

Hareketin lideri Gannuşi, siyasi görev üstlenmedi.

Nahda, Fransız sömürgeciliğinden gelen ülkesinin Batıcı sekülerleri ve Fransa tarafından 'İslamcı' görülüyor, 'seçimle iktidar olmasından endişe ediliyor'du.

Nahda da, 'uyumlu' davranmayı, 'ılımlı' olmayı, 'bütün yönetim kadrolarını ele geçirmiş' olmamayı tercih etti.

Batı'dan büyük alkış da aldı.

Gannuşi övüldü...

Sivil anayasa yaptı.

Ama Nahda hükümetinin ilk iki yılında iki siyasi suikast yapıldı.

'Ilımlı, uyumlu' iktidar çekilmek zorunda kaldı.

Yerine 'teknokrat hükümet' kuruldu.

2014'te cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Gannuşi aday olmadı, Nahda da aday çıkarmadı.

Aynı yıl yapılan parlamento seçiminde ikinci partiliğe düştü, yine hükümet ortağı oldu.

Gannuşi, ılımlı tavırlarıyla dikkat çekti.

Uzatmayayım...

Sonuç ne oldu.

Gannuşi bugün hapiste...

Nahda'cılarla birlikte...

Türkiye için sözde 'demokrasi' nutukları atan Avrupalı liderler, manşetler atan medyaları Tunus için ne yaptı dersiniz?

Hiç...

***

Boyun eğmekle yaranamazsınız...

İNCE ÇEKİLDİ, YİNE DE YARANAMADI

Cumhuriyet'te Ali Sirmen, "İnce'nin çekilme kararının çok geç olup olmadığı soruluyor. Gerçekten de Muharrem Bey'in kampanya sırasındaki konuşmaları CHP ile ilişkilerini epeyce yıpratmıştır. Bunca olaydan sonra aradaki gerginliğin giderilmesi güç olmayacak mıdır?" diye yazdı.

T24'te Mehmet Y. Yılmaz, "Bu saatten sonra çekilmesinin bir anlamı yok. Altılı Masa'daki kriz ile ona yönelen seçmen, arkasından çoktan çekilmişti. İnce, en iyi ihtimalle yüzde 1,5-2 oy alabilecekti. Artık siyasi tarihimizde bir virgül bile olamayacak kadar kendisini tüketti. Kimin lehine çekildiğini bile açıklayamadı. 'Benden bilmesinler' diyerek Kılıçdaroğlu'nun seçilememe ihtimaline oynadı. Çekildim demesi, oy pusulasından çıkarılması sonucunu da doğurmayacak. Çekildiğinden bile haberdar olmayıp kendisine oy vereceklerin, oylarının çöpe gidecek olması da onun hatası" dedi.

***

İnce'yi tefe koyanların, 'ihanet etme' mektupları yazanların, 'saraydan para aldı' diyenlerin, şimdi de, "Çekilmesi AKP'ye yarayacak" diye saldırmaları da cabası... Kitle bu...

OPERASYONCU PİSLİKLER, AHLAKSIZLAR, İFTİRACILAR!

Kılıçdaroğlu, sevincini ilk başta saklayamadı.

Twitter'dan 'Halil İbrahim Sofrası' şarkısını paylaşarak, İnce'ye 'sofraya katıl' çağrısı yaptı.

Ardından, FETÖ'yü ve sığındıkları ABD ve Avrupa ülkeleri suçu Rusya'ya attı.

Bizzat İnce, "FETÖ yaptı, FETÖ, PKK hesapları yaydı" demesine rağmen, Kılıçdaroğlu "Rusya yaptı" dedi.

***

'Kaset kumpası'nı lanetlemeyi ise akşama bıraktı.

TELE1'de, "Kimse montajcılara inanmasın. Bu ahlaksızlıktır. Bununla mücadele etmek de her vatanseverin görevidir. Çıkıp iftira atarlar. Türkiye'nin buradan çıkması lazım" dedi.

Gazeteci Candaş Tolga Işık'la konuştu, "Bu operasyoncu pislikleri Türkiye gündeminden çıkartmalıyız. Şantajcılara, montajcılara lanet olsun. Hepsi istihbarat örgütlerinin eline düşmüşler, canları cehenneme" dedi.

***

Peki...

Bir FETÖ firarisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında iftiralar yaydığında, bunları seçim meydanlarına taşıyarak "araştırılmalı" demek neydi? 'Masadan kaldırıp, oturtarak' adaylığını zorla kabul ettirdiği ortağı İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Recep bey, hazır kaset orda! Bu iddiaları soruşturman gerekiyor" demesi neydi?

***

Kılıçdaroğlu'nun ifadesiyle söyleyeyim:

"Montaj görüntüler yayınlayanlar, iftira atanlar, ahlaksız, pislik, lanetli, istihbaratçıların eline düşmüş kişiler. Canları cehenneme. Onlarla mücadele etmek vatanseverlik görevidir."

Sadece soruyorum:

Ya bu montajlardan, iftiralardan 'bize yarayacak' diye sevinmek; işine gelen iftirayı seçim meydanına taşımak nedir?

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp