Top
Mustafa Kartoğlu

Mustafa Kartoğlu

mustafa.kartoglu@aksam.com.tr

11/05/2023

‘Sizi İzmir için şans olarak görüyoruz'

14 Mayıs seçimlerine 5 gün kala, AK Parti İzmir 1. Bölge 1. Sıra adayı Mehmet Muharrem Kasapoğlu'nun İzmir'de bir gününü izledim.

Üç ayrı şapkayla geziyor.

İzmir'in teknoloji ve girişimcilik projesine destek imzasını atarken Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin Gençlik ve Spor Bakanı.

Partisinin hükümetleri döneminde ve kendi döneminde genelde Türkiye'nin dört bir yanında, özelde İzmir'de gençlere ve spora yapılan hizmetleri, yatırımları anlatırken AK Partili milletvekili adayı.

Seçildiğinde sadece oy verenlerin değil, İzmirlilerin tamamını temsil etmek üzere oy isterken, 'İzmir Milletvekili' adayı...

***

Her üçü için de özenli bir iletişim dili kullanıyor.

O yüzden;

Kimi, yanına gelip desteğini belirtiyor, dua ediyor.

Kimi, İzmir için 'milletvekili olarak' neler yapacağını, projelerini soruyor.

Kimi de 'kişisel izlenimini' belirtmekle yetiniyor.

İzmir'in önde gelen iş insanlarından birinin, "Sizi İzmir için şans olarak görüyoruz" demesi gibi.

Bakan Kasapoğlu, "Usul önemli. İletişim dili önemli. Her şehrin bir duygu durumu var, şehrin bir parçası olmak için bunu anlamak gerekli" diye yorumladı bu sözü.

***

Benim izlenimim;

İş insanları, 'bir cıvatayı üretip satabilmenin' nasıl başarıldığını en iyi bilen kişiler.

Başarıyı, siyasi laf ebelikleriyle değerlendirmiyor; son 20 yılda yapılanların nasıl, nelere rağmen başarıldığını görüyorlar.

Bunların kendilerine, şehirlerine sağladığı imkan ve gücün de farkındalar.

Onların yaklaşımı, Kasapoğlu'nun temsil ettiği iletişim başarısıyla seçimden sonra siyasete de, topluma da olumlu yansıyacak.

Bakan Kasapoğlu, seçimlerin 'en genç adayları' İzmir 1. Bölge adayı 18 yaşındaki Nisa Alptekin ve İstanbul 1. Bölge adayı milli yüzücü Umut Arman Sonay ile İzmir sokaklarındaydı.

'ÖRNEĞİMİZ CUMHURBAŞKANIMIZ'

Sadece son 5 yılda;

81 ilde 8 bin yeni spor tesisi, kamp, yurt yapıldı.

14 bine yakın amatör spor kulübe desteklendi.

Öğrenci yurduna başvuran hiçbir üniversiteli açıkta kalmadı.

***

Sadece İzmir'de;

6 öğrenci yurdu, 6 gençlik merkezi, 15 futbol sahası, 81 halı saha, 2 basketbol/voleybol sahası, birer spor salonu, atletizm pisti ve havuz inşa edildi.

Ödemiş, Menderes, Menemen, Torbalı, Konak ve Karşıyaka'ya gençlik merkezleri;

Torbalı Ayrancılar'a ampute futbol sahası;

Seferihisar'da stadyum, Bayındır, Kemalpaşa, Güzelbahçe, Menderes ve Ödemiş'te futbol sahaları;

Karaburun'da spor kompleksi, Buca'da şehir stadı;

Çiğli, Urla, Bornova, Bergama ve Tire'de 5 bin 250 kişi kapasiteli öğrenci yurtları;

Foça ve Konak'ta spor salonu, Bayındır'da yarı olimpik yüzme havuzu yapıldı.

***

Hepsi, İzmir'de gençler eğitimlerini daha iyi şartlarda sürdürsün, daha çok spora ve kültüre yönelsin, başarılı sporcular yetişsin, Türkiye'yi dünyanın her yerinde temsil etsin diye...

Seçmenin hangi partiye oy verdiğine, Büyükşehir'in, ilçelerin hangi partinin yönetiminde olduğuna bakılmadan...

***

Bakan Kasapoğlu ile konuşuyoruz:

"Bornova'da 6 bin kişilik yurt açtık en son. Bu yıl İzmir'de KYK yurduna başvuran kimse dışarıda kalmadı, yedekler de yerleşti. Alsancak ve Göztepe'de yeni stadyumları açtık, Karşıyaka Stadyumu ise belediyenin itirazı nedeniyle durduruldu ama o da çözülecek."

"Kentsel dönüşümde yarısı bizden kampanyasına İzmir de dahil edilecek."

"Ayrıştırma yok."

"Cumhurbaşkanımız, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildiğinde ilk yatırımlarından birini Adalar ilçesine yaptı. Su isale hattını başlattı. Kendi partisinden değildi. Bizim örneğimiz o."

İZMİR'İN ÜÇ ÖZELLİĞİ

Kasapoğlu, İzmir için üç önemli özelliği özellikle not etti: "İzmir çalışkan, başarılı, sıcakkanlı ve nezaketli." "Köklü bir tarım, ticaret ve sanayi birikimi var." "Türkiye'nin Batı'ya açılan ihracat ve ticari işbirliği kapısı."

İZMİR'İN 'İZQ'SÜ

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçen hafta söylemişti; "Türkiye'de Yerli Malı Haftası'nı elma, armut ve üzümle kutlardık. Şimdi yerli milli hava teknoloji ürünleriyle kutluyoruz."

Amasya elmasını bile 'Granny Smith'e kaptırmakta iken, yerli ve milli insansız hava araçlarına, helikopter ve savaş uçaklarına, jet motoruna, otomobile nasıl geçtik?

Bu geçiş nasıl bir 'devlet vizyonu, devlet politikası' ile oluştu?

Düşünmeye değmez mi?

***

Bu vizyon ve politika, siyasi ayrıcalık veya seçim hedefli değil.

Türkiye'nin her yerine yayılan, ayrımsız her bir çocuğuna, gencine 'ayağına giderek' ulaştırılan bir hizmet.

***

Bunun bir örneğini önceki gün İzmir'de de gördüm.

İzmir Ticaret Odası, Borsa, Ege Sanayi Odası, Ege İhracatçılar Birliği, Ege Sanayici İş İnsanları Derneği öncülüğünde 'İzQ' İnovasyon Merkezi kuruldu.

Bilişim Vadisi de İstanbul ve Bakü'den sonra İzmir'i de ağına kattı.

Ve Bilişim Vadisi ile 'İzQ' arasında işbirliği protokolü imzalandı.

Hükümet adına Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Bilişim Vadisi Genel Müdürü Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, İZTO YK Başkanı Mahmut Özgener, EBSO Başkanı Ender Yorgancılar imzaladı protokolü.

Seçimde AK Parti İzmir 1. Bölge Milletvekili Adayı olan Kasapoğlu, "İzmir, teknoloji girişimcileri yetiştirecek ve onlar devletin sunduğu tüm imkanlardan sınırsız yararlanacak.Öncelikle İzmir ama tüm Türkiye'yi etkileyecek bir katkı ortaya çıkacak. İzmir bir ekonomi şehri ve ülkemizin dünyaya açılan bir kapısı. Çalışmaların takipçisi olacağız ve yeni kapılar, yeni imkanlar sağlayacağız. Yeni başarı hikayelerini, öz güveniyle, inancıyla, karakteriyle ortaya koyan gençlerimiz, birer model olarak tüm dünyaya isimlerini duyuracaklar" dedi.

***

Türkiye yönetme görevi 'layık olan' herkese açık.

Gençlerin önünü açan, ülkeyi kalkındıran projeleri küçük siyasi hırs ve çıkarlar uğruna karalama, itibarsızlaştırma düzeyine düşmeden.

'Siyasetçi'likten 'devlet adamlığı'na terfi etmeyi başararak...

AVRUPA KOBİ'LERİNİ SATIN ALABİLİRİZ

İzmir'de, tanımayı ve dinlemeyi kazanç saydığım bir isim oldu Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar.

40 ülkeye ihracat yapan İzeltaş'ın patronu.

Metalden sonra endüstriyel/mimari cam iş kolunda da büyümüş.

1974'ten beri kendi işinin ve büyük bölümünde de İzmir sanayisinin başında.

50 yılı aşan sanayicilik tecrübesiyle bir tespit ve bir fırsattan söz etti: "İkinci üçüncü kuşaklar şirketler için kritik eşik. Çocuklar, 'babamız buraya kadar yapmış ama biz yapmak istemiyoruz' diyebiliyorlar. Ama bunun yarattığı bir fırsat da var. Aynı durum Avrupa'da da var ve 'marka değeri' olan çok sayıda KOBİ bu yüzden satılık. O markaları satın alabiliriz. Çünkü o sektörlerin Türkiye'de çok güçlü üretim altyapısı var. Üretimi buradan, satışı Avrupa'dan yaparız. Bir defa sermaye çıkışı olur ama çok kısa sürede Türkiye'ye geri döner."

***

Hep söylerim; girişimcilik, özellikle sanayicilik ayrı bir 'kafa'dır...

Kendi 'ikinci kuşak krizi'ne takılmadan, aksine onu aşarken dışardaki krizlerden fırsatlar çıkarmaya odaklanan bir kafa...

Bu kafalar 50 yıl işlemekle yorulmuyor, parıldıyor.

İyi ki de parıldıyor...

TEKNOLOJİ VE HAVACILIK LİSELERİ NEDEN VAR?

İzmir'de, Adnan Menderes Havaalanı'ndan şehre gelirken yolun sağı solu iş merkezleri, mobilya mağazaları, otomobil galerileriyle dolu.

Aralarında serpilmiş özel okullardan biri havacılık lisesi.

Sadece o değil, birçok özel okul, havacılık ve savunma sanayii teknolojileri alanına bölümler açtı.

Neden?

Neden, çocuklara ilkokuldan, hatta anaokulundan itibaren kodlama eğitimi veriliyor?

***

İnsansız hava araçlarımız 'yurtdışından ithal' teknolojiyle yapıldığı için mi?

Gökbey, Atak helikopterleri yabancı teknolojilerle uçtuğu için mi?

Kızılelma, Milli Muharip uçak KAAN 'üçlü kanepe profillerinden' yapıldığı için mi?

Doğuştan elektrikli otomobil Togg, İtalya'da üretildiği için mi?

***

Şahane bir öğüttür:

"Ahmaklarla tartışmayın, başkaları aranızdaki farkı anlamayabilir!"

***

İşin özü şudur:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Savunma Sanayi Başkanlığı, TÜBİTAK ve üniversitelere; ilişkili bilim ve teknoloji kurumlarına 'yerli ve milli teknoloji' geliştirilmesi hedefini gösterdi.

Ve takibini yaptı.

Başta SSB ve TÜBİTAK olmak üzere, teknoloji şirketleri, üniversiteler, araştırma geliştirme merkezleri, araştırmacılara, teknoloji geliştirenlere, girişimcilere proje çağrıları yaptı; çalıştıkları projeleri değerlendirmeye aldı.

Son 15 yıldaki bütün gelişmeler bu mekanizmanın işletilmesiyle sağlandı.

Yerli teknoloji girişimcileri için 'ön kesen' mekanizma, 'ön açan, teşvik eden' mekanizmaya dönüştü.

Ve o kadar geniş bir tabana yayıldı ki, özel eğitim girişimcileri bu alanda öğrenci yetiştirmek için birbirleriyle yarışıyor.

***

Bütün Türkiye'de teknik eleman, mühendis, yazılımcı, girişimci yetişiyor...

Üniversiteler, ticaret ve sanayi odaları, belediyeler 'inovasyon merkezleri' kuruyor.

Bilişim Vadisi bu süreçlere her yerde destek veriyor.

Organize Sanayi Bölgeleri'nde artık 'yan sanayi' ürünleri değil, teknoloji üretiliyor.

Her şey bir devlet vizyonu ile yapılıyor.

'Görüntülü konuşma'yı geleceğin teknolojisi zannedenleri anlaması zor olabilir.

Ama imkansız değil.

Salim kafayla 'düşünmek' yeterli...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp