Top
29/05/2023

Eşsiz bir zafer

Muhtar bile olamaz" ile başladı büyük mücadelesi. Yasakladılar, hapse attılar. Parti kurup seçime katıldığında milletvekili dahi olamamıştı.

Askeri vesayet sisteminin hakim olduğu dönemin Türkiye'sinde Erdoğan, 3 Kasım 2002 seçimlerinde büyük bir zafere imza atarak yüzde 34'le iktidara geldi. İstanbul Belediye Başkanlığı'ndaki başarısı onu Türkiye'nin başbakanı yaptı.

Her seçim sonrası vesayet odaklarının gündeminde Erdoğan'ın devrilerek gönderilmesi vardı. Bazen muhtıralarla, genelkurmay bildirileriyle, bazen da arka planda derin odakların yönlendirdiği siyasi mitinglerle onu devirmek, iktidardan uzaklaştırmak istediler.

22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde bırakın kaybetmeyi Erdoğan partisinin oylarını yüzde 34,28'den yüzde 46,58'e çıkararak yeni bir zafer kazandı.

Takip eden 12 Haziran 2011 seçimlerinde Erdoğan üçüncü kez, yüzde 49,83'le yine oylarını artırarak seçimden başarıyla çıktı. Türk siyasetinde üç kez üst üste başarıyla, üstelik oylarını artırarak sandıktan çıkmak yeterince sıra dışıydı zaten.

Üstelik, 2009'daki Davos krizi ve Erdoğan'ın "one munit" çıkışından sonra "AK Parti'nin küresel çevrelerde bir geleceğinin artık olamayacağı" konuşulurken...

12 Haziran 2011 seçimlerindeki başarısı daha sıra dışı darbe ve siyasi komplo yöntemlerinin Erdoğan'a karşı devreye alınmasını beraberinde getirdi.

2013 Gezi kalkışması, Erdoğan'a karşı küresel çapta bir kampanyanın işaretiydi. Tek merkezden düğmeye basılmışçasına Erdoğan'a karşı bir kara propaganda makinesi çalıştırıldı. Batı medyasında Erdoğan'ın "kızıl sultan"a dönüştürülme süreci başlamıştı. Adını bilmediğimiz dergiler, gazeteler, televizyon kanalları aralıksız bir şekilde Erdoğan'ı hedefe alan yayınlar yapmaya başladı.

Batı medyasının "diktatör" ilan ettiği Erdoğan, bu kez 10 Ağustos 2014'te cumhurbaşkanlığı seçimlerini yüzde 51,79'luk oranla kazandı. Gezi kalkışması ve 17-25 Aralık polis yargı darbesi girişimlerine karşın Erdoğan yine kazanmayı bilmişti.

Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçilerek partisinin başından uzak olduğu dönemde gerçekleşen 7 Haziran 2015 seçimleri AK Parti'nin yüzde 40,8 oranıyla birinci parti çıkmasına karşın ilk kez hükümet kuramadığı bir tabloyla sonuçlandı. Erdoğan, büyük siyasi dehasını konuşturarak koalisyona yanaşmayarak 1 Kasım 2015'teki seçimlerde yüzde 49,5 oyla yine büyük bir seçim zaferi elde etti.

Bu seçim zaferi ABD ve Batılı başkentlerin Erdoğan'a karşı askeri darbe kozunu öne sürmesini de beraberinde getirdi. 15 Temmuz 2016'da FETÖ, kanlı bir askeri darbe kalkışmasına soyundu. FETÖ, Erdoğan'ı ve ailesini katletmek için timler görevlendirdi. Polis Özel Hareket Merkezi darbeciler tarafından bombalandı. 43 özel hareket polisi şehit oldu. TBMM, Külliye uçaklarla bombalanırken toplamda 251 vatandaş darbeciler tarafından katledildi. 2 binden fazla vatandaş yaralandı.

Darbeden bir yıl sonra 16 Nisan 2017'deki başkanlık referandumunu da kazanan Erdoğan, en kritik seçimlerden birine hazırlanıyordu. 24 Haziran 2018'deki cumhurbaşkanlığı sisteminin ilk seçimlerini de Erdoğan yüzde 52,5'le kazandı.

Bu seçim zaferi, ABD'nin doğrudan Erdoğan'a karşı cephe aldığı bir seçim oldu. Trump'ın takibi Joe Biden, darbeyle sonuç alamadıkları için Erdoğan'a karşı siyasi muhalefeti bir araya getirip destekleyeceklerini ilan ediyordu. Bu açıklamalar ABD'nin, Türkiye'deki bir siyasi lidere karşı ilk kez açıktan cephe aldığı yeni bir dönemin de başlangıcıydı.

Ve arka planda küresel proje örgütler olarak FETÖ ve PKK'nın da olduğu; CHP, HDP, İYİ Parti, Saadet, Gelecek Partisi ve DP'nin olduğu 7'li masanın kurulması gerçekleşti. Türkiye'nin yeni yüzyılı büyük bir hesaplaşmaya sahne olacaktı. 2023 seçimleri, bu açıdan "dünyada yılın en önemli seçim olayı" olarak tarihteki yerini aldı. ABD ve Avrupa, bir taraf olarak Erdoğan karşıtı muhalefete açıktan destek vererek onu devirmek için gün saymaya başladı.

Bu yüzden 14 Mayıs 2023 seçimleri siyasi tarihimizin "kader" seçimi olacak bir nitelik kazandı.

Küresel güçlerin kendisine karşı birleştiği seçimlerden Erdoğan, tüm dezavantajlarına rağmen partisini birinci parti çıkarırken kurduğu ittifakla parlamentoda çoğunluğu elde etti; cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ise rakibi Kılıçdaroğlu'na net 4 puan fark atarak seçimi önde bitirdi. Cumhurbaşkanlığı ikinci tura kalırken; büyük hesaplaşma da dün neticelendi.

Erdoğan, yüzde 52 oy alarak rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'na beş puan farkla eşsiz bir zafere daha imza attı. Bu seçim başarısının cumhuriyet tarihinde bir eşi, emsali daha yok. Bu başarı Türkiye'yi yeni yüzyılında bölgesel ve küresel güç olmaya taşıyacaktır. Türkiye'ye hayırlı olsun.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp