Yılmaz Özdil iyi ki bugün ki dünyada yaşıyor. Eğer tek partili CHP döneminde yaşasaydı, sadece dilini değil, büyük ihtimalle başını da kaybederdi.

Haşmet Babaoğlu perşembe günkü yazısında K. Kılıçdaroğlu'nun bir konuşmasında, ismini ve şiirini yanlış okumasından yola çıkarak, bu tiplerin Necip Fazıl'a ve onun dünyasına, onun şiirlerinin mana iklimine 'uzaklığının' ne kadar da önemli olduğundan bahisle;

"Ciddi bir durum...

Bu 'uzaklığın' memlekete bu kadar 'yakından' müdahil olmaya kalkışması ciddi ve tehlikeli bir durum" olduğundan bahsediyor.

K. Kılıçdaroğlu uç bir örnektir de, bilinmelidir ki CHP'lilerin kahir ekseriyeti cahildir. Dindarlığa, Milliyetçiliğe, geleneğe, tarihe vs. ait ne varsa onların tümüne ve bu vadide temayüz etmiş kişilerin bütününe uzaktırlar.

Hatta; yeri geldiğinde Nazım Hikmet güzellemesi yaparlar fakat Nazım Hikmet'in neye karşı olduğunu, neyin hasretini çektiğini zinhar bilmezler. Ve dahi cari anlayışa uygun düşmeyen şeyler söylediği için tek partili CHP yönetimi tarafından hapishanelerde çürütüldüğünü hiç hatırlamak istemezler.

Ne yazık ki söz konusu CHP'lilerin hafızaları da zayıftır.

Solculukları kabardığı anlarda, günlük çıkarlarına hizmet edeceğine inandıkları zamanlarda; CHP'nin başına odunla vura vura öldürdüğü Sebahattin Ali'ye de sahip çıkmaya kalkışırlar...

Farkındaysanız siyasetin acımasızlığından bahsetmiyoruz.

Edebiyat alanında dahi CHP'nin kendi koyduğu/oluşturduğu söylemlerin dışına çıkanlara/karşı duranlara dahi ne kadar acımasız davrandığından bahsediyoruz.

Dedik ya iyi ki Yılmaz Özdil bugünkü, Ak Parti'nin iktidar olduğu bir dünyada yaşıyor.

Geçmişin CHP'li tek partili dönemi bir tarafa, maazallah CHP bugün de iktidar olsa, kendilerini eleştirenlere, velev ki onlar atadan dededen CHP'li olsun, en acımasız biçimde müdahale eder, en hafifinden hapishaneye gönderir, hatta Sebahattin Ali örneğinde olduğu gibi hayatına kasteder.

İnanmayanlar bir zahmet tarihe baksınlar.