Kağıt üzerinde çok kolay bir maç beklenirken başlangıç düdüğüyle birlikte işlerin pek de öyle olmadığı anlaşıldı. Lider Galatasaray, sonuncu Ümraniyespor'u ağırlarken kalede Muslera olmasa ilk yarıda Ümraniye 4 gol bulabilirdi.

İlk 45 dakikanın özeti bu... Geniş açıdan bakarsak sahanın en kötüsü Emre Taşdemir'di. Geraldo adeta karşısında kimse yok gibi sürekli Emre'nin kanadından geldi.

Zaten iki golde de hatayı yapan isim Emre'ydi. Galatasaray beraberliği bulmasına rağmen ikinci golü yerken burada eleştirilmesi gereken başka noktalar da vardı.

Tek topla ve hemen atılması gereken paslar, ayaktan 2-3 saniye sonra çıkarıldı. Böylece Galatasaray'ın, Ümraniye'yi eksik yakalama şansı ortadan kayboldu. Üstelik bunu G.Saraylı futbolcular kendi kendilerine yaptı.

Hakem Cihan Aydın'ın son derece kötü yönetimini de buna eklemek mümkün. Sonuca etki edecek kararları verirken hiç zorlanmadı! İkinci devrede ise Okan Buruk, Emre Taşdemir'i çıkarabilmek için 2 değişiklik birden yaptı.

Galatasaray'ın ikinci yarıya baskılı başlaması bekleniyordu ve beklenen de oldu. Penaltıdan eşitlik, kafadan öne geçme derken Icardi 2 kez sahne aldı. Bence Abdülkerim dün en fazla öne çıkan isimdi. Bir stoper için 1 gol-1 asist oldukça gösterişli bir istatistik.

Galatasaray dün belki de bu sezonun en kötü futbollarından birini sergiledi. Ancak bir Galatasaray klasiğidir, yine kötü oynarken kazandılar.

Daha önceki haftalarda G.Saray için yaptığım değerlendirmeyi yine yaparak yazıyı bitiriyorum: İyi oynarlarsa zaten sorun yok, kazanıyorlar.

Kötü oynadığında da kazanırsan, sonuna kadar yürürsün.