Top
28/05/2023

Türkiye'nin kader seçimi

Demokrasinin bir gereği olarak halkın iradesinin tecellisi seçimle olur. Demokratik ülkelerde seçmen davranışı seçim dönemlerinde iktidar ve muhalefetin söylem ve uygulamalarına göre oluşur. Genelde seçmen davranışları öncelikle bireysel ihtiyaçlar çerçevesinde şekillenir. Bu bakımdan ekonomik etkenler önemlidir. Daha sonra ideolojik faktörler gelir. Geçmiş siyasi tutumlar geleceğe de yansır. Politikacılar çoğunlukla ekonomik ihtiyaçların karşılanmasıyla siyasi tutumlar arasında bağlantı kurarak oylarını arttırmaya çalışırlar. En son dış politika ve dünyada neler olup bittiği hususu seçmen davranışını etkiler. Hatta ABD ve Avrupa'da çoğu insanın dış politika hakkında en ufak fikri bile yoktur, ilgilenmezler ve de bilmezler. Çünkü buna gerek duymazlar. Yönetici elit zaten emperyalisttir ve ülke kolektif güvenlik şemsiyesi altında güvendedir. Dolayısıyla vatandaşların dış politikayla ilgilenmelerine pek de gerek yoktur. Demokratik olmak sömürgeci olmayı da engellemiyor zaten.

Buraya kadar anlattıklarım ABD ve Avrupa için geçerli demokrasi dinamikleridir. Ama demokrasi her yerde aynı dinamiklerle işlemez. Bunun en önemli örneği Türkiye'dir. Ülkemizin, sürekli iç ve dış tehdit oluşturacak jeopolitik konuma sahip olması, doğal olarak beka kaygısının öncelenmesine neden olmaktadır. Bilirsiniz "Coğrafya kaderdir" diye bir söz vardır. Diğer dinamikler değişse de coğrafya değişmeyeceği için coğrafyanın dış politikaya etkileri de kolay kolay değişmez. Tarihsel geçmişe bakacak olursak Türkiye coğrafyasının tarihin her döneminde benzer etkilere maruz kaldığına şahit oluyoruz. Bu nedenle gelecekte de benzer iç ve dış etkilere maruz kalacağımız son derece muhtemel. Bizleri bu coğrafyadan silip atmak isteyenlere karşı her zaman dikkatli olmak gibi ciddi bir zorunluluğumuz var. Büyük Atatürk bunu gördüğü için durumu şöyle ifade etmiştir "Türk evladına ilk önce ve her şeyden evvel kendisine düşman unsurlarla mücadele azmi öğretilmelidir." Dolayısıyla bugünkü seçimde ilk önce ve her şeyden evvel ülkemizin geleceğine oy verdiğimizi, büyük Türkiye zaferinin gerçekleşmesi için sandığa gidildiğini, iç ve dış düşmanların, emperyalistlerin ülkemiz üzerindeki oyunlarının bozulması için oy kullanmamız gerektiğini unutmayalım.

Seçim sonuçları şimdiden ülkemize hayırlı olsun. Ben milletimizin bu seçimde de istikrardan yana oy kullanacağına inanıyorum. Alt yapısını tamamlamış Türkiye'nin artık üst yapıya geçeceğini, önümüzdeki dönemde toplumsal gelişmeye hız verildiği süreçlerin yaşanacağını düşünüyorum. PKK ve FETÖ'nün artık tamamen yok edildiği, emperyalistlerin elinde bize karşı kullanabilecekleri kozların kalmadığı, savunma sanayi ve ekonomide daha da ileriye gittiğimiz günleri göreceğimizi tahayyül ediyorum. Hep birlikte daha güçlü ve daha aydınlık bir geleceğe parçalanmadan, bölünmeden Çanakkale ruhuyla ilerlediğimizi görüyorum. Kirli siyasetin ve siyasetçilerin Türkiye siyasetinden silindikleri, oy kapmak uğruna devlete düşman terör odaklarıyla kapalı kapılar ardında iş tutanların, karanlık anlaşmalar yapanların olmadığı bir Türkiye istiyorum. Hangi görüşte olursa olsun herkesin kalbinin Ankara için attığı bir siyasal ortam bekliyorum.

İnşallah bunların hepsini 29 Mayıs sabahı göreceğiz. Ama bunun için ve en önemlisi Büyük Türkiye Zaferi için haydi herkes sandığa...

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp