Sayın Muharrem İnce'ye yapılan kasetli şantaja yabancı değiliz. Daha önce de rahmetli Deniz Baykal'a ve bazı MHP'li vekillere de benzer itibar suikastlarının yapıldığını biliyoruz. Siyaseti dizayn etmek için kullanılan bu FETÖ yöntemi özellikle Ergenekon ve Balyoz davalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı başlatılan yıpratma, sindirme ve FETÖ'nün istemediklerini sistem dışına çıkarma amaçlı operasyonlarda yakın geçmişte sıklıkla kullanıldı. Sonuçta Muharrem İnce'ye bunu yapan terminal uçları FETÖ'cülerin bir bölüm yakalandı, bazıları ise yurtdışına kaçtı. Ama olan demokrasiye oldu. Yedili masanın lehine bir durum gerçekleşti ve Sayın İnce Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmek zorunda kaldı. Kulis bilgisi olarak söylüyorum açığa çıkmasa da Meral Akşener'e de masaya dönmesi için benzer bir şantajın yapıldığınsa dair ciddi söylentiler var.
Şimdi biraz analiz yapalım. Bu kumpasları, şantajları yapanların FETÖ'cüler olduğu yürütülen soruşturmada ortaya çıktı. Bu FETÖ'cüler bu iğrenç şantajları ve kumpasları yedili masanın rakiplerini ortadan kaldırmak veya Akşener örneğinde olduğu gibi söz dinlemeyenleri sindirmek için yaptılar. O zaman bu FETÖ'cüler kimler için çalışıyor, FETÖ'cüler kimlerin emrinde hareket ediyor sorusunun cevabı da açıkça ortaya çıkıyor. Yedili Masa. Peki bu masada FETÖ'den başka kimler var HDP-PKK. Daha önce de söyledim FETÖ ve PKK'nın ortak zemini ve yollarının kesiştiği yer yedili masadır. Bu da zaten artık açıkça ortaya çıkmış durumda.
Burada çok ilginç bir soruyu da sormak isterim. Muharrem İnce 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sayın Erdoğan'ın karşısında yüzde 30,64 oy aldığında neden kaset kumpası yapılmadı da 2023 seçimlerinde yani şimdi yapıldı? Burada büyük resme bakmak lazım. Şantaj kumpası Kılıçdaroğlu'nun rakiplerini dizayn etmek için kullanılıyor. Bir kere bunu anlamak lazım. 2018 seçimlerinde Muharrem İnce'nin rakibi Sayın Erdoğan'dı. 2023 seçimlerinde ise Muharrem İnce'nin rakibi Kemal Kılıçdaroğlu'ydu. Yani rakip Sayın Erdoğan olduğunda şantaj yok, ama rakip Kılıçdaroğlu olduğunda Kılıçdaroğlu'nun rakibi olanlar için şantajlar havalarda uçuşuyor. O yüzden bu FETÖ ve PKK'lıların arkasında gölgede kalmaya çalışanları yüce milletimizin çok iyi görmesi lazım. Asıl stratejik hedefin Sayın Erdoğan olduğu açıkça anlaşılıyor.
Ben burada siyasi bir analiz yapmadım. Sayın Muharrem İnce'nin partisinden değilim. Daha önce ona oy da vermedim, görüşlerinin bazılarını da benimsemem. Ancak benim ülkemin demokrasisinde yeri olan bir siyasi aktörün dış güdümlü karanlık güçler ve hele hele FETÖ gibi iğrenç alçaklarca dizayn edilmesine sonuna kadar karşıyım. Sayın Muharrem İnce'ye karşı yapılan bu itibar suikastını şiddetle kınıyorum.
Bütün bunlar asılında FETÖ çetecilerinin hâlâ Türkiye'de bitmediğini de bizlere gösteriyor. Uyuyan karanlık hücreler istenildiği zaman harekete geçirilebiliyor. Bugün PKK şayet yedili masadan yeniden can suyu alamaz ise ölmek üzere olan bir terör örgütü haline gelmiştir. Artık PKK'nın örtük veya gizli bütün yapıları bilinmektedir. O yüzden günümüzde FETÖ PKK'dan çok daha tehlikeli bir terör örgütüdür. FETÖ'nün değişken yapılanmaları ve esnek bağlantıları henüz tam olarak çözülememiştir. Halen daha içeriden ve dışarıdan istihbarat, ekonomik destek ve yönlendirilme anlamında taktik ve teknik yardım alabilmekteler. Bunlar henüz kesilemedi. O yüzden FETÖ'nün Türkiye'de bittiğini kimse söyleyemez. Maalesef kurumların içerisinde ve diğer STK veya kamu özel teşebbüsleri gibi kurum ve kuruluşlarda FETÖ'cülerin varlıklarını devam ettirdikleri, hatta konumlarını genişletip geliştirdiklerine dair ciddi bilgiler zaman zaman medya ortamlarında paylaşılmakta. İşte FETÖ bitmeyince de kaset şantajları, itibar suikastlarıyla maalesef karşılaşabilmekteyiz. Ancak bu alçaklığı yapanlar artık bu tür şantajlarla Türk siyasetinin dizayn edilemeyeceğini iyi bilmelidirler. İkinci turda Sayın Erdoğan'ın oylarını artırması ve ezici bir farkla seçimi kazanması son derece muhtemel. Bunun bir sebebi de dışarıdan müdahalelere karşı milletimizin gösterdiği toplumsal reflekstir. Milletimiz geçmişte yaşananları toplumsal hafızasında not ettiği için unutmamaktadır. Bir daha ülkemizde uzun ince şantajların olmaması dileğiyle.
