Top
16/03/2023

CHP Necip Fazıl'ın hakkını nasıl gasp etti?

Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a özenip kürsüde şiir okumaya kalkışınca, alıntı yapacağı kişiden bihabermişçesine, 'hani diyor ya... şair galiba... şair...' deyip, önündeki kağıttan kekeleyerek de olsa, 'Sultanü'ş Şuara' Necip Fazıl Kısakürek'ten mısra okudu.

İyi niyetle umuyoruz ki, ortaokul öğrencilerinin bile birkaç dizesini ezbere bildiği Necip Fazıl'ın "şair" olduğunu elbet biliyordur Kılıçdaroğlu...

Ve fakat bu ne özensizlik!

Daha önündeki metne bile hâkim olamayan bu politikacı ülke yönetmeye talip ya hu!

LAFIMIN DOSTUSUNUZ, ÇİLEMİN YABANCISI

'Lafımın dostusunuz, çilemin yabancısı' derken tam da Kılıçdaroğlu gibi, davasına ve çilesine ortak olmayıp, işine geldiği yerde 'Necip Fazıl' diyenleri eleştiriyordu Üstat.

Ayrıca, CHP lideri şunu da biliyordur ki alıntı yaptığı kişi (Üstat Necip Fazıl), 1940'lardan sonra, Türkiye'de fikir ve sanat adamları içinde, CHP'ye ve CHP felsefesine, anlayışına, politikalarına en çok muhalefet eden kişidir.

Teşbihte hata olmaz; Kemal Kılıçdaroğlu 'İnek Şaban' tiplemesiyle maruf Kemal Sunal filmlerindeki uyanık, hedefine ulaşmak için her yolu mübah sayan, sözün nereye gideceğini bilmeden bol kepçeden sallayan adam karakterini andırıyor.

Baksanıza, ne yapıp edip, kerameti kendinden menkul beş 'sağcı' parti başkanına "Cumhurbaşkanı adayımız Kılıçdaroğlu" dedirtmeyi başardı! Üstelik PKK ve FETÖ cephesinin sevinç çığlıkları eşliğinde...

Şirazesi şaşmış Saadet Partili bir GİK üyesi de Kılıçdaroğlu'nu Erbakan'ın yerine ikame edip 'Mücahit' ilan etti iyi mi!

CHP'Yİ SOKAKTA BULMADIYSA...

Oysa Necip Fazıl gibi Erbakan da 'taklitçi' ve 'din düşmanı' diye eleştirdiği CHP zihniyetinden az çekmedi.

Saadet Partililer bunu, 28 Şubat darbesini unutmuş olmasa gerek.

CHP'yi sokakta bulmadıysa eğer, Kılıçdaroğlu'nun genel başkanı olduğu partinin tarihini de iyi bilmesi lazım gelir.

Zira alıntı yaptığı Necip Fazıl'ın hakkını gasp eden partidir CHP.

Yıl 1947.

Halkevlerinin kuruluşunun 15. yıl dönümünde CHP 'Sanat Mükafatı Piyes Müsabakası' adıyla bir yarışma düzenler.

Necip Fazıl Kısakürek, CHP'nin tavrının ne olacağını merak ederek, 1936-1941 yılları arasında yayımlanan ve Şehir Tiyatroları'nda oynanan Sabır Taşı isimli piyesinin yanında Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye gibi piyeslerini de başvuru dosyasına ekler ve beklemeye başlar.

Yetmiş dokuz eserin katıldığı yarışmada gizli oylama sonucu birinciliği oy çokluğuyla Necip Fâzıl'ın Sabır Taşı isimli eseri kazanır.

Necip Fâzıl'ın yarışmaya katılmasından çok, jüri heyetinin onu birincilikle ödüllendirmesi CHP ileri gelenlerini, özellikle Behçet Kemal Çağlar'ı şaşkına çevirir.

Necip Fâzıl gibi sıkı bir muhalifin birinciliğe layık görülmesini kabul edemeyen Behçet Kemal, parti kurullarında kulis yapar; şartnamedeki bazı teknik ayrıntıları ileri sürerek jürinin kararını değiştirmeye çalışır.

CHP-JÜRİ SOĞUK SAVAŞI

CHP Genel Sekreterliği ile jüri arasında soğuk savaş cereyan etse de Çağlar amacına ulaşır, CHP yönetimi, "birinciliği kazanan eserin şartnamede istenilen vasıfları ve şartları" taşımadığı için sonucu iptal eder ve gerekçe olarak yarışmaya gönderilen eserlerin "1941 yılı içinde yazılmış olmasını" öne sürer. Oysa 14 Şubat 1947 tarihli jürinin yaptığı toplantıda, "1940 yılı" kabul edilmiştir.

CHP KATLİAM MÜESSESESİDİR!

Konu mahkemelik olsa da Necip Fazıl'a ödülü verilmez ve CHP bir hakkı gasp etmiş olur.

Kılıçdaroğlu'nun alıntı yaptığı dizisinde ne diyor Necip Fazıl: 'Bu taksimi kurt yapmaz, kurtlara şah olsa.'

Necip Fazıl "Başmakalelerim" adlı eserinde bir başka şey daha söylüyor: CHP bir parti değil, Türk'e dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur, bir katliam müessesesidir.

HAMİŞ: Kılıçdaroğlu ve avanesinin ruh halini anlamak isteyenlere Salih Tuna'nın 'Kafasını Kaybeden Adam' adlı mizah romanını tavsiye ederim.

Tuna, ironi yüklü kalemiyle CHP tarzı muhalefetin fiziksel, ruhsal, bilinçaltı ve bilinç ötesi röntgenini çekiyor bu romanda.

Yazıyı Paylaş

Google +

Whatsapp

Yazarın Diğer Yazıları